• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/TrabzonBasket
  • https://www.twitter.com/TrabzonBasket
  
Üyelik Girişi
Bölümler
Emre Ergenç
emre.ergenc@gmail.com
Oyun Kurucun Kadarsın
19/10/2014

  emre.ergenc@gmail.com twitter/jarramas


Oyun Kurucun Kadarsın

Anadolu Efes karşısında 70-66 ‘lık skorla mağlup ayrılan Trabzonspor MP, bu sezonki en iyi maçını oynadı diyebiliriz. Anadolu Efes gibi bir rakip karşısında ortaya konan oyunu analiz etmeden önce, Anadolu Efes’in ilk hafta Antep karşısında kaybettiğini hatırlayalım; 2 gün önce Eurolig maçında karşılaştığı Unics Kazan maçındaki oyunundan çok uzak bir performans ortaya koyduğunu o maçı da salonda izlemiş biri olarak kesinlikle belirtmeliyim.

Maçın saatinden midir bilinmez, bazı oyuncuların maça ısınması çok zor oldu. Özellikle Efes’in kaç airball (çembere dahi çarpmayan şut denemesi) yaptığını ben sayamadım. Tecrübeli koç Ivkovic’in kenarda bu atışlara verdiği tepki, tek kelimeyle “hayretler içindeyim” olarak ifade edilebilir.

TS MP’ın enerjisi ilk defa bu kadar güzeldi. Tribün, bench, herkes inanmıştı, herkes ayaktaydı. Yönetim de kalabalık şekilde tribündeki heyecana ortak oldu. İyi bir taraftar desteğiyle oynayan TS MP maçı koparacak fırsatları yakalamasına rağmen, tecrübeli rakibinin vites arttırdığı anlarda karşılık vermekte ve maçın momentumunu elinde tutacak hamleleri yapmakta zorlandı. Savaştı ama yetmedi. Maçın sonunu çok daha farklı oynayabilseydi, bugün TS’un galibiyetini konuşuyor olacaktık. Bu bile umutları yeşertmeye yetti ki, Muharrem Usta’dan dahi destek mesajı geldi.

Ben maçı çeyrekler halinde analiz etmeyeceğim. Yaşanacak kaçınılmaz değişim için, okuyucularımızın durumu anlamalarını sağlayacak kişisel oyuncu analizlerimi ve gözlemlerimi aktaracağım.

1) Sezonun en iyi mücadelesini veren TS MP, tamamen yabancıların sürüklediği bir takım. Sakat Tutku da olmayınca benchte maalesef esas adam olacak bir Türk yok. Yan rollerde olan Türk oyuncularda ise vasatı aşan yok. Alper Saruhan’ın bir türlü ritmini bulamaması, bulamadıkça oyundan düşüp hırçınlaşması; Yunus Akçay’ın özgüvenle başladığı maçta turnikeye girerken bile çekingenleşmesi; Can Korkmaz’ın kendisine verilen kısacık sürede oyun ısınamaması… (Tutku esas adamdı, düzgün de bir karakter ama … Tutku’nun son 8-9 sezonuna bakmayan, yetmedi geçen sezonu da göz önünde bulundurmadan Tutku ile devam etmek kimin fikriyse, Tutku’nun maliyetini de karşılayabilir bence, yeterince adil)

2) Kazanan koç haklıdır. Kaybeden koç ise eleştirilir. Hakan Demir’in kötü koç olduğunu iddaa edecek değilim. KSK dönemi ve TS’a geliş şekli de, şuanki eleştirimin konusu değil. Temel nokta, geçen sezonki kişisel performansı ve tabiî ki bu sezona hazırladığı takımın hali. Türkiye Kupası maçlarında takım adeta elinden kaydı gitti. Dün Efes maçında ise oyunun daha içindeydi. Ama koçta kronikleşen bazı şeyler var. Oyunda kritik anlarda yap(a)madığı hamleler, yorgunluktan hata yapan oyuncuyu sahada tutarken dinlenmiş eli sıcak oyuncuları kenarda unuttuğu anlar, momentumun kaybedildiği anlarda mola almayışı, kısaca oyuna etkisi açısında koç, son yıllardaki en kötü performansını ortaya koyuyor. Neye göre kötü diyenler, her kaybedilen maç sonrası rakip koç neler yapmış ona bakması yeterli. Benim için çok anlamlı bir kareyi de sizlerle paylaşmak isterim. Efes maçının son anlarında mola alan H.Demir, oyuncuları etrafına toplamış set çiziyor. Yardımcıları ise çemberin dahi dışındalar. Diğer tarafta Ivkovic, mola anında yardımcılarını yanına alıyor, kısa bir konuşmanın ardından oyuncularına seti anlatıyor, yardımcıları da teker teker oyunculara setle ilgili detaylı bilgi veriyor çemberin içinde. Nokta.

3) Madem oyun yabancıların üzerine kurulu, o zaman yabancıları tek tek masaya yatırayım sizler için. Gördüklerim kadarını size aktarmaya çalışayım.

Randle: Son dönemin en çok eleştirilen ismi olan Randle, tıpkı kolej yıllarındaki gibi skor üreten lider oyuncu gömleğini çıkarıp, iyi bir oyun kurucu olamadı. Oyuncu kurucu olarak sahada bir planı olmadığı gibi koçun istediği setleri oynattığı konusunda da şüphelerim var. İlk yarının son hücumunda 23 saniye kala top TS’da iken koç Demir, Randle’ın son topu kullanmasını istedi ve tüm oyuncuları yayın dışına aldı. Randle ise ne yapacağını bilmeden son topu resmen ezdi. Maçın sonunda ise Randle, en kritik anlarda topu yarı alana taşıyıp takımın en yorgunları olan uzunlara teslim ederek top kaybı yapılmasına sebep oldu. (Kendisinin de 35 dakika sahada kaldığını, yorulduğunu, kendisinden fazla şey beklendiğini inkar edemeyiz) Oyun kurucun kadar konuş denilen günümüz basketbolunda istatistikleri sizi yanıltmasın, takımın aradığı oyun kurucu Randle değil. İlk iş, bu takımı “oynatacak” yeni bir guarda ihtiyacı var TS’un.

Hardy:  Hazırlık maçları ve Türkiye Kupası maçları göz önüne alınırsa, bu maçta Hardy’i tanıyamadım diyebilirim. Ondan en çok beklenen 3lükleri yüzdeli bir şekilde kullanması bir yana, etkili penetreleri ile sayılar buldu, Efes savunmasının düzenini bozdu. Savunmada alan paylaşımında ve yardımlaşmada sorunları var, boş üçlükler yedirdiği de oldu ancak takım savunması göz önüne alındığında onun zayıf halka olduğunu iddaa etmek haksızlık olur. Kısacası bu maçtaki Hardy’e “olmaz” demek haksızlık olur. Ancak geçmiş performansı da ortada. Ben ilk kez bu maçta Hardy’de potansiyel gördüm. Bence Hardy’den istenen performansı almak tamamen koçun elinde. Bu sezonki hedefler, ligdeki rekabet göz önüne alınırsa, masraf edip yeni bir oyuncu hamlesi yapılmasını istemek için bence erken. Bu maçtaki Hardy için erken.

Marshall: Ligin en skorer oyuncularından biri olduğu için transfer edilen Marshall’dan beklenti çok daha fazlası. Dolgun da bir maliyeti olduğu aşikar. Peki Marshall bu seviyelerin oyuncusu mu? Takımda sorumluluk alacak çok yabancı oyuncu olduğu doğru, ancak özellikle hücumun sıkıştığı anlarda Marshall gibi bir oyuncudan yaratıcılık ve ekstra sayılar bekleniyor. Marshall ise çok tutuk, şutlarında kendinden emin değil (bu yüzden ekstra paslara yöneliyor), doğru şutu bulmakta (burada oyun kurucu da bir etken) zorlanıyor. Topsuz alanda ise rakibin savunma düzenini bozacak işler yapmıyor. Kendini bulamadığı açık. Maliyet-performans eğrisi bu şekilde devam ederse, takımda değiştirileceklerden biri de Marshall olacaktır.

Stipanovic: Geldiği günlerde aranılan oyuncu olmadığı konusunda çok eleştirildi. Ancak hakkını teslim etmek gerekiyor ki, kendini geliştirmeye en açık oyuncu ve bunun sonuçlarını alıyor. Pota altında Kristic gibi bir yıldızla kafa kafaya oynadı. Yeri geldi Kristic’e havlu attırdı, yeri geldi Lasme’yi omuz vura vura pota altına kadar sürükledi. Ancak Ivkovic, Kristic ve Lasme’yi (22-21 dk.) dengeli kullanırken, H.Demir bu iki devle mücadele eden Stipanovic’i 29 dk. sahada tutarak ekstra yorulmasına ve maçın sonunda en kritik hataları yapmasına bir anlamda göz yumdu. Yorgun uzunun maçın en kritik anlarında yaptığı 2 hatalı pasın en son sorumlusu Stipanovic’ti. Tartışmasız takımın en etkili ismi, üzerine koymaya da devam ediyor. Ancak Lawal başta olmak üzere diğer uzunlar ile dengeli bir rotasyonda oynaması şart! Aksi halde Stipanovic’in lig ve Avrupa’da 30 dakikalar civarında sürekli oynaması mümkün değil. Ya sakatlanır, ya da performansı düşer. Yani yine “coaching”.

Lawal: Rotasyonda resmen Stipanovic’in yedeği konumunda kaldı. Maç öncesi Lawal-Lasme eşleşmesini merakla beklemiştim, ancak çok az bir süre bu eşleşmeyi izleyebildik ve burada ağır basan Lasme oldu. Lawal, Eurolig tecrübesi olan ve bu takımın en maliyetli oyuncusu olarak takıma kazandırılmak zorunda. Lawal kapalı kutu değil, neler yapabildiğini biliyoruz, onu oynatmak iyi bir oyun kurucuya ve tabiki koça kalıyor.

Velickovic: Takımın bu sezonki en doğru transferi. Eski günlerine döneceğinin sinyallerini Efes maçında da verdi. Takımın en iyi 3lükçüsü. Takımın en iyi ribaundcusu. Oyun zekası, pozisyon bilgisi üst seviye. Takım savunmasının aksadığı bir düzende savunma eksikleri tabi ki var.

Sonuç:  TS MP, ligin en yüksek bütçeli takımlarından biri. Bu takım, beklentilerin çok altında kalmaya uzun süre devam edemez. Erken diyenler, geçen sezon H.Demir’in kaçıncı hafta geldiğine bir baksınlar.  



2468 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Henüz Hazır Değiliz - 18/10/2015
Trabzonspor Medical Park, ligin ilk haftasında evinde Galatasaray Odeabank karşısında aldığı mağlubiyet sonrası herkeste hayal kırıklığı yaratmış,
Ve Perde Kapanır! - 03/06/2015
Koca bir sezonun sonuna geldik. Başarılarla dolu bir sezonun son maçında Trabzonspor Medical Park, Türkiye Basketbol Ligi Spor Toto Playoff yarı finalinde karşılaştığı Anadolu Efes karşısında üç maçı da kaybederek final şansını kaybetti.
Ayağa Kalk Rocky - 30/05/2015
TBL Spor Toto Playoff Yarı Final ilk maçında Anadolu Efes ile karşılaşan Trabzonspor MP, güçlü rakibi karşısında 85 - 56 kaybederek seriye kötü bir yenilgi ile başladı.
TUTMAYIN TRABZONSPOR MP’I - 24/05/2015
Trabzonspor Medical Park, Türkiye Basketbol Ligi Spor Toto Playoff ilk turunda, sezonun flaş takımı Darüşşafaka Doğuş’u içerde dışarda 2 maçta da yenerek yarı finale yükseldi.
Varol Trabzonspor MP - 09/05/2015
Trabzonspor Medical Park, sezonun son maçında evinde NSK Eskişehir Basket’i 93-91 mağlup etti ve bu başarılı sezonu playoff ile taçlandırarak tüm Trabzonsporluları gururlandıracak bir performans ortaya koydu.
Tebrikler Trabzonspor MP - 27/04/2015
Çocuğunun okula başladığı ilk gün elinden tutarak okula götüren ve gözleri dolarak “ne zaman büyüdü bu çocuk” diyen bir baba gibi hissettim maç başlarken.
KEEP CALM AND WIN THE CUP - 25/04/2015
Tarih 22 Nisan 2012. Sadece 3 yıl önceydi. Beşiktaş ile evimizde oynadığımız maçı kaybetmiş ve 2.lige düşmemiz kesinleşmişti.
Bu Böyle Gitmez! - 28/03/2015
Ligde son 3 haftadır aralıksız yol kazasına (!) maruz kalarak seri yenilgiler alan TS MP, bu hafta da Trabzon’da Pınar Karşıyaka karşısında kaybederek 4. yenilgisini aldı.
Avrupa Tamam da Ya Türkiye? - 15/03/2015
Türkiye Basketbol Liginin 2.yarısında Anadolu Efes ve Fenerbahçe Ülker yenilgilerinin ardından, playoff için rekabet halinde olduğu Beşiktaş İF ve T.Telekom’u rahat yenen Trabzonspor Medical Park,
 Devamı