• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/TrabzonBasket
  • https://www.twitter.com/TrabzonBasket
  
Üyelik Girişi
Bölümler

Can Maxim Mutaf Röportajı



CAN MAXİM MUTAF: "FUTBOL ŞEHRİNDE BASKETBOL KÜLTÜRÜ OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYORUZ!"

Trabzonspor Medical Park’ın başarılı oyuncusu Can Maxim Mutaf sitemize açıklamalarda bulundu. Maxim’e sorulanlar, cevaplar:


Lige istediğiniz gibi başlayamadınız.Türkiye Kupası’nda çeyrek finale kalınması beklentileri arttırdı mı? Yanlış giden şeyler nelerdi?

Takım olarak zaten çok geç başladık. Takım çok geç kuruldu. Fazla hazırlanma şansımız olmadı. Hazırlık maçları oynasak da hazırlık kampı yapamadık. Bu bizi biraz etkiledi. Belki sakatlıklar da bu yüzden oldu. Düzenimizi tam oturtamadan maçlara başladık. Hazırlık turnuvası bizim için iyi geçti fakat çok ciddi rakiplerle oynamadık. Playoff hedefleri olan bir takımdık. Bu hedeflere yakın seviyede maçlar oynamadık. Galibiyetler alınca beklentiler arttı doğal olarak. Belli bir bütçe var, belli bir hedef var. Türkiye Kupası bizim için çok iyi geçti. Buradaki galibiyetler belki insanlardaki beklentiyi bir anda arttırdı. O dönemde Khalid’in sakatlığı bizi etkiledi. O hem guard rotasyonunda önemli bir oyuncu hem de takımın ağabeylerinden birisi. Takımda yaş ve kariyer itibariyle bir liderdi. Sezon başında planlanan rotasyonun değişmesi de burada bir etkendi.
Takımda kimse birbiriyle oynamadı neredeyse. Ben daha önce Kaya Peker’le beraber oynadım. Yeni bir takım olmanın sıkıntısını yaşadık.

Sezonun ilk haftalarında bir koç değişikliği yaşadınız. Hakan Demir, ligin tecrübeli koçlarından bir tanesi. Ligi iyi bilen bir koçla çalışmanın artıları neler oldu? Birbirinize alıştınız mı?

Sezon başında çok ciddi sakatlıklar yaşadık ve iki kısa oyuncumuz sezonu kapattı. Hasan Özmeriç yerine Hakan Demir geldikten sonra sistem tamamen değişti. Hakan Demir’in kendi sistemi var. Antrenman ve oyun sisteminde değişikler oldu, bunlara adapte olmaya çalıştık. Uyum için bir süre gerekiyordu. İlk haftadan itibaren daha iyi olacağımızı biliyorduk. Zamana ihtiyacımız vardı. Zaten gün geçtikçe daha iyi oynamaya başladık. Tofaş, Türk Telekom, Galatasaray ve Fenerbahçe maçlarında oynadığımız iyi oyunu sonuca yansıtamamıştık. Belki kaybetmenin verdiği stresten dolayı bir an önce kazanmak istiyorsunuz. Her geçen gün daha iyiye gidiyoruz, sisteme uyum sağlıyoruz. İlk devrenin son haftaları da bizim için daha iyi geçti, ikinci yarı her şey daha iyi olacak bizim için.

Trabzonspor’la üç yıllık sözleşme imzaladın. Yapılan transferlere bakıldığında da ciddi bir yatırım söz konusu. Trabzon şehri ve basketbol takımı arasındaki etkileşim nasıl?

Üç yıllık bir kontrata imza atarken buradaki ciddi hedefler karar vermemde etkili oldu. Oraya zaman geçirmek için gitmedim. Büyük hedefleri olan iyi bir takım olacağı için gittim. Şimdilik işler istediğimiz gibi gitmese de yavaş yavaş daha iyiye gidecek. Hedefimizden sapmayacağız.
Şehir futbol şehri. İnsanlar futbolu çok yakından takip ediyor Trabzon’da. Gazeteye baktığınızda üçüncü ligdeki bir takıma bile bir sayfa yer ayrıldığını görüyorsunuz. Basketbol kültürü oluşturmaya çalışıyoruz. Bunun için de kazanmamız gerekiyor. İnsanları teşvik etmemiz gerekiyor. Her şeye rağmen bazı maçlarda bize çok önemli destek verdiler. Umarım o destek artar ve her geçen gün daha iyi oluruz.

Fenerbahçe altyapısında yetiştin. Geçtiğimiz yıl Karşıyaka, bu sezon da Trabzonspor forması giyiyorsun. Taraftar desteğinin yoğun olduğu kulüpler. Taraftarların ilgisinin yoğun olmasının avantajları ve dezavantajları neler?

Eksisi benim için hiç olmadı. Ciddi hedefleri olan, büyük kulüpler. Başka bir yerde oynadığınız zaman başarılı olma baskısı çok fazla olmuyor. Bu tür büyük camialarda hem saha içinde hem saha dışında kendini herkese karşı sorumlu hissediyorsun. Hareketlerine dikkat etmek zorundasın. Bir güzel tarafı da her maça gelip seyircilerin desteklemesi. Sahaya çıktığın zaman seni tutkuyla destekleyen insanlar görünce daha iyi oynamak için çaba gösteriyorsun. Bazı insanlar baskıyı sevmez, onlar için bu kulüplerde olmak zor olabilir. Bana göre başarılı olmak için baskı her zaman gereklidir.

23 yaşında olmana rağmen yaşıtlarından çok daha fazla tecrübeye sahip durumdasın. Senin için bunların avantajları neler oldu?
Biz 91′liler olarak iyi bir jenerasyonduk. Sadece ben değil, bazı arkadaşlarım da erken oynamaya başladılar. Galatasaray’da Furkan ve Göksenin var. Ne kadar erken oynamaya başlarsan o kadar çok tecrübe kazanırsın. Her geçen gün kendine bir şey katıyorsun. Tabii ki tecrübe sizi bir yere kadar getiriyor, sıkı çalışmak bana göre çok daha önemli.

Bir dönem Işıkspor forması da giydin. TB2L tecrübesi yaşayan gençler olarak Birkan, Metecan ve Cedi geliyor akıllara. TB2L sertliği sana ve oyununa neler kazandırdı?

O sene genç takımda oynayabilirdim. Ancak ben kendimi ikinci ligde denemek istedim. İyi ki yapmışım. İlk gittiğimde biraz afalladım. Pek fazla oynamıyordum, böyle bir şey beklemiyordum. Biraz duvara çarpmış gibi oldum. Orası bambaşka bir yer. Hengame tabirini kullanmak doğru olur. Bambaşka kuralları var. Sonuç olarak çok daha farklı. Kendi kulübünün altyapısında oynadığın zaman ister istemez el üstünde tutuluyorsun. Ama orada hiçkimsesin. Kendini ispatlamak zorundasın.Efes’teki gençler kendi pilot kulüplerinde oynuyor. Fenerbahçe’de böyle bir şey olmadığı için başka kulüplere gitmiştik. Geçen yıl Metecan için de en büyük zorluk bu olmuştur. Yetiştiğin yerden bambaşka bir yere gidiyorsun. Profesyonel sporda bunun çok büyük bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum. Ancak TB2L benim için çok iyi bir deneyim oldu. Takım olarak çok iyi bir sezon geçirdik, Playoff’a kaldık. Benim adıma çok yararlı bir sezondu.

2009 Avrupa Gençler Şampiyonası’nda bronz madalya kazanan takımda yer aldın. Mustafa Derin’in koçluğunu yaptığı takımın önemli parçalarından biriydin. Nasıl bir tecrübeydi? Altyapı deneyimlerini anlatır mısın?

Bizden önce 86-87 jenerasyonu çok iyiydi. Biz iyi bir jenerasyonduk. Bizden sonra da 95-96 jenerasyonu çok iyi bir şekilde geliyor. Bizim jenerasyon çok küçük yaşlardan itibaren birlikte oynadı. 14-15 yaşlarında beraber oynamaya başladık. Birlikte çok fazla zaman geçirdik, her ay kamp yapıyorduk. Burada federasyonun da etkisi var. Mustafa ağabey bizim için iyi bir şanstı. Onun ilk baş antrenörlük deneyimiydi milli takımlar bazında. Hepimiz çok hırslıydık, başarmak istiyorduk. Yıldız milli takımda da çok iyi bir turnuva oynamıştık 2007′de. O sene sadece iki maç kaybetmiştik. Yarı final maçını kaybedince çok üzülmüştük, üçünclük maçına çok fazla önem vermemiştik. 2009′da da genç takımda aynı kadroyla birlikte mücadele etmiştik. Yarı finalde Sırplar’a kaybettikten sonra elimiz boş dönmek istemedik. O kadrodan birçok isim şu anda da oynuyor. Enes NBA’de, Furkan Galatasaray’da, ben Trabzospor’dayım. Fırat ve Pertev Telekom’da. Çok iyi bir jenerasyondu. Umarım bazılarıyla bir gün A Milli Takım’da da birlikte oynayabiliriz.

Kulüp bazında altyapı geçmişinden bahseder misin?

Fenerbahçe benim altyapıda oynadığım dönemlerde Efes ve Ülker gibi çok güçlü bir takım değildi. Bu benim için iyi bir şanstı. Kendimi geliştirme şansı buluyordum. Fenerbahçe’nin Ülker’le birleştiği sene Aydın Örs beni A Takım’a aldı. Yıldız Takım’ın son senesinde oynamayasam da İbrahim Kutluay, Damir Mrsic gibi isimlerle birlikte çalışma fırsatı bulmam benim için daha iyiydi. Kazandığım tecrübede bu isimlerin çok payı var. Onların neler yaptığını görüyordum. Tecrübe için sadece oynamak değil, görmek de önemli. Aydın ağabeyin bana verdiği şans benim için çok önemliydi.

Oyununda güvendiğin noktalar neler? Oyununda eksik gördüğün ve geliştirmeyi düşündüğün kısımlar var mı?

Savunmamı daha stabil bir duruma getirmem lazım bence. Güvendiğim noktalara gelirsek; bir şekilde skor bulabileceğimi düşünüyorum. Ne kadar kötü oynarsam oynayayım şut atmaktan çekinmem. Küçükken de böyleydi, bugün de böyle. İnşallah hep böyle devam eder. Sorumluluk almaktan hiçbir zaman kaçınmam. % 100′ümle oynamaya çalışan biriyim.

Birlikte oynadığın isimlerden senin için önemli yere sahip olanlar kimlerdi?

Mrsic’in yeri bende ayrıdır. Hem iyi bir oyuncu hem de iyi bir sporcuydu. 3-4 sene aynı odada kalmıştık, bana çok örnek olmuştur. İbrahim ağabey benim için önemli bir isimdi. Oynadığım her oyuncudan bir şeyler kapmaya çalıştım.
Jordan’ı çok severdim. 23 numara giymemin en önemli nedeni Jordan’dır.

Çalıştığın en özel koç kimdi?

Minik takımdaki koçumun da bende emeği var, şu an birlikte çalıştığım Hakan ağabeyin de bende emeği var. Hepsi bir şeyler katıyor. Sonuçta hiçbirinin kötü niyetli olduğunu düşünmüyorum. Ama bir isim söylemem gerekirse Ufuk ağabeyi söyleyebilirim. 6 ay oynadım orada. Çok zevk aldım. İnsan olarak da koç olarak da çok iyi biri. Aydın Örs bana ilk şansı veren isim.

Pınar Karşıyaka deneyimini biraz anlatır mısın?

Başka takımlarda oynarken de en sevdiğim deplasmanlardan biriydi Karşıyaka. Oraya gittiğim zaman takım çok iyi gidiyordu. Ekstra bir rolüm yoktu ama iyi oynadıkça Ufuk ağabey de bana daha fazla şans verdi. Çok iyi bir deneyimdi. Final – Four döneminde her evin camında bayraklar vardı. Sahilde bin kişi dev ekrandan maçı izliyordu. Kariyerimin en özel anı geçen seneki Final – Four diyebilirim.

Kariyer gelişimini nasıl görüyorsun? Uzun vadede hedeflerin nelerdir?

10 – 12 sene daha oynamayı düşünüyorum. Her geçen gün kendimi geliştiriyorum. Olabileceğim en iyi oyuncu olmak istiyorum.

Röportaj: İbrahim Tilki / basketgundemi.com

Yorumlar - Yorum Yaz