• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/TrabzonBasket
  • https://www.twitter.com/TrabzonBasket
  
Üyelik Girişi
Bölümler

Trabzon'da basketbolun dünü, bugünü ve yarını.


ÖNYAZI
Öncelikle bu kadar uzun bir yazı yazmaya neden gerek gördüm, bunu kısaca paylaşmakta fayda var.
Trabzon basketbolunu yıllardır takip eden ve şehrimizde basketbolun, haliyle de salon kültürünün oluşması için mücadele veren biriyim.
Bu yıl yapılan bu güzel oluşumu hepimiz heyecanla takip etmekteyiz, ancak farkında olduğunuz gibi hemen hemen hergün yerel basınımızda ve forumumuzda bu oluşuma zarar verecek ve işin içyüzünü bilmeyen insanların kafasını karıştıracak yazılar ve ağır eleştiriler yer almaktadır.
Genel olarak bunlara değineceğim, değineceğim ki bu işe gönül verip destek olan insanların kafaları daha fazla karışmasın, genel anlamda bu oluşumun detaylarını bilsinler ki, yarın biri çıkıp farklı bir noktada insanların kafasını karıştırdığında insanlarımız konuya hakim olsunlar.
Var ise yanlışlıklar, bunları da gündeme getireceğiz ki eleştirilerden pay alınsın, yanlışlıklar düzeltilsin, haliyle de Trabzon Basketbolu sağlam temeller üzerine otursun.


1-Trabzon Basketbolunun dünü. 

Trabzon ve bugünkü Trabzonspor basketbolunu incelemek için biraz gerilere hatta cumhuriyet yıllarına gitmekte fayda var

Cumhuriyetin ilk yıllarında, Trabzon’da kurulan İdmanocağı ve İdmangücü kulüpleri 1923 yılından sonra Trabzon'da büyük bir rekabete başlamıştı. Bu öyle bir rekabetti ki İstanbul’daki Galatasaray- Fenerbahçe rekabetine benziyordu. Hatta zaman zaman onu bastırdığı bile oluyordu. Trabzon sanki Ocaklılar, Güçlüler diye ikiye ayrılmıştı. Trabzon'da futbolun bu iki takım arasındaki rekabetten yüceldiği söylenebilir. Rekabet zamanla öylesine büyük boyutlara vardı ki Trabzon'un Türkiye liglerinde geç temsil edilmesine bile sebep oldu. Ne var ki iki kulüp arasındaki çekişme şehrin futbolundaki kaliteyi de her geçen gün arttıran faktör olduğu göz ardı edilemez.

Trabzonspor’un ortaya çıkışı ise 1967 yılına rastlar, 1966 yılında her ilden bir takımın Türkiye liglerinde temsil edilmesi gündeme geldiğinde İdmanocağı-İdmangücü çekişmesi burada had safhaya çıktı hatta mahkemelere bile gidildi, sonunda zamanın Beden Terbiyesi Genel Müdürü Ulvi Yenal her iki kulüp birleşmezse hiçbirinin liglere alınmaycağını beyan edince zorlu ve sancılı bir dönem sonunda 2 Ağustos 1967 günü İdmanocağı ile İdmangücü birleşmesi gerçekleşti ve Trabzonspor; İdmanocağı, İdmangücü, Karadenizgücü ve Martıspor'un birleşmesi ile ortaya çıktı.

Trabzon’a basketbolu ilk getirenler, ismine Trabzon’da 4’lü basketbol turnuvası düzenlenen rahmetli Şehit Pilot Teğmen Mete ESAT, (A.Kadir Esat’ın abisi) eczacı Sıtkı TOSUN ve eski kaptanlardan Süha AKÇAY’dır, hatta basket topunu NATO üssündeki Amerikalılardan almışlar ve o yıllarda basketbol Trabzon lisesinin bahçesinde oynanırdı, ilk Kırmızı-Beyazlı renklerle kurulan Trabzonspor’un da basket takımı vardı. Hatta o takımda NATO üssünde görevli Amerikalılar bile oynadı. O yıllarda Trabzon, Konya ve Adana dışındaki Anadolu şehirlerinde basketbol yoktu. Ama zamanla bu yapı değişti. Trabzon basketbolda geriledi, diğer şehirler ise öne çıktı.

Bir ara Trabzon’da 25’e yakın basketbol takımının bulunduğu biliniyor. Bunun da devletin kulüplere o yıllarda 5 branş açma zorunluluğu getirmesinden kaynaklandığı kaydediliyor. “O zamanlar Trabzon’da hem yerel lig, hem de ikinci küme vardı. Her takımın 5 branş zorunluluğu vardı. Daha sonra devlet bu zorunluluğu kaldırdı. Ondan sonra Trabzon’da bütün dallarda çöküş başladı. Bir tek futbol ayakta kaldı. Zaten burası pilot bölgeydi.”
İdmanocağı ve İdmangücü kulüpleri Trabzon’da basketbolun gelişiminde lokomotif görevi yapmışlardır hatta Osman ARZ’lı İdmanocağı basketbol takımı 2. lige bile çıkmıştır.

Trabzonspor kulübünün kurulmasından sonra 2005 yılına kadar basketbol şubesi tam 3 kez çeşitli zaman dilimlerinde faaliyete geçip çeşitli nedenlerle kapatıldı, 2005 yılında ise bugünün temelleri atıldı,

Enteresandır Trabzonspor’un açtığı bu şube ve basketbol takımı, İdmanocağı kulübünün teknik heyeti (Osman ARZ-Osman EKİCİ) ve oyuncularının tamamının Trabzonspor’a geçirilmesiyle kurulmuştur.Yani bu şubenin kuruluşunda bile İdmanocağını görüyoruz.

İdmanocağı ve İdmangücü kulüpleri Trabzon’da futbol ve özellikle basketbol gibi amatör branşlarda lokomotif vazifesi görmüşler hatta hala daha bu görevi tüm zorluklara ve imkansızlıklara rağmen amatör ruhla devam ettirmeye çalışmaktadırlar.

2005 Yılında Gençlik Spor Genel Müdürlüğü’nün kulüplere 10 farklı spor branşında faaliyet göstermeleri halinde kullandıkları sahaları bağışlayacağına dair kanunun yürürlüğe girmesiyle Trabzonspor Kulübü de bu haktan yararlanmak için kapısına kilit vurduğu basketbol şubesini yeniden hayata geçiriyor, İdmanocağı basketbol takımı ve teknik heyetinin Trabzonspor’a transferiyle kurulan bu şube 2005-2006 ve 2007 yıllarında çok zor şartlarda hayatını sürdürdü, öyle ki kim ne derse desin tamamen GSİM’nin kanunundan istifade edebilmek için geçmiş yönetimler tarafından üvey evlat muamelesi görerek tabiri caizse bu şubenin sırtından menfaatlenebilmek için basketbolu Trabzon’a yayacağız diyenlerin birtek basket
maçına gitmediklerini ben çok iyi biliyorum.

Önceki yıllardaki yazılarımı takip edenler iyi bilirler, eski yönetimler bu şubeyi bırakın bir yerlere çıkartmayı üzerlerinde yük olarak görüyorlardı,
Bu zor şartlarda, istenilmeyen branş görünümünde, üvey evlat muamelesi görülerek takım kuranlar, takım oluşturmaya çalışanlar yani Osman ARZ’lar, A.Kadir Esatlar bana göre her ne kadar 2 ligi final maçlarında kaçırsalar da bu zor şartlar altında başarılı bile olmuşlardır.
Her sezon başlangıcında “Acaba bu sene bu şubeyi açarlar mı-kapatırlar mı” tedirginliğiyle işe koyulmuşlar, herhangi birşeye ihtiyaçları olduğunda veya transfer ihtiyaçlarında yukarılara utana-sıkıla dertlerini anlatmaya çalışmışlar, bu şartlarda bu şubeyi bugünlere getirmişlerdir.
Oyuncuların ise çoğu Trabzon kökenli, birkaç tane ucuz transferlerle tamamen amatör ruhla ve basketbolu sırf sevdikleri için mücadele etmişlerdir, aldıkları maaşları buraya yazmaya utanıyorum, beklide aldıkları maaş bugün ve yarın kendimize rakip olarak gördüğümüz kulüplerin basketbol altyapılarındaki oyuncularına verdikleri maaş kadar bile değildi,şu kadarını söyleyeyim aldıkları maaşlar antremana gidip gelmedeki dolmuş paralarına yetmiyordu.Ama bu çocuklar yılmadan,usanmadan ve hiçbir maddi beklenti içerisinde olmadan sırf basketbolu ve Trabzonspor’un formasını sevdikleri için üvey evlat muamelesi görmeyi bile göze alarak bordomavi aşkı için terlerini dökmüşlerdir.
Keşke altyapı ve A takımın yanında, basketbolu ciddi gören kulüplerin yaptığı gibi birde bölgesel ligde bir takımımız olsaydı, geçmişte bu şubeyi amatörce sırtlayan bu oyuncularımız burada değerlendirilir, hatta A takımımızın kadrosunu daha geniş anlamda tutma şansımız olabilirdi, bu oyuncularımız ve kadro zenginliği açısından transfer edilecek oyuncularımız içinde bölgeselde kendilerini geliştirme imkanı doğardı.


2-Trabzon Basketbolunun bugünü...


Yönetimin değişmesi ve yeni yönetimde Saner AYAR ve Levent ERKULOĞLU gibi basketbol kökenli insanların yer alması, Trabzon basketbolunda bir devrin kapanıp yenibir devrin başlamasına vesile olmuştur.
Özellikle Saner AYAR’ın bu işe ciddi anlamda kollarını sıvayarak girişmesi Trabzon ve özellikle Karadeniz’de basketbolun gelişimi açısından bir şans ve milattır..
Bundan sonraki aşamaları az çok biliyorsunuz, Alpella basketbol kulübü derneğinin, Trabzonspor Basketbol Kulübü Derneğine devredilmesi aşaması, Alaeddin YAKAN hocayla anlaşılması ve Türkiye’nin en yetenekli ve genç oyuncularının yanına 1. lig tecrübesi bulunan oyuncularında katılımıyla pırıl pırıl bir takım oluşturulması.

Ancak bu noktadan sonra günümüze yansıyan bazı sıkıntılarda baş gösterdi, Trabzon basketbolunun köklü isimlerinden Osman ARZ ve A.Kadir ESAT’ın takımdan ve haliyle şubeden tasviyesine gidildi,

Bu bölümü biraz açmak gerekirse, bu isimlerin Trabzon basketbolu ve spor camiasındaki yerleri ve köklerini çoğumuz biliyoruz, yeni oluşturulan bu takım ve teknik heyette belki düşünülmemiş olunabilirdi hatta büyük hedefler için yetersizde olabilirlerdi, ancak bunun neticesi bu şekilde olmamalıydı, bu insanlar çağırılır, kendilerine izah edilir, bugüne kadar olan hizmetlerinden dolayı birer plaketle teşekkür edilir ve gönülleri alınırdı,bu onların hakkıydı diye düşünüyorum,bunu yapmak o kadar da zor değildi.Bu yapılmadığı içindir ki bugün hemen hemen hergün yerel medyada veya forumlarda birileri çıkıp yazılar yazıyor,buda bizim yeni oluşturulan takımımıza ve haliylede basketbol camiasına zarar veriyor.
Bu iş öylesine can sıkmaya başladı ki, takım ve teknik heyet üzerinde bile etkileri olabileceğini düşünüyorum, bu insanların yıllara dayanan Trabzon spor camiası ve basın üzerindeki bireysel etkileri hergün farklı bir eleştiri biçimiyle kendini göstermeye başladı, hatta basketbol şubesindeki var olduğu söylenen bu çekişme, cumhuriyet yıllarından başlayarak günümüze kadar gelen İdmanocağı-İdmangücü çekişmesi gibi lanse edilme noktasına gelindi, haliyle de yeni oluşturulan basketbol şubesini yıpratır noktaya geldi.

Eğerki basketbol derneğimizde yani haliyle basketbol şubemizde İdmanocağı-İdmangücü tarzı bir çekişme veya güç gösterisi var veya vardı ise bu Trabzon basketboluna hatta Karadeniz basketboluna zarar verir, unutulmamalıdır ki İdmanocağı ve İdmangücü dün olduğu gibi bugünde amatör branşlarda Trabzon spor camiasına amatör ruhla hizmet etmeye devam etmektedir, bir örnek vermek gerekirse Trabzonspor’un kız basketbol takımı yok iken, İdmangücü kulübünün kız basketbol takımı halen faaliyetlerini sürdürmektedir hatta milli takıma bile oyuncu vermektedirler, bu örnek bile sanırım yeterlidir.

Yeni kurulma aşamasında olan ve Başkanı Saner AYAR’ın olduğu Trabzonspor Basketbol Kulübü Derneğinin içerisinde basketbol kökenli bir yönetici olan Levent ERKULOĞLU’nun neden bulunmadığı ise ayrı bir soru işaretidir, bunu kulüpteki görev dağılımı şeklinde yorumluyor hatta basketbol kulübü derneğiyle, Trabzonspor kulübü arasındaki iletişim ve koordinasyon açısından faydalı olabileceğini de düşünüyorum,inşallah bu işin altında da ocak-güç çekişmesi yatmaz.

Trabzonspor, Trabzon’da faaliyet gösteren tüm kulüplerin üst kimliğidir, bu kimlikte bir güç çekişmesi veya sen-ben kavgası hasıl olur ise yapılan her oluşumun bir muhalefeti ve karşı görüşü var demektir,bugün kaybedenler yarın kendileri güç savaşını kazanma hırsına büründüklerinde aslında kaybeden her zaman Trabzonspor,konumuz itibariyle de Trabzon basketbolu olacaktır,buna asla ve asla müsaade edilmemelidir.

Saner Ayar gibi birisi çıkıyor, ben Trabzon’da basketbolu en üst noktalara getireceğim diyor, kendini yazar sanan biriside bu insanın adamlığını sorguluyor,bir başkası da çıkıyor bu şubedeki ocak-güç çekişmesini hatta Doğanspor çekişmesini gündeme getiriyor,
Kardeşim adama sormazlar mı,sen birilerinin ağzıyla bu oluşumu eleştirene kadar Saner AYAR gibi birinin çıkıpta basketbol için yaptıkları güzellikleri yazsana,bugün Trabzonspor Basketbol Takımının başına Türkiye’nin en iyi hocalarından birisi gelmiş,takımın içinde yine Türkiye’nin en iyi genç oyuncuları var,bunları yazsana,bunları gündemine alsana,daha düne kadar bu şubeyi üvey evlat gibi gören yönetimler vardı, bir tek maçına gitmeyen yöneticiler vardı, biz bas bas bağırırken,forumlarda yazıp çizip feryat ederken nerelerdeydiniz,neden basketbolun Trabzon’da bir yerlere gelmesi için mücadele vermediniz de bugün bize basketbolda güzellikleri yaşatan insanları eleştirip itham ediyorsunuz.

Biz bir tek maçı kaçırmazken, hatta antremanları bile izlemekten zevk alıp haz duyarken, acaba siz kaç tane basket maçını izlediniz, bu takım nerede ve ne sıkıntılarla antreman yapar bilir misiniz, biraz daha ileri gideyim, basketbol kaç kişiyle oynanır bilir misiniz ?

Osman Arz ve A.Kadir Esat’ın gönderiliş biçimi ne kadar yanlışsa, sizin gibi kalemlerin yazdıkları da Trabzon basketboluna indirilmiş en ağır darbedir.Lütfen bunun bilinciyle kalemlerinizi elinize alınız,basketbola destek olmayacaksanız bari susunuz da zararınız olmasın.

Buradan basketbolu Trabzon’a getirmek ve en üst noktalara taşımak adına elini taşın altına, hatta kayanın altına koyan Saner Ayar gibi insanlara sesleniyorum, bu yolda asla yalnız değilsiniz, biz dün bunun mücadelesini verirken bugün sizlerin en büyük destekçisiyiz,lütfen bu gücü arkanızda hissedin,içi boş eleştirilere kulaklarınızı tıkayın ve Trabzon basketbolu adına doğru bildiğiniz yoldan asla şaşmayın.

İşin birde teknik heyet tarafına bakalım,
Alaeddin YAKAN gibi bir hocamız var, bu hoca bizim için bir şans bunu asla unutmayalım, şimdi kendinizi Alaeddin YAKAN’ın yerine koyun, adam beklide çok daha iyi imkanları ve rahat ortamları bırakarak Saner AYAR’ın sayesinde Trabzon gibi futbolun beşiğinde, en küçüğünden en büyüğüne hatta ninesine kadar teknik direktör noktasındaki bilgi ve birikime sahip insanların arasına, bana göre futbolun başkentine geliyor ve bu zor işi başarmak için kollarını sıvıyor,peki biz ne yapıyoruz ? Hocamızı yukarıda saydığım ve yazdığım sıkıntılarla baş başa bırakıyoruz, el insaf yani bu adamda her ne kadar hoca olsa da insandır yani, belki hissettiremese de bu sıkıntılardan etkilenmemesi mümkün mü?
Takımın antremanına gidiyoruz,tribünden birisi oyunculara ve teknik heyete utanmadan laf atlıyor !!! Yahu kardeşim neye ve kime hizmet ediyorsun ALLAH aşkına.

Hocamız çıkıyor “Ben Trabzon’u basketbol şehri yapacağım” diyor, yerel basınımızın güzide !!! yazarlarından biride çıkıyor “Hoca bırak bu işleri, Trabzon futbol şehri, burasını basketbol şehri yapamazsın, büyük konuşma” diyerek gözdağı veriyorsun, bir kez daha el insaf be kardeşim, Alaeddin YAKAN Trabzon’un futbol şehri olduğunu bilemeyecek kadar cahil birisi mi, aslında hocanın söylemini ve iyi niyetini anlamayıp, tersinden okuyarak kendi cahilliğini ön plana çıkarıyorsun da haberin yok.

Biz bu insanlara nasıl yardımcı olabileceğimizin hesabını yapmamız gerekirken, nasıl köstek oluruz, nasıl yıldırabileceğimizin hesabını yapıyoruz, ayıptır-günahtır-yazıktır, aslında farkında olmadan Trabzon ve Karadeniz basketboluna yani dolayısıyla kendimize kötülük yapıyoruz.

Buradan Alaeddin hocamıza da birkaç kelime söylemek istiyorum, inanın bana o kadar zor bir işe giriştiniz ki bu yolda ALLAH size kolaylık versin diyelim, Trabzon öyle enteresan bir şehir ki, bir şeyler yapmaya çalışan insanları yıldırmak ve eleştirmek için fırsat kollayan insanlarla dolu, hatta kulüp içinde bile sizlere zorluk çıkaran insanlar olacaktır bunu biz çok iyi biliyoruz, bu yolda asla yılmayacaksınız, göğsünüzü bu eleştirilere siper edeceksiniz, bu yolda yukarıda bahsettiğim gibi asla yalnız değilsiniz, bizler sizlerin arkanızdayız,biz Trabzon’da basketbolun sizlerin sayesinde bir yerlere geleceğini ve önümüzdeki yıllarda yine sizlerin sayesinde tüm Karadeniz’e yayılarak ülke basketboluna farklı bir soluk ve açılım getireceğine inanan insanlarız,bu ışık ve birikim bizim Karadeniz’de yeterince mevcuttur, size kalan bu ışığı yakmaktır, bu yolda biz sizi, doğruları yaptığınız müddetçe koşulsuz desteklemeye devam edeceğiz.

Trabzonspor kulübü sadece futboldan ibaret değildir, olmamalıda.Bu yolda sizlere ve bizlere çok büyük işler düşüyor, nasıl ki her doğumun sancıları vardır, bu zor aşamaları da bu oluşumun sancıları olarak göreceğiz,biz taraftarlar sizlere destek olarak bu zor günlerde bu gücü bizlerden alacaksınız,bundan en ufak şüpheniz olmasın.

Biz Trabzonspor taraftarları için hedef her zaman en üst nokta yani şampiyonluktur, sizlerde bu bilincin farkındasınız ve üzerinizdeki baskı bir kat daha artıyor, bununda farkındayız.Ancak unutulmamalı ki bu noktada biz taraftarların biraz mantıklı düşünmeye ihtiyacımız var,takım yeni,birbirleriyle oynamamış bir sürü oyuncumuz var, haliyle de bu uyum süreci zaman alabilir,hatta bu sezon her anlamda yılların tecrübesiyle bir arada olan ve basketbol camiasında kurumsallaşmış olan rakiplerimiz karşısında dezavantajımızda var denebilir,bu etkenleri bir araya getirdiğimizde bu sene 1. lige çıkamama durumumuzu da göz ardı etmemeliyiz,bu dünyanın sonu değil, yeter ki bu takımı bir arada tutalım ve bu şubenin kurumsallaşması için elimizden gelen desteği verelim,bu noktadan sonra başarı zaten kendiliğinden gelecektir.
Bu noktada da sizlerin arkasındayız ve sizlerin destekçisiyiz.


3-Trabzon Basketbolunun yarını ve beklentilerimiz…

Trabzon’da basketbolun geleceğinin sağlam temeller üzerine kurulması en büyük temennimizdir, bu şubeye geçmiş yıllardaki yönetimler gibi üvey evlat muamelesi reva görülecekse ki umarım böyle bir şey olmaz, olursa da zaten Trabzon’da basketbolun B si bile kalmaz,
Burada Saner AYAR ve yönetime ayrıca basketbol kulübü derneğine çok büyük iş düşüyor, bu şubenin bir daha dağılmaması ve sağlam temeller üzerinde durabilmesi için tamamen kurumsallaştırılması gerekiyor,bu konuda yapılması gereken neyse yapılmalı.

Sponsor desteği ve takımın giderlerinin karşılanmasıyla alakalı çalışmalar yapılmalı, çünkü Trabzon’da futbol için trilyonları harcar, hatta Musampa’yı oynatmadan milyon dolarları sayarsınız ses çıkarmazlar ama basketbolla ilgili kulübe 1 lira külfet getirseniz kıyamet kopar,”basketbol bize lazım değil kapatalım” sesleri yükselmeye başlar maalesef ,çünkü basketbol Trabzon’da futbol kadar popüler değildir haliyle de kendi reklamınızı yapma şansınız fazla olmaz,onun içindir ki bu oluşumu başlatan ve buraya kadar getiren Saner AYAR a bu konuda çok büyük iş düşmektedir, bu konuda Saner beyde yalnız bırakılmamalı kendisine yönetimin tüm kanadından sözde değil,özde destek sağlanmalıdır.

Gerektiği noktada basketbola kulüp tarafından maddi destekte sağlanmalıdır, unutulmamalıdır ki Trabzonsporluluk sadece futbol taraftarlığı demek değildir, basketbolu seven Trabzonsporlu taraftarlar kulübüne kombine-lisanslı ürün ve her noktada destek sağlıyorlarsa da, bu insanların aileleri ve çocuklarıyla salonda basketbol maçı izleme hakları da olmalıdır.

Altyapıya önem verilmeli, Karadeniz basketbol konusunda bakir bir bölgedir, çünkü gelecek görülmediği için hiçbir aile basketbola önem vermez,böyle olduğu içinde yetenekli oyuncuları bulma konusunda sıkıntı yaşanmaktadır.Bu sorunu çözecek olanda teknik heyet ve derneğin yetkililerinin planlı-programlı bir şekilde çalışmasıdır,altyapıya muhakkak genç ve kaliteli oyuncular kazandırılmalı ve bu çocuklar çok iyi şartlarda eğitilmeli ve iyi imkanlar sunulmalı ki insanlar basketbola önem versinler,altyapıyla ilgili çalışmalarda altyapı hocası Fikret hocaya çok iş düşmektedir,ileriki yıllarda altyapıdan birkaç oyuncuyu a takıma gönderemezsek taşıma suyla bu değirmeni ne kadar çevirebiliriz bununda hesabı kitabı iyi yapılmalı,bu noktada da Alaeddin hoca ve ekibi Trabzon için gerçekten şans çünkü Alaeddin hocayı ülke basketbolunda gençleri iyi tespit etme,hazırlama ve Türk basketboluna kazandırmakta ülkenin en iyi hocası olarak biliyoruz.

Bir fikir vermek gerekirse Rize ve Artvin’in sahil kesimleri fizik konusunda Trabzon ve civarından çok daha farklıdır ve ayrıca bu bölgelerde salon sporlarına özellikle voleybola ilgi çok fazladır hatta sahildeki en küçük ilçelerden biri olan Fındıklı’nın 1. ligde voleybol takımı vardı maddi imkansızlıklardan dolayı 2. lige düştü, buralardaki potansiyel değerlendirilmeli.
(fındıklı lisesinin beden eğitimi öğretmeni eski basketbolcu ve bizim üyemizdir)

Alaeddin hocanın Trabzonspor’a uzun vadeli geldiğini ve Karadeniz basketboluna gerçekten bir şeyler verebilmek adına çalışmalar yapığını biliyoruz, ayrıca ekibiyle beraber bu işe giriştiğini ve ekibiyle beraber çalışma isteğine de saygı duyuyoruz, ancak Trabzon kanadından olan hocalarımızın da bu ekibin yanında kaynaşmasını ve kendilerini geliştirmelerini, geliştirilmelerine de yardımcı olunmasını bekliyoruz, çünkü yarın öbür gün elimizde kaliteli hocaların yanında yetişmiş birkaç tane basketbol antrenörümüz olsun.

Bir başka önemli konu ise KTÜ ile işbirliği yapılabilmesi, bir Oyuncuyu altyapıya alıyorsunuz, yetiştiriyorsunuz tam verim alacağınız zamanda üniversite kazanıp elinizden uçup gidiyor, veya dışarıdaki bir oyuncuyu okulundan sebep getiremiyorsunuz, bu ve bunun gibi konularda KTÜ ile işbirliğine gidilmesi gerek, detayına girmeye gerek yok, sanırım biliniyordur.

Kısa vadede ise mevcut takımımızdaki özellikle genç oyuncularımızın önümüzdeki yıllarda da muhakkak bu takımda tutulması gerekir, çünkü bu çocuklarda ışık var, eminim ki bu çocuklar önümüzdeki yıllarda bu takımı 1. ligde sırtlayan oyuncular olacaklardır.

Biz taraftarlar olarak bu takıma, teknik heyete ve basketbola sahip çıkmamız, desteklememiz gerekir, Trabzon’da basketbolun ve salon kültürünün gelişmesi taraftar profiline ciddi anlamda olumlu yansıması olacak, futbol kulübümüz üzerindeki aşırı baskıda biraz olsun kalkacaktır.

Bizler gerek şahsımız, gerekse BMN olarak bu şubeye, teknik heyete ve oyuncularımıza yani haliyle de bu yeni oluşuma her noktada gerekli desteği veriyoruz vermeye de devam edeceğiz, ancak bu demek değildir ki her yapılan oluşuma destek olacağız, Trabzon ve Karadeniz basketboluna zarar verecek herhangi bir yanlışlığı, kişisel bir oluşumu veya Trabzonspor’un ruhuna ters olan bir noktayı fark ettiğimizde gerekirse desteğimizi de çekeriz bundan da kimsenin kuşkusu olmasın.

Yazımın sonunda Saner beye ve Alaeddin hocamıza seslenmek istiyorum, Türk basketboluna yeni bir heyecan ve dinanizim getirecek olan bu oluşumun ve Trabzonspor Basketbol takımının arkasındayız ve sizleri sonuna kadar destekliyoruz,s ancısız doğum olmaz bunu da bilmenizi istiyoruz,yapmış ve yapacak olduğunuz çalışmaların Trabzon’daki ve Karadeniz’deki salon sporlarına ciddi anlamda ışık saçacağını ve bu yolda asla yalnız yürümeyeceğinizi bilmenizi istiyoruz.

İsmail ALKAN - 01/11.2008

alkan@trabzonbasket.com


Trabzonda Basketbolun Dünü,Bugünü ve Yarını…İsmail ALKAN 01/11/2008 


Yorumlar - Yorum Yaz