KEYİFLİ BİR GÜN / Cengiz HACIALİOĞLU
KEYİFLİ BİR GÜN / Cengiz HACIALİOĞLU
Müthiş bir keyifti bugünkü maç. Zira gerek yabancı oyuncular gerekse Türk oyuncularımızın çok çalışarak geldikleri oyunculuk noktalarında bize sundukları seyir zevkiydi. Bugün NBA’de bile oynayan basketbolcular bulunduklara yere biraz şans, biraz yetenek, ancak en önemlisi çok ama çok çalışarak gelmişlerdir. Hiç bir yıldız oyuncu basketbola yıldız oyuncu olarak başlamamıştır. Bu gün hangi profesyonel basketbolcu ile konuşursanız size ortaokul döneminde okul takımına giremediğini, belki de o yıllarda 1-2 dk.’dan daha az oynatıldığını söyleyecektir. Çalışarak oralara gelen insanları izledik bugün Hayri Gür’de.
Fransızların ünlü basketbol şov grubu Crazy Dunkers’in nefes kesen gösteriler yaptığı bu dev organizasyonda Khimki Dans Grubu şovlarıyla, GRİPİN ise şarkılarıyla basketbol severlere keyifli anlar yaşattı. Smaç yarışmasını Beşiktaş’lı Mensah BONSU, 3 sayı yarışmasını ise Trabzonspor’lu Jonathan Gibson’ın kazandığı organizasyonda günün finali Türk ve yabancı yıldızların maçıyla yapıldı. İlk üç periyodu oldukça çekişmeli geçen maçın bitimine 7 dakika kala Khimki kızları Türk savunmasına barikat kurunca yabancı yıldızların antrenörü takımın yedek oyuncularını sahaya sürüp ilginç bir görüntü ortaya çıkmasını sağladı. Daha sonra mola alındı ve oyun 5’er kişi olarak kaldığı yerden devam etti. Maçın bitimine 4 saniye kala Türk Yıldızlar takımının 139–137 üstünlüğü vardı, ama son saniyelerde Carlos ARROYO’nun 3 sayılık NBA atışı potaya girince All Star maçını yabancı yıldızlar karması 140-139 kazandı. Beko All-Star 2012’nin en değerli oyuncusu ise Yabancı Yıldızlar Karması’nda forma giyen Sasha VUJACİC oldu. Maçta Türk Yıldızlar Karması'nın Antrenörlüğünü Anadolu Efes'ten Ufuk Sarıca yaparken, Yabancı Yıldızlar Karması'nın Antrenörlüğünü ise Beşiktaş Milangaz'dan Ergin Ataman üstlendi.
Yabancı oyunculara kısaca değinmek istiyorum: All Star’a en çok izleme isteğiyle gittiğim oyuncu; yıllarını San Antonio, Toronto, CSKA, New Orleans gibi takımlara veren Mensah BONSU smaç yarışmasını kazanınca ‘’keyifli bir All Star beni bekliyor’’ dedim kendi kendime. Eurolegue tarihinin en etkili oyuncularından Jaka LAKOVİC’in fazla süre almaması keyfime kısa bir es çekse de; 2004-2010 arasında Los Angeles Lakers formasıyla harikalar yaratan Sasha VUJACİC ve Utah, Detroit, Orlando, Miami ve Boston seyircisinin hala ismini sayıkladığı Carlos ARROYO Trabzon seyircisine unutulmaz bir All Star gecesi yaşatmayı başardı. Fenerde oynayan Adana İncirlik Hava üssünde doğan ABD’li smaç uzmanı James GIST’in Mensah BONSU ile girdiği inanılmaz smaç yarışması unutulmazlar arasında yerini buldu diyebiliriz. 3 sayı uzmanı Jonathan GİBSON’un maç içerisindeki inanılmaz smaçları ve etkili oyunu gecenin ilginçlerindendi. Son olarak kendi fikrime göre; set hücumu sırasında kendi şutunu yaratabilen ligimizdeki tek oyuncu Joshua SHİPP oldukça keyifliydi.
Bizim Türklere gelince: Furkan ALDEMİR: Sizi bilmem ama ben All Star maçına Türk oyunculardan sadece bu adamı seyretmek için gittim. Fazla süre alamamasına rağmen show maçında bile görevini yapmaya çalıştı. Adam yeni nesil First Class. Müthişte ribaundcu. Ribaund almanın bazı ana unsurları vardır. Önce ribaundu kovalayacak, o topu almayı gerçekten isteyeceksin. Sonra fiziki kapasiten yeterli olacak. Yer tutmayı bileceksin ve önsezilerin kuvvetli olacak. Furkan daha bu yaşında tüm bu özellikleri barındırdığı için çok önemli bir oyuncu. Karşıyaka kökenli olan Furkan’ın; ligin süre/ribaund oranına bakarsak en iyi 2-3 ribaund istatistiğine sahip oyuncudan biri olduğunu görürüz. Sonra savunmada atletikliği ve ayak çabukluğu ile her coachun isteyeceği türden bir oyuncu. Tam sahada çok değil belki ama dar alanda yardım savunmasında ayakları inanılmaz hızlı ve her yere yetişiyor. Hücumu en zayıf noktası gibi duruyordu geçen sene. Bunu söylemek çok ironik ama geçirdiği sakatlık ona yaramış. Değil üçlük orta mesafeden zor şut atan bir oyuncu. Bu yönünü biraz daha geliştirirse inanılmaz değerli bir uzun olur ki o zaman da NBA draftlarda ilk 10'da bir Türk oyuncu daha seçilebilir. Şut dışında pota altında vasat bir bitirici diyebiliriz, bu da geliştirmesi gereken özelliklerinden biri. Draft demişken: drafta girecek oyuncular için "NBA Comparisons" yapılır, takip edenler bilir. Furkan için "TBL Comparisons" yapacak olursak söyleyebileceğimiz tek oyuncu Kerem Gönlüm. Ama Kerem’in son 1-2 senede kazandığı özelliklerine 10 yaş daha gençken sahip olması da onu nasıl bir geleceğin beklediğini söylemek için fazla kafa yormaya gerek yok.
Emir PRELDZİC: Parkede onu izlemek benim için büyük keyifti açıkçası. Takımı için elinden geleni yapıyor. Hele o zor anlarda şutunu korkusuzca atması. Bir röportajında İspanya Coachunun Emir için: “Bence Avrupa’nın en iyi oyuncularından biri” dediği kendisine söylendiğinde: ’’Ben diğer arkadaşlarım gibi takımım için elimden geleni yapıyorum’’ diyebilecek kadar da mütevazi. Yetenekliydi geldiğinde, yeteneğini işledi, üzerine koydu. Günahıyla, sevabıyla oyuncu oldu. Doğum sancıları epey kuvvetli oldu; Tanjevic döneminde çok farklı pozisyonlarda, çok farklı şekillerde, çok farklı rollerde kullanıldı. Yoğruldu, tribündekiler de yoğruldu çoğu zaman ama değdi. 'İnanılmaz' olmadı ama oldu, bir şeyler oldu bu çocuktan. Talihsizce hep onunla kıyaslandı ama bir Bodiroga olmadı, olamazdı, olamayacak da. Ne en çok süre alan ne de takımın üzerine kurulduğu bir isim. Ama takımı en çok sıkıştığı anda elini taşın altına koyabilecek, farklı şekillerde kullanılıp fark yaratabilecek; belki de en değerli parça haline geldi. Şimdi de oyununun üstüne koyup kimlik bulmaya başlıyor. Epey yol aldı ama alması gereken daha çok yolu var, ışık da var. Sene başında çok kötü durumdaydı; belki de 15-16 yaşında bile bu denli özgüven yoksunu, bu kadar kırılgan durmuyordu sahada. Basketbol kariyerindeki en önemli sınavını verdi. Ayağa kalktı, tekrardan büyüdü, daha da büyüdü. Sakatlıklar gelince bu sefer çok yönlülüğü ile sivrildi, taş gediğini buldu. Emir’in bu saatten sonra boyu uzamaz, topla görüntüsü değişmez; biraz saçı dökülür. Oyunu olgunlaşır, saha içinde daha olgun görünür ama daha oturaklı, daha verimli bir oyuncu olur. Ama asıl önemli olan, onu bir daha sene başındaki görüntüsüne düşürmemek. Bazı oyuncular vardır; takım için önemleri, aldıkları sürelerin ya da istatistik kağıdının anlattığından çok daha farklıdır. Emir bu tip isimlerden biridir. Gelecek senelerde belki 15-20 dakikalarda gezinecektir ama hiçbir şekilde, şu anda olduğundan daha değersizleştirilmemelidir. Emir bir takımın kimlik oyuncusudur, temel taşıdır.
Ümit SONKOL. Sonkol’un yüzünden gülümseme hiç gitmiyor, ama o hücum ribaundları ve yarım çengel atışlarıyla çok can yakıyor. Çok çabuk yetişen bitkiler vardır. Mantar gibi. Bir sabah uyanırsınız ki, bahçenizde mantar bitmiş. Ümit Sonkol gibi. Küçükler kategorisinde, yıldızlarda, gençlerde böyle bir isim hiç duymamışken bir sabah uyandık. Karşımızda Ümit Sonkol. Önce Karşıyaka’da yüzünü tanıdık, Mersin’deyken alkışlamaya başladık. Arkasından Banvit, tekrar Mersin, Türk Telekom. Arada A Milli Takım. Sonra Bornova. En son Aliağa Petkim. Güleryüzlü ama şeytan. Bütün hava toplarına elini değen, yarım çengel atışıyla karşısındaki uzunlardan rahatsız olmayan, spesifik bir oyuncu. Bütün takımların gerek oyunculuğu, gerekse kişiliği ile yanlarında görmek istediği bir oyuncu tipi yani.
Beko All Star seneye nerede yapılacak bilmiyorum ama her nerede yapılacaksa oraya gitmeye çalışacağım. Uzun zaman aradan sonra çok keyifli bir gündü.
Cengiz HACIALİOĞLU
TrabzonBasket.Com