Halil Üner Röportajı 26.01.2012

Röportaj: İsmail Alkan/TrabzonBasket

Basketbol editörümüz ve yazarımız İsmail Alkan’ın Kuzey TV’de hazırlayıp sunduğu POTA ARKASI programının konuğu olan Trabzonspor Basketbol Takımı’nın yeni koçu Halil Üner’in bilinmeyen yönleri ve Trabzonspor kamuoyuna yaptığı en kapsamlı ve en çarpıcı açıklamaları.

Konya Selçuk’dan Ayrılıp Trabzonspor’a Gelişiniz Nasıl Oldu?

Aslında sezon öncesi de görüşmüştük. Ama o zaman şartlar oluşmamıştı. Fakat bir dostluk oluşmuştu aramızda. Konya’daki dostlarımın  ısrarıyla onlara yardım ettim ve düşük bütçeli çok iyi bir takım kurdum. Oyuncuların tamamı benim tanıdığım ve kumaşını bildiğim oyunculardı. Çok geç, 12 Eylül’de antrenmanlara başladık ama makine gibi işleyen bir takım ortaya çıkardık. Trabzonspor beni isteyince Konya takımıyla olan 3 yıllık kontratımı bozarak buraya geldim. Çünkü 2. Lig beni artık heyecanlandırmıyordu. Konya’da çok mutlu olmama, çok iyi bir yönetici grubu arkadaşlarım da olmasına rağmen 2. Ligde günden güne basketbol motivasyonumu kaybettiğimi hissettiğim için Trabzonspor’dan gelen teklifle 1. Ligi tercih ettim.

Mücadeleyi seviyorum. Zor durumda olan takımları alıp kümede tutmak bana bütçe ve kadro olarak kuvvetli olan takımları şampiyon yapmaktan daha zor geldiği için bu görevi seçtim.

Ama şunu söyleyeyim, Trabzonspor’u ligde tuttuktan sonra kısa bir tatil yapıp Konya Selçuk’un 1. Lige çıkabilmesi için elimden gelen desteği vereceğim. Hatta Trabzon’dan bir sürü insanla beraber Konya benchinin arkasında Konya’yı destekleyeceğiz.

Trabzonspor’un çok büyük bir marka ve kurumsal bir yapı olduğunu belirten Üner, Trabzonspor markasıyla çıkıp küme düşmeye oynamak Trabzonspor markasını aşağıya çekiyor. Muhakkak ki yukarılara oynamak lazım.“ Sadri Şener bizim başkanımız. Basketbol da bu yapının içerisinde.  Basketbol Kulübü Başkanı Mehmet Yiğit Alp  ve Asbaşkanımız Levent Erkuloğlu hatasız bir şekilde yönetmeye çalışıyorlar. Çok uyumlu bir çalışmamız var. Kulüpte özellikle ödemelerle ilgili çok güzel ve kusursuz işleyen bir sistem kurmuşlar. Ben de teknik anlamda elimden gelen katkıyı vermeye çalışıyorum. İnşallah bu iyi niyet sahada başarıyı getirir ve Trabzonspor’u  basketbolda hak ettiği  seviyelere ulaştırır. Bizim çabamız da bu yönde.

Türkiye’de ilk kez iki takımı birden çalıştırıp birini şampiyon, diğerini final oynattınız ?

Galatasaray’da Faruk Süren döneminde koç olduğum yıllardı. Galatasaray’ı 1. ligde, Paşabahçe’yi de 2. ligde çalıştırıyordum. Türkiye tarihinde ilk defa iki takımı birden kulüp başkanlarının izniyle çalıştırmıştım. O yıl Paşabahçe’yi şampiyon yapıp Galatasaray’la da final oynayınca iki takımdan birini tercih edemediğim için devam edemedim ve Çukurova’ya transfer oldum.
Takımı Bir Anda Bu derece Nasıl değiştirebildiniz?

Basketbol bir santranç oyunudur. Kimyayı iyi kurduğun,  oyuncuların görev tanımını da yaptığın zaman o makine çalışmaya başlar. Ondan sonra yapılacak olan şey, oyun içerisindeki oyuncu değişikliklerini zamanında ve yerinde yapmak, rakibi iyi okuyabilmek ve iyi cevap verebilmek. Santranç oyunu gibi bir şey. Hızlı ve çabuk düşünebilmek, aynı hız ve çabuklukla cevap verebilmek.

Önemli olan rakibin zayıf taraflarını tespit edebilmek. Biz bunu yaptık ve buna göre önlemler aldık. Öncelikle basketbol oyunlarında bir kural vardır. Kral ve Kraliçe. Taraftarın baskısıyla, antrenörün agresifliğiyle, oyuncuların parkede duruşuyla karşılaşmalar öncesi bir taraf kral, bir taraf kraliçe olur. Biz de Telekom maçı öncesi biz bu maçı alacağız, kral biz olacağız dedik ve böyle kazandık ve kral biz olduk.  Tabii bir başka etken de, antrenmanları kısaltıp, temposunu arttırdık. Oyuncularımın gözlerinde korku vardı, bu korkuyu attırdık ve parkede rahat olmalarını, keyif almalarını sağladık.

ALL-STAR ORGANZASYONUNU NASIL BULDUNUZ?

Öncelikle federasyonun bu organizasyonu Trabzon’a vermesi önemli bir işaret. Federasyon, Anadolu’ya basketbolun yayılması adına, Trabzon’a verilen bu organizasyonla Karadeniz’de basketbolun devamını istiyor.  Aynı zamanda da Trabzon’da basketbolun daha yukarılara çıkabilmesi için güzel bir kıvılcım oldu.  Ayrıca organizasyon için gelen yetkililer, Trabzon halkının basketbola ne kadar yatkın olduğunu, ne kadar centilmen ve misapirverver olduğunu da görmüş oldular. Çünkü basketbol kamuoyu, Trabzonspor’un futbola kattığı büyük heyecanı basketbola da katmasını, dolayısıyla diğer büyük kulüpler gibi basketbolun içerisinde görmek istiyorlar.

Yabancı Oyuncularla ile ilgili düşünceleriniz ?

Gibson 2-3 boyutlu hücum yönü, penetresi, asisti olan bir oyuncu. Ama yanlış şut  ve hücum tercihleri yapıyordu, fakat eğitilmeye açık çok düzgün bir çocuk. Biz de zamanında ve doğru şut tercihlerini, kısaca o seçimlerini düzelttik. Transfer aradığımız bir dönemde Gibson yeni bir transfer gibi olurken, bu ışığı veren bir iki yabancı oyuncularımız daha var. Bizim elimizde Randle ve Robinson da basketbollarını günden güne ilerletecekler. Önemli olan takımın ve oyuncuların kimyasıdır. Oyunculara görevlerini belirleyebilmek, oyuncuların da bu görevlerini benimsemeleri. Ben de bu oyuncularıma neler yapmaları gerektiğini, beklentilerimi söyledim, onlar da bu görevlerini üzerlerine koyarak yapıyorlar. Marc Salyers’i de kazanmak istiyorum, çünkü o bizim oyuncumuz. Ama biraz fizik gücüyle alakalı bir şey. Benim eski bildiğim fizik gücü, patlayıcılığı yok.

FENERBAHÇE’Yİ YENMEK BİZİM İŞİMİZ

Trabzon halkı çok neşeli, eğlenceli ve çok zeki. All-Star’da gördük ki, diğer takım oyuncuları olmasına rağmen hepsini alkışladılar, en ufak bir olumsuzluk olmadı. Fenerbahçe maçında da tribünlerin dolmasını bekliyorum, taraftar tribünleri doldursun, gerisini bize bıraksın. Kazanmamız için terimizin son damlasına kadar savaşacağız ve kazanacağız. Çünkü ligin ikinci yarısında sahada savaşan çok değişik bir Trabzonspor bulacaksınız. Fener maçı da bunların ilki olacak. Sahaya çıkarken artılarımızla çıkacağız, çünkü ben maç kaybetmeyi sevmem. Fener maçında Türkiye’nin en iyi oyuncuları bizde olacak. Maça o bakış açısıyla çıkacağız. Haliyle de favori biz olacağız. Kısaca; taraftar salonu doldursun, Fener’i yenmek bizim işimiz.

Önümüzdeki Sezon Kalacak mısınız, Kalırsanız hedef ne olacak?

Öncelikle takımı ligde tutalım. Zaten bu sezonluk anlaşmam var. Trabzon halkı beni severse, beni isterlerse kalırım. Zaten anlaşmalar kağıt üzerinde değil, gönülden olmalı. Çünkü kağıt üzerinde yapılan kontratların çok uzun süreli olmadığını biliyorum. Ben böyle düşünüyorum. Ama Trabzonspor büyük bir marka, hedefleri her zaman ilk 4 olmalı, en azından Avrupa kupaları hedeflenmeli. Daha sonra da bir plan programla daha yukarıya oynanmalı diye düşünüyorum.

Altyapı Hakkındaki Düşünceleriniz?

Birinci Ligde tutunamayan bir Trabzonspor’un altyapısı nasıl olur tahmin edebilirsiniz. Öncelikle A takımı ligde tutup, hedefi olan bir hale getireceğiz ki, altyapıların gözü yukarıda olsun ve buradan oyuncular yetişsin, yetişen oyuncular da Trabzon’dan uçup gitmesin. Karadeniz ve Trabzon’da patlayıcılık özelliği fazla olan bir ırk var. Altyapıdaki alacağı doğru antrenman düzeniyle birleşince iyi oyuncular çıkacaktır. Ayrıca altyapı oyuncularının asıl gelişme çağı 18-22 yaş aralığıdır. Haliyle bu yaşlardaki oyuncuların yetişebileceği, A takımla altyapı arasında köprü vazivesi görecek olan bölgesel ve ikinci ligde bir pilot takımın olması gerekiyor. Bu olursa A takım seviyesinde hazır olmayan çocuklar formasından kopmasın ve burada oynayabilsin.

Trabzon Kamuoyuna Mesajınız Var mı ?

Asıl önemli olan ise herkesin el birliğiyle basketbola destek olması lazım. Basketbol bir takım oyunu, ekip oyunu.  “Ben” demeyecek, “biz” deyip yürekten de bunu böyle düşüneceğiz. Biz Trabzon olarak; medyası, taraftarı, restaurantı, idarecisi bir takım olmalıyız. Bizim 10-20 milyon dolarlık takımlarla baş edebilmemizin yolu buradan geçiyor. Başarıları paylaşmaya hazırız,  sahadaki kavga işini biz yapacağız, yeter ki arkamızda bu desteği görelim. Bu takımın Trabzon halkının sahiplenmesine, sevmesine ihtiyacı var. Bunu başardığımızda ileriki yıllarda yüzde yüz “neden şampiyon olamadık” diye söylenen günleri göreceğiz. Bunu rahatlıkla söylüyorum. Bu takım yüzde yüz ligde kalacak, ligde kaldıktan sonra da hedefin bu olması lazım.

Son olarak da, taraftarlarımızdan Cumartesi günü Fenerbahçe ile oynayacağımız karşılaşmada tüm koltukları doldurmalarını ve bize destek olmalarını bekliyorum. Onlar salonu doldursunlar, gerisini bize bıraksınlar. Biz sahada savaşacağız.