Oğuz Zeytin
oguz.zeytin@gmail.com
AYAKTA KALMAK
23/08/2011 Oğuz Zeytin - CV ( Yazarın Önceki Yazıları ) zeytin@trabzonbasket.com AYAKTA KALMAK İnsanoğlu ve diğer canlı organizmaların doğumu, ölümü ve bu iki nokta arasında yaşadığı süreye benzer şekilde sosyal kuruluşların da kuruluş, kapanış ve faal olduğu ömrü vardır. Kuruluşlar genellikle sancılıdır. Sektör, branş, coğrafya vs. koşullara bağlı olarak değişen rekabet unsurları ayakta kalabilmeyi kuruluş aşamasından daha da zor kılar. Hele ki kuruluşunuz ya da ilk adımınız sağlıklı olmamışsa yani geçmişte yapılmış planlar gerçeklerden uzaksa, konulan hedeflerin gerisinde kalınmışsa işiniz daha da güçtür. Trabzonspor Basketbol Takımı’nın da doğumunu pek sağlıklı değildi. Zor koşullarda “merhaba” demişti hayata. Emeklemeden koşmaya çalışmış, bu da farkında olmadan zarar görmesine neden olmuştu. Ayakta durabilmek için, düşmemek için sendeledi, sallandı; şimdilik bir çalı parçasına tutundu. Ama sert bir rüzgârda devrilmeyeceğinin garantisi yok. Hâlbuki kendisine güvenli hissedebilmesi için bir iki küçük çaba yeter. Bunlardan ilki ve en önemlisi kalıcı gelirler yaratmak. Kalıcı gelir yapısı, organizasyonun sürdürülebilir özellik kazanmasının, kurumsallaşmasının ve zaman içerisinde geleneksel bir kültüre dönüşmesinin vazgeçilmez unsurudur, şartıdır. Trabzonspor’un “basketbol” adı çok albenili değil, bu gerçeği kabul etmek lazım. Peki, çekiciliği sağlayacak nokta nedir? Yine Trabzonspor. Kesinlikle bir çelişki değil bu sav. Taşıdığınız formadaki amblemin ağırlığı, üç yıllık mazinizin kısalığını akıllardan siliyor. Çünkü bu takım yeni olmasına rağmen ülkenin her bir yerinde on binlerce destekçiye sahip. Amaç sponsor anlaşması yapmaksa, Türkiye’nin en büyük kulüplerinden birisi olduğunuz bilinciyle masada elinizi güçlendirirsiniz. Trabzonspor’un büyük ismine ek olarak, şehre son dönemde yapılmış en büyük belki de tek hizmet olan Hayri Gür Spor Salonu. Neden diğer spor tesisleri değil de Hayri Gür? Bakınız, Trabzon ve Trabzonspor’un yetiştirdiği simge isim Şenol Güneş diyor ki “Trabzon’a yatırım yapacaksa devlet, spor sahası yapsın. Bizim fabrikalarımız bu tesisler olsun.” Trabzon kenti, futboldan sonra yeni bir fırsat yakalamıştır. Özellikle futbolda son dönemde yaşanan şike kirliliği, bu uyanış için şanstır. Temiz ahlak ilkesinin hiç edilmesiyle insanların spordan soğumaya başladığı bu dönemde spor salonları çıkış noktasıdır. Avrupa’nın önde gelen liglerinden biri olan BEKO basketbol Ligi’nde yer alan Trabzonspor’un 2011’den itibaren Hayri Gür Spor Salonu’nda yaratması muhtemel atmosfer sadece yetişkinler için değil gelecek nesiller için de bulunmaz nimettir. Birçok teknik imkânı bünyesinde barındıran bu salon, şehrin kalabalığından uzak fakat kent merkezine sadece 10 dakika mesafededir. Maç ve diğer organizasyon günleri belediye ve ilgili diğer kurumlarla yapılacak anlaşmalarla ulaşım kanalları eksiksiz hale getirilebilir. Yine bu yıl öğrenci kabul eden Avrasya Üniversitesi yerleşkesi salonun hemen yanındadır. Türkiye’nin en büyük kampus okullarından KTÜ’nün öğrenci potansiyeli de yadsınamaz. Şimdi, bu potansiyeli değerlendirmemek, sizin tutunduğunuz çalı parçasının elinizden kaymasına sebep olur. İşte size bir öneri: Yeni salondaki ilk yılı, takımın bu sene bilinçli –sporsever taraftar desteğine olan ihtiyacı ve insanların ekonomik güçleri göz önünde bulundurularak acilen kombine bilet satışı planlanmalıdır. 7500 seyircili bir salona sahipseniz, gelir kalemleriniziz en üst sırasına onu yazmalısınız. Kaba taslak bir hesap yapalım: Misafir seyirci, sponsorlar, protokol, davetiyeler vs. derken 2500 koltuğu eleyelim. Geriye kalan 5000 biletin yarısını (2500 adet) lig başlayana kadar 61 TL gibi sembolik bir fiyattan satışa sunsanız, yaklaşık 150 bin TL gibi ek geliriniz olur. 61 TL karşılığında 15 maç. Yani bir maç 4 TL. Yani iki haftada bir 4 TL. Yani haftada 2 TL. Trabzonspor için, Trabzonsporlu için devede kulak. Yukarıda belirttiğim gibi bu sadece bir taslak. Salonun belli bölümleri alım gücü yüksek olan taraftarlar için daha yüksek ücretlendirilebilir. Bu da meblağın artması demektir. Şimdi size birkaç örnek: Olin Edirne iki gün içersinde 500 TL’den tüm biletlerini satıyorsa, Galatasaray Abdi İpekçi gibi ulaşımı güç olan bir salonda pahalı saha içi biletleri tek günde bitiriyorsa, Pınar Karşıyaka seyircisi yine en ucuzu 400 TL olan biletleri kısa sürede bitiriyorsa… Trabzonspor ve Trabzon’da yaşayana basketbolseverler de başarabilir. Olimpiyata ev sahipliği yapmış bu kent ve insanı Trabzonspor basketbol yönetiminden haber bekliyor. Kimi görsem, kiminle konuşsam biletlerin ne zaman çıkacağını soruyor. Sayın M. Yiğit Alp ve yönetim kurulu bu konuya özen göstermeli. Taraftar destek olmak için hazır. Artık top, yönetimde. Haber beliyoruz… |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
TRABZON’DAN BİR KUPA GEÇTİ - 28/04/2015 |
Trabzon’dan bir kupa ve sayısız anı geçti üç günde. En sonda söyleyeceklerimle başlayayım: Teşekkürler Trabzonspor! |
KARNE ZAMANI - 12/01/2015 |
Trabzonspor MP için karne zamanı geldi. Karnemizin şablonu biraz farklı olacak, detaya girmeden mini SWOT şeklinde analiz etmeyi uygun gördüm. Sözü uzatmadan başlayalım: |
VEDA - 25/12/2011 |
Sevgili basketbolseverler, Dünkü Pınar KSK maçı ile ilgili yorumlarımı yazmam gerekirdi bu satırlarda. Ancak bizler basketbol konuşmaktan çok kişileri tartıştığımız için maçtan bahsetmeyeceğim. |
CUMARTESİ YAZ – PAZAR KIŞ - 19/12/2011 |
2010 Haziran’ından bu yana Trabzonspor Basketbol Takımı ile ilgili izlenim ve düşüncelerimi siz değerli okuyucularımla paylaştım. |
SİNAN ERDEM GÜNLÜĞÜ - 10/12/2011 |
TBF haftanın tüm karşılaşmalarını tek güne sıkıştırınca, bize de yayın piyangosundan saat 13:00 maçı çıktı. Ataköy’deki Sinan Erdem Spor Salonu’nda o saatteki maça yetişmek için şehrin diğer ucundan sabahın erken vaktinde yola koyuldum. |
SON HUCÜM TARTIŞMASI - 08/12/2011 |
Trabzonspor Basketbol Takımı’nın Hacettepe Üniversitesi karşısında aldığı mağlubiyet sonrası en çok konuşulan/tartışılan başlık “son hücum”du. |
DİRENİŞ VE HÜZÜN - 04/12/2011 |
Üç haftadan beri, Edirne’deki galibiyetten sonra Hacettepe Üniversitesi maçına odaklanmıştım. Banvit ve Galatasaray gibi zorlu dönemecin ardından yeni yabancıların takıma daha fazla uyum sağlayacağını düşünmüştüm. |
ABDİ İPEKÇİ’DEN… - 28/11/2011 |
Bir yanda anlamsız deplasman yasakları… Diğer yanda Trabzonspor’umuzu izleme ve sessiz de olsa destekleme arzusu… |
HACETTEPE’YE HAZIRLIK - 22/11/2011 |
Banvit… Ülkemizde 2000’li yılların en önemli basketbol organizasyonlardan biri, belki de en iyisi. Altyapılardaki doğru planlamaları, şirket-takım rol paylaşımındaki isabet “Banvit modeli”nden bahsedilmesini sağlıyor. |
Devamı |