twitter.com/ialkan   alkan5361@hotmail.com ( Yazarın Önceki Yazıları )

OYSA ÇOK YAKLAŞMIŞTIK 

Trabzonspor MP, son Gaziantep galibiyeti ile en önemli hedef maçlarından birini rahat kazanarak oldukça moralli bir şekilde çıkmıştı Efes karşısına.

Geçtiğimiz sezondan hakem Erşan Kartal’ın Trabzonspor’a hediyesi (!) olan seyircisiz oynama cezası nedeniyle boş tribünler önünde oynamak zorunda kaldığımızı da hatırlatalım.

Seyircisiz oynanan bir maçın, üstelik basketbol maçının ne keyfi oluyor, ne de tadı tuzu. Hatta oyuncular bile boş salonda konsantre olamıyorlar notunu düşelim öncelikle.

Kısaca maça değinecek olursak karşımızda EL yorgunu bir takım vardı.

Her ne kadar Perasovic kenarda çıldırıp oyuncularını motive etmeye çalışsa da, bu yorgunluk, Trabzonspor maçını Efes adına antrenman havasına sokmuştu bile.

Yorgun, motive olamamış, aklı EL’de olan, kısaca Trabzonspor’un tam da istediği ve aradığı güçlü ama gücünden yoksun bir rakip vardı karşısında.

İlk iki periyot ve devamındaki üçüncü periyot Kadji önderliğindeki uzunlarını iyi kullanan Trabzonspor MP, tam da istediği gibi rakibini uyandırmadan ufak ufak galibiyete doğru yol alıyordu.

Bu bölümlerde Efes’in tek yaptığı; fark aleyhine her açıldığında tepede başlayarak uyguladığı tam saha baskı ile Trabzonspor’u toplamda 23 gibi inanılmaz rakamlara ulaşan top kayıplarına sürükleyerek öne geçmek oldu.

Bunda da oldukça başarılı oldu.

Çünkü Trabzonspor’un oyun kurucu bölgesinde yaşadığı sıkıntıya Wright’ın topla oynama sevdası da eklenince Efes’in her hamlesi kendi hanesine artı olarak yansıdı.

Final periyotuna kadar neredeyse yarı uykulu gelen Efes finalde uyandı.

Efes’in savunma kaynaklı baskısı karşısında Trabzonspor bir anlamda oyun disiplininden koparak Moody ve Wrigh öncülüğünde önce bireysel oyuna, devamında da sokak basketboluna döndü.

Efes savunma sertliğini arttırıp Trabzonspor’u oyundan düşürünce boyalı alanımızı da Dunston’ın öncülüğünde ele geçirdi. Thomas ile yakaladığı dış atışlarla da maçın içinde tutunup her defasında öne geçmeyi başardı.

Bu bölümde farkın Efes lehine açılmamasının en önemli etkeni elbette ki Moody’nin bireysel oyunu ile çembere inerek ürettiği sayılar oldu.

Ancak Moody bu sayıları üretirken takım oyunundan uzaklaştı, takım oyunundan uzaklaştıkça da takımın geri kalanı oyun disiplininden koptu.

Bu süreçte tempo yapalım derken Efes’in ekmeğine yağ sürmek yerine ilk 2 periyot yaptığımız gibi daha sakin ve topu saklayıp paylaşabilmiş olsaydık Efes’i yenemememiz için hiçbir neden yoktu halbuki.

Son periyot yaşadığımız oyun kurucu kaynaklı hatalar zincirine rağmen bitimden önceki son 3 hücumda bile maçı alma şansı elimize geçmişti ama bunları bile acemice rakibe teslim ettik.

Sonuç olarak maçı Efes çok istediği için değil; galibiyete çok yaklaştığımız bir karşılaşmayı çok basit hatalar sonucu kendi ellerimizle rakibimize biz teslim ettik.

*      *     *     *

Basketbol sevdamız önce Beyaz Gölge, devamında da basketbol efsanemiz Aydın Örs’ün Efes Pilsen’i ile başladı.

En büyük hayalim Trabzonspor’un basketbola yatırım yapması, sonrasında da tırmanıp bir gün Efes ile karşılaşmasıydı.

Tabii ki devamında da ilk göz ağrımızı mağlup etme duygusunu yaşamak.

İlk hayalimiz yıllar önce gerçekleşti ancak ikinci hayalim olan Efes’i mağlup etme duygusunu ise henüz yaşayamadık.

Bu son maçta yaşamamıza tam da ramak kalmışken elimizden uçup gitti.

Oysa ne de çok yaklaşmıştık.

OLMADI KOÇ! 

Koç Bazarevich, maç sonu yaptığı açıklamada mağlubiyeti, maç öncesi sakatlanarak kadro dışı kalan Gutierrez’in yokluğuna bağladı.

Bizler koçun bu açıklamasına elbette saygı duyacağız.

Ancak daha 2 hafta önce 31 sayıyla tarihi fark yediğimiz Banvit deplasmanındaki oyun kurucunun Gutierrez olduğunu da hatırlatacağız.

Takım olarak 23 Top kaybı yaptığımız bir maçın sonunda yapılan bu açıklama yerine “Son bölümde yaptığımız basit hatalar sonucu çok küçük ayrıntılarla maçı kaybettik” dersen biz de eyvallah deriz ama 1 sayı farkla yenildiğin maçı kadroda olmayan Guti’nin yokluğuna bağlarsan orada dururuz.

Yani sorun Gutierrez’in kadroda olmamasında değil, sorun kadromuza uygun oyun kurucumuzun olmamasında.

NEDEN KAYBETTİK? 

Takım olarak 23 top kaybı yaptığımız için.

Son periyot boyalı alanımızı Efes’e teslim ettiğimiz için.

Sakin olmak yerine tempo yapalım derken Efes’i uyandırdığımız için.

Son periyot takım olarak sokak basketboluna döndüğümüz için.

Ve en önemlisi; saf bir oyun kurucumuz olmadığı için.

KADJİ’NİN EMEĞİ

Oynadığı pozisyona halen daha karar verememesine rağmen geldiği günden beri üzerine koyarak artan bir performansı var.

Özellikle Efes’in uzunlarına karşı rakip boyalı alandaki muazzam etkinliği…

Ve bu etkinliğinin istatistiki performansına yansıması olan 23 sayı 12 ribaund üreterek yaptığı double double…

Belki Efes’e 1 sayı farkla mağlup olduğumuzdan Kadji’nin bu performansı gölgede kaldı gibi gözükebilir ama biz Kadji’nin bu emek ve alın terini kendi artı hanesine çoktan yazdık.

SEYİRCİSİZ MAÇTA SEYİRCİ ANONSU!

Geçtiğimiz sezonki Efes maçından gelen cezamız nedeniyle bu maç seyircisiz oynandı.

Salon boş olunca haliyle öksürsen her taraftan duyuluyor.

Yönetici arkadaşların bazen hakemlere karşı normal tepkileri oldu. Tepkiler normal ancak salon boş olunca hakem arkadaşlara anormal gelmiş olacak ki anons yaptırma gereği duydular.

Anons demek kulübe ceza demektir.

Kutluyorum. Seyircisiz bir maçta seyirci anonsu yaptıran hakem arkadaşları kutluyorum(!)

*      *       *

İlave ederek benim de tribünden “Hocam 5 adım, tam 5 adım” diye tepki gösterdiğim bir pozisyonu hatırlatmak istiyorum;

Üçüncü periyot ortalarında Granger tam 5 adım atarak sağ köşede bulunan Thomas’a asist yaptı, Thomas’ta kabak gibi steps ile gelen bu asisti üçlükle taçlandırdı.

Ve biz bu maçı 1 sayıyla, evet bir sayıyla kaybettik!

ÇOK DEĞERLİ 

Karda mahsur kaldığımızdan geçtiğimiz hafta köşemizi yapamadık. Yapamayınca da kritik Gaziantep galibiyetine değinemedik.

Aynı galibiyet ve mağlubiyet sayısına sahip olduğumuz Gaziantep maçı her iki takım için de çok kritikti.

Üstelik biz bir hafta önce lider Banvit’ten 31 sayı fark yerken, lider Banvit’e tek mağlubiyeti tattıran takım ise Gaziantep’ti.

Ve en çok korktuğum maçta evimizde Gaziantep’i çok rahat bir oyunla mağlup ederek rakibimizi altımıza aldık.

Bu galibiyetin bizler için ne kadar değerli olduğunu ligin sonlarında çok daha iyi anlayacağız.

Takımımı bu güzel galibiyet için kutluyorum.  

TARAFTAR KÖŞESİ

@Netocoimbra61  Mesaj net:Oyun kurucu

@cambaz_ts Tuhaf bir takimiz... Taraftarın hoşuna giden bir basketbol var ama ort. 25 top kaybı yapıyoruz. İyi bir guardla cok daha iyi olabiliriz.

@hw4161 Mesaj ayni. Wright, Green ve Kadji gibi uzunlar yakalamışken onları sokak basketcisi Moody ile oynatmak intihar.

@guvenkahveci Efes'i bir daha böyle yakalamayız

@TS_0sman Bu takım ne zaman hem oynayıp hem takımı oynatacak bir oyun kurucu bulacak hocam.

@kaderimsinakif Maçın kırılma anlarının baş oyuncusu Çinko’dur. Teknik faulun 1’ini kaçırdı, 4’e1 hızlı hücumu kesti, dönüşte Heurtol’e basket faul yaptı.