twitter.com/ialkan   alkan5361@hotmail.com ( Yazarın Önceki Yazıları )

KAYIP SEZONDAN YENİ SEZONA 

SON SEZON HATIRALARI 

Geçtiğimiz sezon koç Markovic’in yönetiminde Velickovic, Stipanovic, Hardy, Alper gibi takımın ana parçaları korunarak oluşturulan oldukça maliyetli bir takım ile sezona en kötü ihtimal play-off hedefi ile başlanmış, ancak evdeki hesap çarşıya uymayınca ilk 5 haftayı 5-0 mağlubiyet serisi ile tamamlamıştık.

Bu süreçten sonra duygusal yaklaşımlı hatalar zinciriyle Kinsey ve Odom gibi takımın ana parçaları gönderilerek yerlerine Fells ve Thompson gibi sıradan oyuncular alınmış, devamında da Şubat ayı sonunda Türkiye Kupası’nda Daçka’dan alınan 30 farklı mağlubiyet sonrası koç Markoviç ile oldukça geç gelen bir ayrılık yaşanmıştı

Markovic sonrası gelen Ahmet Kandemir’in ise kimyası bozulan bu takıma takviye yapmasına rağmen Trabzonspor M,P sezon başındaki play-off hedefine ulaşamadan hayal kırıklığı ile sezonu tamamlamıştı.

Gayri resmi rakamlara göre baktığımızda, Trabzonspor MP’nin geçtiğimiz sezon 18 milyon TL bütçesi ile puan tablosundaki yeri arasında müthiş uçurum vardı.

Sadece sezon içinde takımda 18 oyuncuya lisans çıkarılmış, kadro istikrarı açısından olmaması gereken bu inanılmaz oyuncu sirkülasyonu hem takım olgusunu, hem de olası başarıyı zaten ortadan kaldırmıştı.

İşte bizlerde geç yapılan koç değişimi ve devamındaki yanlış transfer politikaları sonucu yaşanan bu sezona “Kayıp Sezon” adını vermiştik.

YENİ SEZON, YENİ TAKIM, YENİ STAFF 

Profesyonel anlamda basketbola yatırım yapmaya başladığımız 2008-2009 sezonundan günümüze kadar Trabzonspor’a yaklaşık 120 oyuncu, 50 tane de teknik ve idari insan gelmiş gitmiş.

Böylece her sezon ortalaması da yaklaşık 14 oyuncu ve 6 teknik-idari insan(!)

Maddi ve manevi külfetini bir yana koyarsak; takım olma hüviyeti, iskelet ve geleceğe yatırım anlamında hiçbir artısı ve getirisi olmayan, bin bir zorlukla oluşturulan ve ortaya konan bütçelerin dışarıya akmasına sebep olan muazzam bir insan sirkülasyonu.

Bu açık pencereden baktığımızda mevcut sezon yapılanması da geçmiş ortalamalarından pek farklı değil, hatta üstünde. Öyle ki, geçtiğimiz sezonun takım kadrosundan yeni sezona taşınan 2 isim var, bunlardan biri Hardy, diğeri de kaptan Alper Saruhan. Alper daha sezonun ilk maçından sonra takımdan ayrılınca tek Hardy kalmış oldu.

Ve yapılan 10 yeni oyuncu transferi, yeni koç ve yardımcısı, artı olarak ta yeni kondisyoner.

Teknik ekip kısmını soru işareti olarak bir kenara koyarsak, tecrübelerimize dayanarak söyleyebiliriz ki; muhtemel yapılması gerekecek en az 3 transfer daha var.

Yeni takımın yapısını analiz ettiğimizde, koç Ahmet Kandemir sonrası baş antrenörlüğe Rus Milli Takımının  koçu Bazarevich geldi. Mevcut koçun oyun yapısı geçtiğimiz sezonun oyun yapısından biraz daha farklı. Yeni koçun basketbol felsefesi hızlı ve tempolu oyundan yana. Bunu da geçmiş kariyerinden biliyoruz.

Kurulan takımda bu felsefeye uygun oyunculardan seçilmiş ancak takımın en önemli iki parçası olan guard ve pivot mevkiindeki aksama hazırlık ve ilk iki resmi maçta net olarak ortaya çıktı.

Atlet ve patlama özelliği öne çıkan çaylak oyun kurucumuz Moddy mevcut takımı yönetip beyin vazifesi görebilecek kabiliyet ve tecrübede değil halen. İkinci guard Nikolov ise buraların oyuncusu hiç değil ve bu pozisyon en büyük problem. İkinci en büyük problem ise boyalı alanı karartıp çemberi koruması gereken, veya rakip boyalı alanda terör estirmesi gereken Pivot Kadji’nin bu özelliklerden yoksun olması, mücadeleden kaçıp 3 sayı çizgi gerisinden oynamayı sevmesi. Duşan Cantekin ise muazzam fiziğine rağmen halen daha kendini arayan bir isim.

2, 3 ve 4 pozisyonlarını değerlendirdiğimizde swigman Lee göze çarpan ve gelecek vaat eden bir oyuncu. Kısaca en isabetli transferlerden biri gibi duruyor.

Eski Galatasaraylı Celap Green ise basketbol tecrübesi ile kalite bir isim ancak her an sakatlık riskinin bulunması ciddi handikap.

Ve kulübün bu sezon uzun forfet pozisyonuna yaptığı en önemli transferi Wright. Takıma uyumu, hırsı ve pes etmeyen yapısıyla en değerli transferimiz gibi duruyor.

Geçen sezonlarını mumla aradığımız eski oyuncumuz Hardy ise bu sezon kayıplarda. Bence bunun sebebi de takımın kimyası ve mevcut oyun yapısından kaynaklanıyor. Çünkü Hardy kendisine kurulan/hazırlanan setlere alışık bir oyuncu.

Tüm parçaları birleştirdiğimizde ortaya çokta sağlıklı bir kadro yapısı çıkmıyor maalesef.

İnşallah takımın yeni bir araya gelmesi ve uyum süreci gibi etkenlerle sıkıntı yaşadığı ortaya çıkar ve biz de mahcup oluruz ama mevcut kadro yapısıyla pek parlak bir gelecek bizi beklemiyor gibi gözüküyor.

İLK MAÇ İLK FARKLI MAĞLUBİYET 

Çeşitli nedenlerle oldukça geç kurulan, sağlıklı bir hazırlık dönemi geçiremeyip, koçu da milli takım nedeniyle son anda Trabzon’a gelen, en önemli iki parçası nerdeyse maçtan birkaç gün önce kadroya dahil olan bir takımın Büyükçekmece gibi ligin flaş takımlarından birine karşı galibiyet alması mucizeydi.

Takımı televizyondan da olsa ilk kez sağlıklı bir şekilde izleme imkanı bulduğumuz bu karşılaşmada mağlubiyet bize sürpriz olmazdı ancak 30 sayıya varan farkla alınan mağlubiyeti de açıkçası hiç beklemiyordum.

Koçun tempolu basketbol felsefesine uygun bir takım kurulduğunu biliyorduk ancak anlaşılan o ki, koçun Türk basketbolunun geldiği nokta ve BSL takımlarından detaylı bilgisi olmadığı anlaşılıyor.

Kurulan takım bireysel hücum özellikleri ön planda olan ancak savunmada pek varlık gösteremeyip bire birde çok rahat geçilen, set oyununu ise benimsemeyen bir takım hüviyetinde…

Böyle bir takımın,  “Takım” ve atletik özellikleri çok üst düzey olup koşa koş basketbolu en iyi oynayan Çekmece gibi takıma karşı tempo yapayım derken nasıl da intihar ettiğine çıplak gözle şahit olduk.

Koçun, rakibin hızını setle durdurma çabaları ise oyun kurucunun uygun olmaması, takımın birbirini halen daha tanıması gibi sebeplerle boşa çıkıp hanemize yazılan muazzam eksi fark olarak geri döndü.

YEŞİLGİRESUN MAĞLUBİYETİ 

Ağır Çekmece mağlubiyetinden sonra ligde yenebileceğimiz ender takımlardan biri olan Yeşilgiresun’a evimizde kaybettik.

Hani koşan, tempo yapıp hızlı basketbol oynayan bir takım kuruldu ya, son final periyotunu saymazsak eğer, oluşturulan bu kadroya uygun akıcı ve bitirici hücum organizasyonlarını göremediğimiz gibi, bu takımın boyalı alan ve çember savunması başta olmak üzere çok ciddi savunma problemi var. Hele ki 5 numaran yetersiz ise savunma mekanizman tamamen çökmüş oluyor.

Bu kadro yapısıyla tek yapabileceğin kısaların tepeden başlayarak uygulayacağı baskıdır. Tıpkı genç Mustafa’nın yaptığı gibi. Onu da bir bölüm yapabildik, onda da farkı eritip zaten öne geçtik.

Hani hücum yönü yüksek oyunculardan kurulu bir takımız diyoruz ya, bununda en önemli göstergesi; Yeşilgiresun maçında kullanılan 34 üçlük. Yani hiçbir takımda olmayan derecede 2 hücumun birinde üçlük kullanmışız!

Özetle Çekmece ve Yeşilgiresun maçlarını değerlendirdiğimizde karşımıza çıkan tablo; topu yarı sahaya geçir ve kaldır şut at. Böyle bir basketbol dünyanın hiçbir yerinde yok maalesef.

Çekmece maçındaki mağlubiyeti normal karşılarız ancak genç oyunculardan kurulu olan ve mevcut kadromuzla yenebileceğimiz 3-4 takımdan biri olan Yeşilgiresun’a kaybetmeyi normal karşılamak zor.

İnşallah bu mağlubiyeti sezon sonunda aramayız.

TARAFTAR KÖŞESİ 

Bu sezon farklı bir uygulama yaparak basketbolumuzu takip eden taraftarlarımızın sosyal medya mesajlarını bu başlık altında siz değerli okuyucularımıza ulaştıracağız.

İşte bu haftanın tarafıma gelen mesajlarından seçtiklerim:

-      @burakkalimeric: 3. Çeyreğin sonunda maç bitsin istemiyoruz 2 sezon önceki coşku ve heyecan olsun.

-      @61_kere: Mesela bir istikrarımız yok. Her yıl sil baştan kadro kuruyoruz ve risk alarak, yüreğimiz ağzımızda sezona başlıyoruz. Bir basketbol kulübü yönetiyorlar, "daha kurumsal" olup "her anlamda" gereken özeni göstermeleri gerektiğini düşünüyorum.

-      @ttsfurkan: 3 sezondur iyi bir oyun kurucu izleyemedik. El-Amini özlüyoruz. 2 sezon önce Avrupa finali ve ligde play-off başarılarının ardından çıtayı yükseltmemiz gerekirken bugün ligde kalmayı konuşuyoruz.

-      serhatgedikli2: Umarım her yaz basketbol kapanmaz inşallah diye düşünmem.

-      ‏@trabzonist: İdari ya da teknik, futboldaki yanlışlarımızın izdüşümünü baskette yaşamayalım..

-      @ademguleer: TS'un her sene belli sorunları olmasına rağmen ısrarla aynı hataları yaparak doğru bulmaya çalışması başarısızlığın en büyük sorunu.

TAKA Gazete Link için TIKLAYINIZ