twitter.com/ialkan   alkan5361@hotmail.com ( Yazarın Önceki Yazıları )

4 HAFTA KALA SEZONU TAMAMLADIK!

Erteleme maçı nedeniyle haftayı bay geçiren Trabzonspor MP, Play-Off yolundaki en önemli deplasman maçında potasında 96 sayı görerek hem mağlup oldu hem de Play-Off umutlarını gelecek bahara bıraktı.

Aslında Uşak maçı öncesi belki de en zorlu deplasmanlarından biri olan Antep deplasmanında Royal Halı Gaziantep’i mağlup ederek Play-Off umudunu sıcak tutmayı da başarmıştı.

Royal Halı Gaziantep’i her iki maçta yenerken, Uşak Sportif’i de ilk devre Hayri Gür’de oynanan maçta tam 32 sayı farkla mağlup etmiştik. Yani eğer ki Uşak maçını kazanabilmiş olsaydık her iki takıma karşı ikili averajda önde olma şansımız vardı.

Bunun anlamı da; galibiyet sayısını eşitlediğimizde her iki takımı da altımıza alabilecektik. Yani o derece önemliydi Uşak Sportif maçı.

Hani derler ya evdeki hesap çarşıya uymaz. Bizimki de uymadı!

Ertelenen Fenerbahçe maçı ile oyuncuların ligden kopmaları, devamında yaşanan ödeme problemleri sonucu gelen idman boykotları filan derken takımın Uşak maçını kazanması sürpriz olurdu ancak.

Maçın başlamasıyla birlikte skor tabelasındaki aleyhimize gelişen 32-16’lık ilk periyot skoru maçın sonunun da ne şekilde tamamlanacağını az çok bizlere göstermişti zaten.

Her ne kadar benchten gelen oyuncuların 2. periyot ortaya koydukları savunma direnci farkı eritse de oyuncuların yaşadıkları ödeme problemleri parkeye savunma zafiyeti olarak yansıyınca mağlubiyet de kaçınılmaz oldu.

Takımın ürettiği 86 sayının açıklaması ise savunma boyutunu arka plana iten oyuncuların bireysel istatistiklerinin skor tabelasına yansımasından başka da bir şey değildi.

Sonuç olarak nakış gibi işlenen hatalar zincirleri sonucu ligin bitmesine daha 4 hafta kala Play-Off hedefinden uzaklaşıp, sezonu tamamlayan bir Trabzonspor ile karşı karşıya kaldık.

İKİ DAKİKA DÜŞÜN(DÜM)(!)

Basketbol yazımı toparlamak üzereyken Trabzonspor’un sosyal medyada paylaşıp tepki gelince sildiği #ikidakikadüşün görseli düştü önüme! 

Özünde de son Fenerbahçe maçında yaşananlardan sonra futbol federasyonunun iki dakikalık protesto eylemi vardı elbette.

Trabzonspor’un medya ekibi hatasını fark edip görseli sildi ama bu silme eylemi TFF’nin niyetini ortadan kaldırmaz.

*  *  *

Tam 32 yıldır Trabzon’da yaşayıp Avni Aker’de çok nadir maç kaçırmış ve 2010-2011 sürecinden sonra da futbol defterini rafa kaldırmış bir insanım.

BMN’de olduğum dönemlerde fikir babası Tunga Liman olan ve projeyi kendisine sunduğum Hayrettin Hacısalihoğlu’nun gayretleri ile Sadri Şener döneminde hayata geçirdiğimiz sahildeki Trabzonspor Anıt Park projesi başta olmak üzere, üzerine titrediğimiz kulübümüze sosyal ve manevi ağırlıklı ciddi katkılarımız olmuştur.

Günümüzde terk edilse de (!), 28’e ulaşan Trabzonspor’un futbol şehitlerinin maneviyatına düzenlenen ilk Mevlüt organizasyonunu da Nevzat Şakar ağabeyimize rica ederek İskenderpaşa Camii’nde kulübümüze ben yaptırmıştım.

Manevi hizmetler anlatılmaz bunu bilirim ancak aşağıdaki satırların karşılığının olabilmesi için anlatayım ki düşündüğümün bir anlamı olsun. 

TFF “Düşün.” dedi ya, ben de durup iki dakika düşünüyorum;

Düşünmeye başladığımda aklıma ilk gelen, Ali Şen’in 2006’da kaybettiğimiz şampiyonluğu anlattığı anılarında “Biz şampiyonluğu sahada değil, masada kazandık.” cümlesi oldu.

Ali Şen’in bahsettiği dönemde Trabzonspor şampiyon olamadığı için 5 Mayıs 1996’da kendini incir ağacına asan Göreleli Mehmet Dalman ve Yenicuma’daki evinde av tüfeğiyle intihar eden 12 yaşındaki Akçaabatlı kardeşimiz gencecik fidan Hüsnü Civelek geldi aklıma.

Düşünmeye devam ettiğimde 22 Nisan 2011’de oynanan ve halen daha hafızalarımızda olan Eskişehirspor-Trabzonspor maçı sonrası sanki ruhu duyarcasına söylediği “Bizi şampiyon yapmayacaklar.” cümlesinden sonra kalp krizi geçirip vefat eden Mustafa Çelik kardeşimiz ve devamında da çalınan şampiyonluğumuz geldi aklıma.

Ve neredeyse birbirlerini boğazlayacak olan siyasi partilerin işbirliği yapıp şikeyi nasıl sahaya yansıtmadıklarını hatırladım. Devamında da günün modası “Paralel” ipine sarılıpTrabzonsporluların aklıyla alay edercesine şikeyi nasıl da “Kumpas” kılıfına soktukları geldi aklıma.

Zamanım doldu. Ben 2 dakikada bu kadarını düşünebildim, gerisini siz düşünün artık!

ÖDEME PROBLEMİ ÜZERİNE

Basketbol Kulübü son 2 aydır ödemelerde yaşanan aksaklıklar ve akabinde antrenman boykotları ile gündeme gelmeye başladı.

Bunlar elbette ki şık değil ve Trabzonspor’un ismine zarar veriyor.

Geçmişte de yaşadık bu problemleri ancak son 3 sezona baktığımızda ligde düzenli ödeme yapabilen nadir kulüplerden biri Trabzonspor MP. Çünkü ana sponsor Muharrem Usta kulübün sıkıntı yaşamasına hiçbir zaman müsaade etmedi.

Edemezdi çünkü yaşanacak her maddi problem başkanlık yolunda karşısına engel olarak çıkacaktı. Bu net.

Ancak ne zaman ki Başkan oldu sıkıntı da başladı. Bu da ikinci net.

Şimdi bu noktada Muharrem Usta’ya “Başkan oldun işin görüldü, şimdi basketbolu unuttun.” diyerek eleştiri de getirebiliriz ancak Trabzonspor’un her alanında devasa problemlerle boğuşan ve kendisini iyi tanıdığım Usta’nın basketbolu bir kenara atmayacağını çok iyi biliyorum. 

Kendisinin de beni çok iyi tanıdığı gibi her yanlışta çekinmeden eleştiririz ama şu aşamada kendisine eleştiri getirirsek hem haksızlık etmiş oluruz hem de tarafsızlık ilkemizi bozarak fevri yorum yapmış oluruz ki bu da bizim duruşumuza yakışmaz.

Bu kez de Basketbol Kulübüne döneriz ancak eleştirilen bütçeler ve bütçeleri planlayan Nihat Mala dahil 3 sezondur basketbol kulübünün planlamasını yapıp finanse eden Muharrem Usta, Gençağa Meriç, Coşkun Bülbül ve hatta Gökhan Saral gibi isimler futbola kaydıkları için bu saatten sonra basketbol kulübünü eleştirmenin de bir anlamı olmaz.

Basketbol artık Trabzonspor’un bir parçası olduğu için yaşanan problemler de Trabzonspor Kulübünün genel maddi problemidir ve bu sıkıntıdan futbol gibi basketbol da nasibini alıyor. 

Olayın özeti bu. Düzelir mi? Trabzonspor Kulübü batarsa düzelmez ama batmayacağına göre elbette ki düzelecek. 

KONU FB OLUNCA…

Hafta sonu Avni Aker’de oynanan ve yarım kalan Trabzonspor-Fenerbahçe karşılaşmasının negatif yansıması basketbolumuza da sıçradı!

Basketbol Federasyonu, 9 Mayıs’ta seyircili oynanması gereken Fenerbahçe maçını Trabzonspor’un Efes maçından gelen seyircisiz oynama cezasının başlangıcına denk getirerek seyircisiz oynanmasını sağladı. 

Havasının bile çok farklı olduğu Fenerbahçe karşılaşması, nice Trabzonsporlu basketbol severlerin beklediği gibi benim de tam bir sezondur heyecanla beklediğim bir karşılaşmaydı. Bundan mahrum kaldık.

Belki tribünler dolu olsa takımda gaza gelip direnç gösterebilirdi ama lige havlu atıp kafasında sezonu bitiren Trabzonspor’un EL’de Final-Four’a kalma başarısını gösteren Fenerbahçe’ye karşı direnç göstermesi oldukça zor. İnşallah yanılır da bir sürprize imza atarız ama gerçekten zor.

TOLUNAY KAFKAS 
(Trabzonspor’u Korumamız Lazım)

Geçtiğimiz Pazar günü Tolunay Kafkas ile Trabzonspor merkezli sohbet etme fırsatı bulduk.

Geçmişten, oyunculuk döneminden ve Trabzonspor’daki antrenörlük macerasından konuştuk.

Açık yürekli bir insan. Kendisi zaten oyunculuk dönemlerinden sevip saygı duyduğumuz bir isimdi.

1 saatlik konuşmanın detayına girmeyeceğim ama özünde “Trabzonspor’u korumamız lazım.” endişesi yatıyordu. Ve bunu her mevzunun ortasında örnekleriyle birlikte sıkça tekrarladı.

Kendisinin Trabzonspor’a bağlılığından şüphem yoktu ama bu derece koruma içgüdüsü içinde olması beni oldukça etkiledi.

Ne bileyim, bilinsin istedim.

HOŞ GELDİN ELİS BEBEK

Trabzonspor MP Takım kaptanı Alper Saruhan ve eşi Gözde Saruhan'ın bir kız çocukları dünyaya geldi. İsmini de Elis koymuşlar.

Saruhan ailesini kutluyorum.

Allah analı babalı büyütsün. Elis yeğenimizin de bahtı açık olsun.