ELİMİZDEN KAYAN BANVİT MAÇI

Ağır Karşıyaka mağlubiyeti sonrası Eurocup’tan elenerek Avrupa defterini kapatan ve mental olarak çöken Trabzonspor’un Banvit maçına hazırlanması kolay değildi.

Ancak Başkan ve Yönetim doğru bir şekilde, maç öncesi verdiği yemekle çökmüş bir takımı ayağa kaldırmayı başardılar.

Ve karşılaşmaya bu moralle çıkan Trabzonspor, Banvit’e karşı Kulig ve geldiği günden beri eleştirilen Thompson’ın önderliğinde bizlerin de beklemediği bir direnç göstererek “Maç benim.” mesajını verdi.

Hatta Banvit koçu Selçuk Ernak bile son çeyrekte maçtan umudunu kesmişti. Ne zaman ki koç Stipanovic’i kenara alıp boyalı alanımızı Banvit’e teslim etti, işte maç da göz göre göre elimizden kayıp gitti.

Açıkçası ben koçun Stipanovic’i kenara aldığında 2-3 dakika dinlendirip son dakikalarda daha dinç olarak parkeye süreceğini beklerken koç tam tersini yapıp maçı Banvit’e teslim etti.

Avrupa’da çok erken havlu attık. Hadi bizler de bu tarz mağlubiyetlere alıştık. Ancak, Banvit maçında inanılmaz enerji koyan ve sezon sonu play-off yapması gereken takımın bu emeğinin karşılığı galibiyet olmalıydı.  Çünkü analarının ak sütü gibi hak etmişlerdi, yazık oldu.

MANGAL PARTİSİ

Pınar Karşıyaka’ya karşı basketbol tarihimizin en ağır mağlubiyetlerinden birini aldığımız günün ertesi baklava ziyafeti, Eurocup’tan elendiğimiz gecenin sabahında da mangal partisi vardı.

Elbette takımı motive etmek için yapılmış iyi niyetli bir motivasyon şeklidir ancak taraftarın “Cefayı biz çekiyoruz sefayı onlar sürüyor.” mesajındaki düşüncesini baz aldığımızda zamanlama çok da şık olmadı.

Doğrusu Başkanın Banvit maçı öncesi takımı motive etmek için verdiği yemek zamanlaması gibi olmalıydı, hezimet ve elenme sonrası değil.

HASAN AKTAŞ’IN ÇIKIŞI

Basketbol kulübünde 2 dönem yöneticilik yapan ve bu dönemlerinde kulübe maddi ve manevi ciddi katkı veren Hasan Aktaş son Banvit maçı sonrası, “Yazıklar olsun. Utanın. Koca kulübü ne hale getirdiniz. Bu kulüp buralara gelene kadar ne bedeller ödedi. Vicdanınız sızlamıyor mu?” şeklinde oldukça ağır 2 tweet attı.

Aktaş iyi bir Trabzonsporlu ve Muharrem Usta’ya yakın bir isim.

Geçtiğimiz sezon Nihat Mala ile birbirlerine girdiler ve bu dönem yönetimde yer almadı.

Hasan Aktaş’ın eleştirisi parkedeki oyuna gibi algılanır ancak tepkisi takıma değil Nihat Mala’yaydı.

Hasan Aktaş kardeşimize dost tavsiyesi; Dün basketbola emek verdin, belki yarın da vereceksin. Eleştiriyi biz yaparız, sen yine de destek ol.

HÜZÜNLÜ GALİBİYET

Eurocup’tan elenen Trabzonspor MP,  Top 16 yapmayı geçen hafta garantileyen Trento’yu deplasmanında mağlup ederek Avrupa’ya galibiyetle veda etti.

Ve bu maç, iki takım açısından da ilginç istatistiklerin öne çıktığı antrenman gibi bir maç oldu.

Öyle ki; Trabzonspor %55 isabet oranı ile üçlük isabeti bulmuş. (Bizim ligde o boş atışları bulamazsın.)

Trabzonspor toplamda 23 top kaybı yaparak maçı farklı almış. (Bizim ligde 23 top kaybı yaptığın bir maçı bırak farklı almak, zor kazanırsın.)

Antrenman havasında geçen ve basketbol sertliğinin olmadığı bu maçın elbette bir kazananı olacaktı. O kazananın da TS olması bizleri sevindirdi.

Ayrıca bu galibiyetin takım açısından güzel artıları da oldu.

Bunlar: son haftalarda şok yaşayan takımın özgüveninin yerine gelmesi, maçta değişik rotasyonların denenmesi ve son haftalardaki baskının atılarak hafta sonu oynayacağımız zorlu ve kritik Büyükçekmece maçına hazırlanılmasıdır.

AĞIRLIĞI KAYBOLAN KOÇ

Koç Markovic ile ilgili düşüncelerimi geçtiğimiz hafta ayrıntılı bir şekilde belirttiğimden tekrarlamaya gerek görmüyorum.

Son dakikalarda kendi elleriyle verdiği Banvit maçında da gördüğümüz gibi, camia ve en önemlisi takım üzerinde özgül ağırlığı kaybolmuş bir koç ile devam etmenin sonuçlarını sezon sonu hep beraber göreceğiz…Takımım adına temennim ise elbette ki pozitif olmasıdır.

Tek söyleyebileceğim; bundan sonra alınacak her galibiyet takım hanesine artı olarak yazılırken, mağlubiyetler ise koçun hanesine eksi olarak yazılacaktır.

MOTİVASYON 

Son toplarla galip veya mağlup olabileceğiniz basketbol ciddi motivasyon gerektiren ve son saniyesine kadar içinde olmanız gereken bir oyundur.

Son dakikada verdiğimiz Banvit Maçı da bunun en güzel örneğidir.

Hal böyle olunca Banvit mağlubiyetini kenar yönetimine, Trento galibiyetini de oyunculara yazdık.

DÜNYANIN SONU DEĞİL

Eurocup son maçında deplasmanda Trento’ya galip gelsek de açıkçası biraz buruk bir galibiyet oldu. Çünkü geçtiğimiz hafta elenen Trabzonspor Avrupa arenasında olmalı ve devam edebilmeliydi. En azından top 16 yapabilmeliydi, olmadı.

Ha, dünyanın sonu mu? Elbette değil. Kendimizi görme, seneye ise daha donanımlı olabilme adına güzel bir tecrübedir.

Şimdi ise lige odaklanma zamanı. Trabzonspor’un seneye tekrar Avrupa arenasında olabilmesi için lig şimdi çok daha önemli hale geldi.

BAŞKANIN SATIR ARALARINDAKİ MESAJI

Banvit maçı sonrası Markovic ve Mala’ya gelen sert eleştiri ve açıklamalar sonrası Başkan Abiş Hopikoğlu kendi imzasıyla bir açıklama yayımladı.

Açıklamada özetle “Şimdilik bir değişim yok.” derken, taraftara da “Sabırlı olun.” mesajı verdi.

Ancak Başkanın satır aralarında 

vermiş olduğu  “Ortaya çıkan tablo tarafımızdan değerlendirilecek 

olup kulübümüzün menfaatleri doğrultusunda en doğru kararlar muhakkak alınacaktır.” mesajı 

geleceğe dönük bakıldığında oldukça önemli.

Önemli çünkü, Trabzonspor ile uzun  bir yolculuğa çıkan ve kendisini iyi tanıdığım Başkanın bu yoldaki engellere takılacağını sanmıyorum.

Özetle; “Sabırlı olun.” diyen Başkanı dikkate alıp sezon sonuna kadar sabretmekte fayda var.