Oğuz Zeytin - CV ( Yazarın Önceki Yazıları ) zeytin@trabzonbasket.com

Rakibin Euroleague’deki muazzam performansı, MP Trabzonspor’un ise bir türlü hazır olamaması. Sezon başlayana kadar sakatlıklar, transferlerin gecikmesi, İlker’in cezası derken takım olamamayı sorguluyorduk. Uzun rotasyonuna eklemeler yapılması gerektiğini beklerken bu hafta içinde Mutlu’yu gönderme kararı aldı Trabzonspor.

Bu koşullar doğrultusunda Fenerbahçe Ülker maçından galibiyet beklemek vicdan sınırlarını zorlar. Yine de yaz başı estirilen rüzgar, sponsor destekleri düşünülünce “kurulan takım bu mu” demeden edemiyoruz. Çünkü parke üzerinde görevler belirsiz. Sezon başından itibaren ne yaptığını bilen oyuncularımızdan Rasic’in elinden topu alıp Snow’a vermek intihardır. Snow’un oyun kurucu meziyetleri bu takımı nereye taşıyabilir? Skorer özelliğiyle bel bağladığımız Obasohan’dan hala ses yok. Onu aratmayacağını beklediğimiz Ersin de henüz devreye giremedi.

Sabırla beklediğim, heyecan verecek basketbol oynayacağını umduğum takımı saman alevi gibi dört bilemediniz beş dakika ancak görebiliyoruz. Geçen haftaki Galatasaray CC maçının son çeyreğindeki alan savunması ile maçı kazanmaya ortak olmuştu MP Trabzonspor. Bugün ise ikinci çeyrekte yine başarılı oldu. Adam adama savunmada yaşanan zorluklar var. Bunu aşmak adına pota altında kesici özellikleri olan atletik bir uzun olsa, rakipler için caydırıcı olur. Aksine MP Trabzonspor pota altı rakipler için maden gibi…

Basketbol takımlarının saha içi organizasyonunu değerlendirebileceğiniz bir veri var: Asist – top kaybı oranı! Bu oran kaybedilen maçlarda 1’in altındaydı (Galatasaray maçı hariç). Yani bu demek ki sizin sayı pasınız, top kayıplarınızdan az. Fenerbahçe karşısında 12 asiste karşı tam 24 top kaybı yapılmış. Çok şeyi anlatan sayılar bunlar. Çok basit, kişisel zorlamalar ve dikkatsizlik nedeniyle yapılan top kayıpları MP Trabzonspor potasında hızlı hücumla sayıya döndü. Peki Trabzonspor hızlı hücumları nasıl sonuçlandı? Üçe bir hücum yaparken Snow çizgi gerisinden şut atıyor ve tabii kaçırıyor. 

İnsanı en son terk edecek şey, umut olmalı. Biz de bu sözden yola çıkıp karamsar olmak istemiyoruz. Camianın umutlarını diri tutacak hamleleri ise yöneticilerin en kısa zamanda yapmaları gerek.

Fenerbahçe Ülker mağlubiyeti moralleri bozmamalı. Ve bu mağlubiyetten ders çıkarılmalı. Önce güven kazanmalı bu oyuncular. Birbirlerini tanıyıp daha çok zaman geçirmeliler, takım olmalılar. Fikstür el verdiğince kazanılacak maçlar gelecek. İşte, zamanla skorda istikrar kazanılacak. Fakat daha önemlisi, maç içerisinde istikrarı yakalamak gerek…

*

İl Güvenlik Kurulu kararına göre Sinan Erdem Spor Salonu’na Trabzonsporlular alınmadı. İki ay önce dünya şampiyonasında ikinci olmuş Türkiye’de yaşanıyor bu olay. Vatandaşın vergisiyle yapılan spor kompleksine vatandaşın girmesi yasak! Hem de lige yeni katılmış takımın taraftarına potansiyel suçlu gözüyle bakılıyor. Gelin görün ki ne spor basınında ne de Trabzonspor yönetiminden bu çağ dışı kararı kınayan bir ses gelmedi. Üzülerek yazıyorum ki, bu zihniyetle spor geniş kitlelere yayılamaz.