Oğuz Zeytin - CV ( Yazarın Önceki Yazıları ) zeytin@trabzonbasket.com

1974 yılında Trabzonspor futbolda birinci lige yükseldiğinde nasıl bir heyecan yaşanmıştı, bilemiyorum. Büyüklerimden dinlediklerim, arşivlerde okuduklarım o dönemin ihtişamını anlamama yardımcı oldu. İlk senenin ardından tüm Türkiye’ye haykırılan Trabzonspor gerçeğinin fitilini o günlerde yakmışlar.

Ve yaklaşık 35 yıl sonra Trabzonspor, bu kez basketbolda birinci lige “merhaba” dedi. Camiamızda sebebi bilinmez bir yılgınlık var. Üzerimizdeki bu atalet, her Trabzon(spor)lunun övündüğü dinamizmiyle tezat sergiliyor. Aslında tabanda ufak da olsa kıvılcım var ve bu kıvılcım ne yazık ki henüz yönetim tarafından fark edilmemiştir. Bakınız, sizinle küçük bir detayı paylaşayım:

Bugün (16 Ekim), MP Trabzonspor birinci ligdeki ilk maçını oynadı. Benim için bugünün önemini anlatmak neredeyse imkansız. Benden kastım “taraftar”! (Ben yani tribün, yani Ganita’daki Trabzonsporlu genç, Meydan Parkı’ndaki Trabzonsporlu yaşlı amca, Ankara’daki Trabzonsporlu öğrenci, İstanbul’daki Trabzonsporlu işçi, Zonguldak’daki Trabzonsporlu madenci, Almanya’daki Trabzonsporlu gurbetçi…)

Bugüne dair heyecanlar yüksekti. Beklentiler vardı. Trabzon, bugüne dek futbolu kendine yaşam biçimi edinecek kadar dünyadan kopmuşken yeni bir heyecana kavuşacaktı. Gelin görün ki, Trabzonspor basketbol resmi internet sitesi maçın duyurusunu bile, neredeyse zahmetle yaptı. Artık nereden kopyala-yapıştır yöntemiyle yapıldıysa o kadar sıradan ki…

Tamam, takım içinde sorunlar var. Sakatlıklar, cezalar performansımızı aşağıya çekiyor. İyi de, saha dışı organizasyonsuzluğumuz da mı sakatlıklardan? Buna dense dense, acemilik denebilir.

Tüm Trabzonsporluları dinamik kılacak, onları harekete geçirecek, takımın peşinden sürükleyecek bir tanıtım yapılamaz mıydı? İzmir’deki Bornova Bld. maçına, Trabzon’a/Trabznspor’a hasret insanlar çekilemez miydi? Etkili duyurularla (ki bunda internet sitesinin etkisi çok önemli) Ege’nin diğer noktalarından İzmir’e akın edebilecek o kadar çok Trabzonsporlu vardı ki…

Umarım kulübümüzde sesimize kulak verecek ve bundan sonraki maçların öncesindeki organizasyonları daha düzenli yapabilecek birileri vardır. Resmi internet sitesini daha güncel ve görsellerini daha zengin hale getirecek hamleler taraftarlarca beklenmektedir.

• Mesela sakat oyuncularımızın son durumu nedir?
• Hocamızın takıma takviye düşüncesi var mı?
• Yapım halindeki salonlarımız hangi aşamadadır?
• Yayın ihalesinden MP Trabzonspor yetkilileri memnun mudur?
• Kulüpler Birliği hakkında MP Trabzonspor yetkilileri ne düşünmektedir?
• Önümüzdeki TOFAŞ maçı için şehirde organizasyonlar düşünülüyor mu? Ne de olsa evimizdeki ilk birinci lig maçı…

Maça gelecek olursak…

Sanki bu maç on dakikalık dört periyot değil de ilk otuz beş ve son beş dakikadan oluşan iki devre üzerinden oynandı: Son periyotta 26 sayıya çıkan fark (66-40) ve sonrasında Snow’un devreye girmesiyle yakaladığımız müthiş seri… Pota altında sıkıntıları olan Bornova’ya dışarıdan hücum ederek bir nevi intihar ettik. Bornova’nın serbest atış çizgisinden 27 sayı bulması dikkat çeken noktalardan bir diğeri. Rakibimizi 19 top kaybına sürüklediğimiz bu maçı kazanamamak oldukça üzücü.

Buna rağmen takımımızın sırf son periyottaki performansı bile bizlere umut ışığıdır. İlker’in cezasının bittiğini hatırlatalım. Özellikle Michael Wright’ın takıma katılacak olmasıyla çok daha iyi olacağımızı düşünüyorum.

Saygılarımla…