turkermetinonur@gmail.com twitter: @TurkerMetinONUR 

Gariplikler Ülkesinde Avrupa Basketbol Şampiyonası

Tarih yaprakları 1959 yılını gösterdiğinde Türk Basketbolunda yeni bir sayfa açılıyor 11. Avrupa Basketbol Şampiyonası 21-31 Mayıs tarihlerinde 17 ülkenin katılımıyla İstanbul’da düzenleniyordu.

Turnuvaya Türkiye’nin ev sahipliğinde Sovyetler Birliği, Çekoslovakya, Fransa, Macaristan, Bulgaristan, Polonya, Belçika, Romanya, Yugoslavya, İtalya, İsrail, Finlandiya, Doğu Almanya, İspanya, Avusturya ve İran katılıyordu.

Turnuva ülkemiz adına birçok ilginçliği içinde barındırıyordu, maçlar yeterli kapasiteye sahip salon olmadığında Mithat Paşa (İnönü) Stadının üzerine kurulan portatif sahalarda oynanıyordu. 

Bir ülke düşünün büyük bir organizasyona ev sahipliği yapacak ama elinde bu organizasyon için hiçbir done yok, yine de başarıyla organizasyonun altından kalkıyor. Türkiyeye Hoşgeldiniz J

Ayrıca turnuva için ülke de basketbol topu üreticisi olmadığından toplar yurtdışından getirtiliyor ve turnuvaya insanları çekebilmek için “6 as adam” sloganıyla reklamlar yapılıyordu.

Turnuvaya Türkiye Coach Samim Göreç önderliğinde Mehmet Baturalp, Ünal Büyükaycan, Nedret Uyguç, Şengün Kaplanoğlu, Turhan Tezol, Tunç Erim, Ömer Urkon, Özer Salnur, Erdoğan Karabelen, Güner Yalçıner, Tuğrul Demir, Ali Kazaz oyuncu kadrosuyla katılıyordu.

Türkiye B Grubunda Bulgaristan, Belçika ve Yugoslavya ile eşleşmişti. İlk maçımız 21 Mayıs tarihinde Belçikaya karşıydı, Mithat Paşa stadında portatif zemin üzerine kurulan ışıklandırmayla gece maçına çıkan Türkiye maça iyi başlıyor devreyi 28-22 önde kapatmasına rağmen ikinci yarı oyundan düşüyor ve maçı 50-61 gibi bir skorla kaybediyordu. Maçta Tunç Erim attığı 15 sayıyla en skorer oyuncumuz oluyordu. 2 gün sonra bu kez rakip basketbol ekolüyle dünyaya damga vurmuş Yugoslavya’ydı ilk yarısı başa baş bir mücadeleye sahne olan maç 30-30 sonuçlanırken ikinci yarı ufak tefek hatalarla Türkiye maçı 66-70lik skorla kaybediyordu. Maça Yugoslavya’dan Korac attığı 38 sayıyla damga vuruyordu. Gruptaki son maçında 25 Mayıs tarihinde Bulgaristan karşısına çıkan Türkiye üst üste 3. Mağlubiyetini 57-62’lik skorla alıp grubu sonuncu tamamlıyordu.

Turnuva henüz bitmemişti 2.tur maçları için İtalya ve İspanya ile aynı gruba düşen Türkiye 26 Mayısta İspanya karşısına çıkıyor, Ünal Büyükaycan’ın 25 sayıyla yıldızlaştığı maçı 53-50’lik skorla kazanıyordu. 1 gün sonra İtalya karşısına çıkan Türkiye 55-73 gibi farklı bir skorla mağlup olup 12-14 Klasman maçları için Doğu Almanya ve Finlandiya’yla karşılaşıyordu. 29 Mayısta Doğu Almanya’yı 54-53 31 Mayısta ise Finlandiya’yı 62-57’lik skorlarla deviren Türkiye ev sahipliği yaptığı turnuvayı 12. Olarak tamamlıyordu.

Turnuva son günü havanın azizliğine uğruyordu; sağanak yağmurun başlamasıyla seyirciler ve takımlar stadyumun yakınındaki Spor ve Sergi Sarayı’na taşınıyor,  portatif parke de sökülerek onları takip ediyordu.

Kısa süreli bir gecikmeyle maç başlıyor Sovyetler Birliği Fransa’yı 88-72 yenerek turnuvayı şampiyon tamamlıyordu.

Tabi ki turnuvaya damgasını vuran ne Sovyetler Birliğinin başarısı nede Türkiye’nin sergilediği mücadeleydi. Uluslararası basında da ses getirmesine neden olan en önemli sebep maçların açık havada ve bir futbol stadyumunda oynanmasıydı.

Turnuva açık havada gerçekleştirilen ilk turnuva olarak tarihe geçtiği gibi belki de sokak basketbolunun temeli bu turnuvada atılıyordu…