• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/TrabzonBasket
  • https://www.twitter.com/TrabzonBasket
  
Üyelik Girişi
Bölümler
Oğuz Zeytin
oguz.zeytin@gmail.com
2001' DEN 2010' A
08/09/2010

zeytin@trabzonbasket.com

( Yazarın Önceki Yazıları )


2001’DEN 2010’A 

Büyüklerimiz anlatır: “Paşabahçe, Eczacıbaşı gibi takımları izlerdik Spor Sergi’de… Günde üç maç arka arkaya olurdu. Salonun dışında beş bin kişi beklerdi…”

 

Efes Pilsen’in Avrupa’da başarılı olduğu yıllarda da basketbola sempati vardı. Fakat İstanbul ve birkaç ilimizle sınırlı olan bu ilginin ülke sathına yayılmasını sağlayan organizasyon, şüphesiz 2001 Avrupa Basketbol Şampiyonası’ydı. ABD’nin Rüya Takım serilerine karşılık biz de “12 Dev Adamı” yaratmıştık. Yediden yetmişe herkesin dilindeydi 12 Dev Adam marşı. Kısacası ülkemizde bir uyanış başlamıştı: Basketbol uyanışı!

 

Ve bugün ülkemiz, basketbolda Dünya Şampiyonası’na ev sahipliği yapıyor. Teknik anlamada takımımız yıllardır bugüne hazırlanıyor. Altyapı faaliyetleri olarak ise iyi standartlarda salonlar yapıldı. Hepsinden öte, vatandaşlarımız evlerinde bu maçları izlemek üzere diğer gündelik programlarını ayarlıyor. Geldiğimiz nokta sevindirici.

 

Peki parkede neler oluyor?

 

Hazırlık dönemi, 12 Dev Adam için pek de iyi geçmedi. Takımın en etkili oyuncusu Hidayet’in NBA’deki takımı Toronto Raptors ile yaşadığı sıkıntılar ve geçirdiği ameliyat dolayısıyla kondisyon çalışmalarına katılamadı. Ayrıca Engin Atsür’ün sakatlığı ise moralleri bozdu. Özellikle Almanya’daki hazırlık maçlarında hem oyundaki zayıflık hem de alınan mağlubiyetler kamuoyunun da tepkisini çekti.

 

Şampiyona başlayınca, bambaşka bir görüntü vardı. Belki fikstürün avantajıyla Fildişi Sahilleri karşısında farklı bir galibiyet aldık (86-47). Ardından Rusya’nın önceki yıllara göre daha zayıf kadrosu karşısında da çok zorlanmadık (65-56). Sırada Yunanistan vardı. Grup birinciliği için çekiştiğimiz Yunanistan, Dünya sıralamasında dördüncü sırada. Ön sahada baskılı 2-1-2 alan savunmasıyla rakipleri boğan 12 Dev Adam, Yunanistan 76-65 mağlup etti. Grup liderliği için Porto Riko karşısına çıkan milliler, biraz yorgunluk biraz rehavetle kendilerinden beklenmeyen derecede kötü oynadılar. Fakat turnuvaların kuralıdır, “kötü oynarken kazanabilmek”. Bunu başardılar: 79-77. Gruptaki son maçımızda Çin karşısına fazla süre alamayan oyuncularımızla çıktık, buna rağmen skor inanılmazdı: 87-40!

 

Grubu ilk sırada tamamlamıştık. D grubunun dördüncüsü ile eleme turunda karşılaşacaktık. ABD ile oynamak istemeyen takımların önceki yıllarda olduğu gibi spor ahlakına uymayan davranışlarını bir kez daha gördük. Fransa ve Yunanistan rakiplerine tüm dünyanın gözü önünde “oynamayarak” kaybettiler. Fransa ile eşleştik. Tony Parker, R. Turiaf ve M. Pietrus gibi NBA yıldızlarından yoksun kadrosuyla mücadele eden Fransa’yı zorlanmadan geride bıraktık. Fransa, oyun kurucu eksikliğini belirgin şekilde hissediyordu. Buna rağmen geniş oyuncu rotasyonumuzla Fransa’nın atletik dinamizmini etkisiz hale getirdik. Bu karşılaşmada yüreklerimizi ağzımıza getiren olay ise şampiyona boyunca takımımızın gizli kahramanı Kerem Tunçeri’nin sakatlanmasıydı. Yapılan açıklamaya göre Slovenya maçında takımdaki yerini alacakmış Kerem.

 

Ve bugünkü (8 Eylül) rakibimiz Slovenya… Artık çeyrek final aşamasındayız. Yani son sekizdeyiz. Rakip seçme lüksümüz yok. Kaldı ki, kalan takımlar arasında belki de en zayıfı Slovenya. Erazem Lorbek, Beno Udrih, M. Smodis gibi yıldız oyuncular kadroda yer almıyor. Yine de zorlu bir maç bekliyor bizi. Slovenler, çok tehlikeli kısalara sahip. Dragiç-Lakoviç-Beciroviç üçlüsünün dış şut becerisi üst düzey. Açıkçası içeri penetre etmektense, topu çevirip, boş oyuncuyla dış şutu yakalamak istiyorlar. Burada, savunma baskımız devreye girecektir. Hızlı adam değişimleri veya alan savunmasındaki kaymalarla rakibe boş şut imkânı vermemek lazım.

 

İçeride ise Brezec-Vidmar ikilisi güçlü oyuncular. Bizim uzunlarımız, Semih-Ömer-Oğuz onarlı en iyi şekilde savunacaklardır.

 

Maçın kilit eşleşmesi Hidayet-Nachbar olacaktır. İki oyuncu da takımlarının saha içi liderleri. Benzer özelliklere sahipler. Bu ikiliden, hangisi takımına daha fazla katkı verirse, bu akşam o takımın galibiyeti kolaylaşır.

 

Dilerim ki, millilerimiz Slovenya’yı yenip yarı finale yükselir, Olimpiyatlarda yer alma hakkı kazanır. Sonrasında ise final ve dünya şampiyonluğunu telaffuz etmeye başlarız.

 

Başarılar 12 Dev Adam!

 

NOT: Değerli basketbolseverlerin Ramazan Bayramı’nı kutlarım.

 



2152 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

TRABZON’DAN BİR KUPA GEÇTİ - 28/04/2015
Trabzon’dan bir kupa ve sayısız anı geçti üç günde. En sonda söyleyeceklerimle başlayayım: Teşekkürler Trabzonspor!
KARNE ZAMANI - 12/01/2015
Trabzonspor MP için karne zamanı geldi. Karnemizin şablonu biraz farklı olacak, detaya girmeden mini SWOT şeklinde analiz etmeyi uygun gördüm. Sözü uzatmadan başlayalım:
VEDA - 25/12/2011
Sevgili basketbolseverler, Dünkü Pınar KSK maçı ile ilgili yorumlarımı yazmam gerekirdi bu satırlarda. Ancak bizler basketbol konuşmaktan çok kişileri tartıştığımız için maçtan bahsetmeyeceğim.
CUMARTESİ YAZ – PAZAR KIŞ - 19/12/2011
2010 Haziran’ından bu yana Trabzonspor Basketbol Takımı ile ilgili izlenim ve düşüncelerimi siz değerli okuyucularımla paylaştım.
SİNAN ERDEM GÜNLÜĞÜ - 10/12/2011
TBF haftanın tüm karşılaşmalarını tek güne sıkıştırınca, bize de yayın piyangosundan saat 13:00 maçı çıktı. Ataköy’deki Sinan Erdem Spor Salonu’nda o saatteki maça yetişmek için şehrin diğer ucundan sabahın erken vaktinde yola koyuldum.
SON HUCÜM TARTIŞMASI - 08/12/2011
Trabzonspor Basketbol Takımı’nın Hacettepe Üniversitesi karşısında aldığı mağlubiyet sonrası en çok konuşulan/tartışılan başlık “son hücum”du.
DİRENİŞ VE HÜZÜN - 04/12/2011
Üç haftadan beri, Edirne’deki galibiyetten sonra Hacettepe Üniversitesi maçına odaklanmıştım. Banvit ve Galatasaray gibi zorlu dönemecin ardından yeni yabancıların takıma daha fazla uyum sağlayacağını düşünmüştüm.
ABDİ İPEKÇİ’DEN… - 28/11/2011
Bir yanda anlamsız deplasman yasakları… Diğer yanda Trabzonspor’umuzu izleme ve sessiz de olsa destekleme arzusu…
HACETTEPE’YE HAZIRLIK - 22/11/2011
Banvit… Ülkemizde 2000’li yılların en önemli basketbol organizasyonlardan biri, belki de en iyisi. Altyapılardaki doğru planlamaları, şirket-takım rol paylaşımındaki isabet “Banvit modeli”nden bahsedilmesini sağlıyor.
 Devamı