Türk Telekom Maç Yazısı 

Trabzonspor M.P, ilk yarıda kendi evinde oynayıp son topu kullanamayarak kaybettiği Türk Telekom ile 23. Hafta maçında deplasmanda karşılaştı. Play-off hedefi için çok kritik olan bu maçı kaybetmenin telafisi mümkün olmayabilirdi.

Maça istekli başlayan takımımız Stipanovic’in yapılan servisleri değerlendirmesinin de yardımıyla skorda üstünlüğü ve maçın kontrolünü ele aldı. Bu dönemde Caner’in baskılı savunmasının da etkisiyle Kerem’in Türk Telekom’un dümenine geçememesi rakibin hücumda zorluk yaşamasına neden oldu.

Ancak Türk Telekom’un yeni transferi Harris, oyuna girmesiyle birlikte takımına hayat verdi. Savunmasındaki oyunculara büyük problem çıkaran oyuncu farkın açılmasına engel oldu.

İkinci çeyrekle birlikte dengede giden maçta, Cooley’in üretkenliği ile skor üstünlüğünü devam ettirmeyi başardık ve devreyi 6 sayı ile önde kapattık. Bu devrede Harris’in oyunda olmadığı bölümlerde Türk Telekom hücumda ciddi problemler yaşasa da farkın açılmasına izin vermedi.

Trabzonspor adına ise, Penney ‘den skor katkısı alamamış olmasına rağmen önde olmak önemliydi.

Genelde rakiplere üstünlük kurduğumuz üçüncü çeyreğe üst üste top kayıpları ile başlayınca, Türk Telekom maçta üstünlüğü ilk kez ele geçirdi. Trabzonspor hücumda tıkandığı bu bölümü, önce Penney daha sonra ise Stoll ile aştı. Çeyrek sonunda ise yine Stoll’den gelen dış atışlarla dengede giden oyunda tekrar kontrolü ele geçirerek son çeyreğe 8 sayı farkla önde girmeyi başardı.

Son çeyrekte iki takım da hücumda daha kısır kalırken, takımımız bu bölümde savunmadaki etkinliğini biraz daha yükseltti. Skordaki üstünlüğünü akıllıca kullandığı bu çeyrekte rakibi top kayıplarına zorladı.

Skoru oyunculara çok daha iyi dağıtan, topu daha iyi paylaşan Trabzonspor M.P, hak ettiği galibiyeti alan taraf olmayı başardı ve çok kritik bir virajı daha döndü. Bu noktada takımdaki rollerin belirginleştiğinin ve oyunculara giderek özgüven geldiğinin altını çizmek gerek.

Üçüncü periyodun ilk yarısı haricinde skor dengede olsa da oyunun kontrolü hep Trabzonspor M.P’taydı. Daha önce sıklıkla eleştirdiğimiz iki oyuncudan bugün kısa sürede iyi performanslar aldık. Bunlardan biri ilk maçta son topu değerlendiremeyen Stoll’dü. Bu oyuncu üçüncü çeyrekte oyunun sıkıştığı dönemde attığı çok zor ve kritik dış şutlara, son çeyrekte de kritik top çalmalar ekledi. Diğeri ise daha çok savunma yönüyle öne çıkmasına rağmen son maçlarda skora da katkı veren Stipanovic’ti. Bu oyuncumuzun saha içindeki iyi niyetini vücut diliyle de gösterdi.

İlk yarıda takımı sürükleyenlerden olan Randle da genel olarak başarılı bir performans sergiledi. 6 oyuncunun çift haneli skor üretmesi ve toplamda 8 oyuncunun da asist yapmayı başarmış olması topun nasıl paylaşıldığının en önemli göstergeleri oldu.

Alper ve Eren’in hiç süre almadığı karşılaşmada, Maxim de bir kez daha 10 dakikadan az bir süre oyunda kalabildi. Ne yazık ki bu kısa sürede de daha fazlasını hak edecek pek bir şey yapamadı. Diğer yandan, her hafta enerjisiyle büyük katkı veren Önder’in de nispeten tutuk bir gün geçirdiğinden bahsedilebilir.

Harris gibi atletik bir oyuncuyla eşleşebilecek oyuncusu olmayan takımımız, özellikle son çeyrekte yardım savunması ve alan paylaşımını iyi yaparak bu oyuncunun etkinliğini azalttı. Maç boyu kendisini taşıyan bu oyuncunun, maçın sonunda etkisiz kalmasıyla Türk Telekom skor üretiminde problem yaşadı.  Bu sebeple de skor yakın gitmesine rağmen maç sonunda oyunu krize sokacak hamleyi bir türlü yapamadı.

Haftaya ligin açık ara lideri ve play-off’a kalma başarısı gösterebilirsek en muhtemel rakibimiz olan Banvit ile kendi sahamızda oynayacağız. Geriye kalan son 7 maçta, Trabzonspor’umuzu hedefi olan zorlu rakipler bekliyor. Umarız bu zorlu maçlardan gereken galibiyetleri alarak sezon sonunda en azından kendimizi play-offta gösterme şansını yakalarız.