alkan5361@hotmail.com ( Yazarın Önceki Yazıları )

Twitter/ialkan

 

KURTARMAYA GELDİ, BEDEL ÖDEYİP GİTTİ!

 “Şapkadan Tavşan Çıkaran Adam” unvanıyla Trabzonspor’u kurtarmaya geldi, kurtaramadığı gibi, BBL hedefiyle kurduğu kadronun istikrarsızlığı karşısında bedelini ödeyip gitti.

Çok farklı bir kişilikti Halil Üner. Ama gel gör ki, antrenörlerin kaderidir bedel ödemek.

O da tüm sorumluluğu kendisinde olan kadronun başarısızlığı karşısında, hiç ayrılmak istememesine rağmen istifa etmek zorunda kalarak bedelini ödedi.

******************

Neden gittiğinden ziyade, takımı küme düşmesine rağmen “Neden kaldı?” kısmından başlayarak Üner’in karnesine bir göz bakalım.

 “Yiğidi vur, hakkını da ver.” derler ya, hakkını verelim, ama eksilerini de yazalım.

Öngören döneminden sonra gelen Üner, “Önce İnanacaksın.” diyerek şehre çok farklı bir heyecan getirdi. Ki, Hayri Gür’de oynanan ve hafızalarımızdan uzun süre silinmeyecek olan FB Ülker maçını izletti ülkeye.

Üner öncesi evimizde galibiyetimiz yokken; FB Ülker’i, GS Medical Park’ı, Efes’i ve BJK Milangaz’ı saymazsak eğer, rakiplerimize karşı evimizde mağlubiyetimiz yok.

Kimi hakem hatalarıyla, kimi de farklı nedenlerle son saniyelerde kaybedilen FB Ülker, Tofaş, Bandırma Kırmızı ve bariz bir şekilde hakem hatasıyla elimizden alınan Banvit maçı örneklerini de sayabiliriz.

Keza Üner’in cezası nedeniyle, Murat Polat takımın başındayken tribünden yönettiği ve son topla küme düştüğümüz Beşiktaş Milangaz maçı.

Bunlar sportif anlamda kulüp hanesine artı olarak yazılmamasına rağmen, Üner’in TS kariyerindeki kendi artılarıydı.

Gelelim eksilerine;

Geçtiğimiz sezon BBL’de tutunabilmek adına kısa dönem yabancı transferindeki son barutumuzu, yani tek Bosman (Avrupa Pasaportlu) hakkımızı Ernest Kalve gibi bir fiyaskoyla harcaması ise tam bir faciaydı ki 350.000 TL kulübe maliyeti de bonusu olmuştu!

Sonuç itibariyle kurtarıcı olarak gelmesine rağmen takımı BBL’de tutamayarak Trabzonspor tarihine kara bir leke olarak geçecek olan küme düşme gerçekleşti.

Buna rağmen yukarıda saydığımız artıları kendisine 2012-2013 sezonunda Trabzonspor’un kapılarını yeniden açarken biz dahil tüm kamuoyu destek olmuş, üstelik Öngören döneminin tam tersi, BBL hedefiyle kurduğu TB2L’nin en pahalı kadrosuna da hiç müdahale eden olmamıştı.  Kısaca kimi istediyse onu aldı.

Yetmedi, daha da rahat etmeleri bağlamında problem yaşadıkları sıkıntılar da bertaraf edildi.

Kendisine tüm imkanlar sunulmasına rağmen heyecanla beklenen sportif başarı gelmediği gibi, kamuoyunun BBL hedefi de umutsuzluğa mahküm oldu.

Bireysel isimlere baktığımızda, belki de haklı olarak sezon öncesi kamuoyuna servis ettiği “Bu takım TB2L üzerindedir.” beyanatlarıyla hedefi yüksek tutmuş, Federasyon Kupası maçlarıyla başlayan mağlubiyetler serisi ise rüyadan erken uyanmamızla son bulmuştu.

Kendisinin de kabul ettiği gibi, kurduğu takım beklentilerini karşılamadığı gibi, takımın kimyası da tutmadı.

Tutmadığı gibi, geçtiğimiz sezon küme düşmeyle son bulan “Bu takım ligde kalacak.” sloganıyla, bu sezonun ”TB2L üzerinde bir takım kurduk.” sloganı çakışınca, “Geliyorum.” diyen “son” da haliyle kaçınılmaz oldu.

Kısaca koçing becerisine güvendiğimiz Halil Üner geçtiğimiz sezon parkedeyken, bu sezon parke dışındaydı.

Tabii olan da, heba edilen zaman ve yatırımlarla, her zamanki gibi ayakları üzerinde durmaya çalışan Trabzon basketboluna oldu!

*****************************

OLMADI HOCAM!

TS Basketbol Kulübü, Üner’in istifası sonrası ana sayfasından yayınladığı teşekkür mesajı, ardından kendisine verdiği yemek ve plaket, yetmedi ana sayfasından bir kez daha yayınladığı teşekkürle takdiri fazlasıyla hak etti.

Kısaca antrenörlerini TS markasına yakışır şekilde uğurlayarak alkışı hak ettiler, tebrikler.

Peki istifası sonrası biz takipçilerini twitter’dan RT bombardımanına tutan Üner ne yaptı? Küme düştüğü halde güven tazeleyip  kendisine bunca Jest yapan bir kulübün ne başkanına, ne de yönetimine; sosyal medya üzerinden farklı mesajlar verebilirken, bir kez dahi teşekkür etme nezaketini gösteremedi.

Olmadı be hocam, bir gün ola yolların tekrardan kesişebileceğinin hesabını yapmalıydın!

Dip not olarak altının çizilmesi gereken bir nokta da,; Trabzon’da basketbolu seven, tek beklentisi Trabzon’da basketbolun yaşaması olan ve bu uğurda acılar yaşasa da kişiselliği kurumsallıkla karıştırmadan mücadele eden insanların var olduğudur.

Kısaca Trabzon Basketbolunun sigortası dün de vardı, bugün de var, yarın da olacak!