Trabzonspor Basketbol takımı, son 3 haftayı galibiyetle kapatarak bir çıkış ivmesi yakaladı. Gelişim Koleji, İstabul BŞB ve Vestel galibiyetlerinin takım için anlamı çok büyük. Bunun yanı sıra şehre ve takıma inananlara da moral vermesi açısından çok kıymetli bu galibiyetler.

Koç Halil Üner, Kaan, İsmet ve Oğuzhan dışında tamamen yenilenmiş bir kadro ve teknik heyetten bahsediyoruz. İdari anlamda yapılmaya çalışılan bir değişimden bahsediyoruz. Bunların her birinin sancılı olacağı, can sıkacağı muhakkak. Spor gibi dinamik bir alanda, hele hele takım sporlarında bu değişimler kaçınılmaz olarak zamana yayılmak zorunda.

Lig öncesi yapılan hazırlık maçlarında ve Federasyon Kupası maçlarında iki farklı Trabzonspor izlemiştik. Hem çok güçlü, hem de çok kırılgan bir görüntü veren Trabzonspor, lige de aynı kırılganlıkla başlamıştı. Ardarda alınan yenilgiler, herkeste soru işaretleri yaratmıştı. O dönemlerde dahi koç Üner, bu takımın zamana ihtiyacı var, gerçek Trabzonspor için Kasım ortalarını beklemek gerekiyor demişti.

Nereye mi gelmek istiyorum? Son 3 haftayı seri galibiyetlerle (2si deplasman) kapayan Trabzonspor'un düzeldiğini söylemek, kavramsal olarak yanlış geliyor. Trabzonspor sistemini oturtmaya, takımdaki rolleri belirginleştirmeye, oyun karakteri yaratmaya çalışıyor. Bunların hepsinin üstünde bir "takım" olma yolunda ilerliyor. Takım içindeki uyum, kondisyon ve birbirleriyle oynama alışkanlığı arttıkça, hocanın beklentilerini oyuncular kabul ettikçe ve kendilerine olan inançları yükseldikçe, çok daha karakterli bir oyun çıkıyor ortaya. Bir de sevgi ortamı kurulursa, omuz omuza verilirse...

Takımın teknik anlamda sıkıntıları yok mu? Elbette var. Bazı oyunculardan daha iyisini bekliyoruz, koçtan bizi şaşırtan hücum organizasyonları bekliyoruz, daha sayabilirim. Biliyoruz, alınması gereken daha yolumuz var. Ancak lig uzun bir maraton ve en önemlisi playofflar. Her geçen hafta benim takıma inancım artıyor. Bu takım playofflara kadar ligi ilk 2 içinde bitirecektir. Galibiyetleri rahat aldığımız söylenemez, ancak kazanacağımıza olan inancı her maç artık hissedebiliyoruz. Şampiyon olarak kupayı kaldıracağımız anı ise sabırsızlıkla bekliyorum.

Son olarak, basketbolu bir kez bile salona gelip izlemeden "basketbol bana göre değil abi, sevmiyorum" diyen Trabzonlulara, Trabzonda geçici de olsa ikamet eden özellikle öğrenci kesimine, ve fanatik Trabzonsporlulara bir sözüm var. Gelip bir kez de olsa Trabzonspor'u Hayri Gür'de izleyin. Eğlenmezseniz, heyecan duymazsanız, yazın bana. Eksik gördüklerinizi de iletin. Sesiniz oluruz. Cumartesi 17.00de Hayri Gür'de Final Gençlik maçına mutlaka gelin. Heyecanı ben, galibiyeti takım garanti ediyor.