• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/TrabzonBasket
  • https://www.twitter.com/TrabzonBasket
  
Üyelik Girişi
Bölümler
Oğuz Zeytin
oguz.zeytin@gmail.com
DİRENİŞ VE HÜZÜN
04/12/2011

Oğuz Zeytin - CV ( Yazarın Önceki Yazıları ) zeytin@trabzonbasket.com


DİRENİŞ VE HÜZÜN

Üç haftadan beri, Edirne’deki galibiyetten sonra Hacettepe Üniversitesi maçına odaklanmıştım. Banvit ve Galatasaray gibi zorlu dönemecin ardından yeni yabancıların takıma daha fazla uyum sağlayacağını düşünmüştüm. Her şeyin ötesinde, Trabzonspor’un kâğıt üzerinde kazanma olasılığının yüksek olduğu maçların üst sıralarına evimizdeki Hacettepe Üniversitesi’ni yazmıştım. Evdeki hesap çarşıya uymadı. Çok kritik bir maçtan yenilgiyle ayrıldı Trabzonspor.

Maç sonunda istatistik kâğıdına bakınca Bordo-Mavililerin 21 hücum ribaundu dikkat çekiyor (Hacettepe Üni’nin ise sadece 10). Hatırlar mısınız, Ereğli’de Erdemir’e kaybederken rakip 20 hücum ribaundu almıştı. Şimdi tablo tersine döndü. Böylesine büyük bir ribaund üstünlüğüne rağmen hücum sayımız Hacettepe Üni’den daha az! Evet, yanlış okumadınız: Rakipten 11 fazla hücum ribaundu, yani 11 defa ikinci hücum şansımız varken, maç sonunda Ankara temsilcisinin toplam pozisyon sayısı 65, bizimse 64!

Bu tezadı açıklayan sayılar, “top kaybı” hanesinde: Trabzonspor’un 21, Hacettepe Üni’nin 10. Aslında top kayıpları ve hücum ribaundları bir nevi birbirlerini dengeliyor, zaten saha içi şut sayıları da yukarıda belirttiğim üzere çok yakın. Düğümü çözse çözse faul atışlarındaki isabet çözerdi. Ev sahibi ekip avantajını, tribünde kullanamıyorsak da (bu ayrı ama önemli bir konu) çemberlere alışılmışlık bakımından değerlendirmeliydik. Kendi sahamızda 13 faul atışı kaçırmak (9/22 FTG) akıllara zarar.

Takımın en skorer oyuncusu Gibson 4/19 gibi feci bir yüzdeyle şutladı. Sezon başında boyalı alandan sayı bulmakta ve ribaund almakta sıkıntı çeken Trabzonspor’a Elton Brown şimdilik ilaç olmuş gibi görünüyor. Polat-Kerem ikilisinin formu yükselmeye devam ediyor. Kerem’in haftaya damgasını vuran performansına yazık oldu. Bu dört oyuncu dışında skor katkısı gelmemesi Trabzonspor hücumlarını kısırlaştırıyor. Özellikle 4 numarada Salyers’dan beklenen şut performansı henüz gelmedi. İşte, Gibson’ın daha dengeli şut attığı, Salyers ve Robinson’ın skor yaptığı bir takım haline erişmeliyiz en kısa sürede.

Buraya kadar anlattıklarım istatistiklerin gösterdikleri. Bir de görünmeyenler var… Mesela oyun karakteri! Maçın başında geri düşmemize şaşırmadık. Hemen hemen her karşılaşmaya geride giriyoruz zaten. Üçüncü periyottaki direniş ve diriliş ise takımımızın inatçılığının göstergesi. Top kayıpları ve kaçan faul atışları motivasyon düşüklüğünden kaynaklanabilir çoğu zaman. Ancak bizim için geçerli değil. Çünkü motivasyon sorunu yaşayan oyuncular maç içinde böylesine geri dönüşleri sergileyemez. Çeyrekler arası istikrarsızlık sorunumuzu aşıp iyi oyunu, bir türlü daha uzun süreye yayamıyoruz. Çözüm, problem cümlesinin içinde saklı: Zaman!

Zaman demişken bir kısım sabırsız taraftarın çeşitli ortamlardaki “istifa” çağrılarının maç sonundaki anlık duygusallıktan kaynaklandığını düşünüyorum. Trabzonspor basketbol takımının yaz döneminde yaşadığı sıkıntıları bilen, 3 yabancı oyuncusunun ilk kez bir arada maça çıktığının farkında olan “Trabzonsporlu basketbolsever”ler böyle zamanlarda farkını ortaya koymalı. Şu bir gerçek; hedefiniz lige tutunmak iken, evinizde hedef rakibinize kaybediyorsanız, hem de son topta kaybediyorsanız kazan kaynamaya başlar. Mühim olan ateşe körükle gitmek değil gerçekçi, akıllı ve sağduyulu davranmaktır. Büyük Trabzonspor taraftarı hocasına ve oyuncularına sahip çıkmalı. İşimizin zor olduğunu biliyoruz. Daha soğukkanlı kalmalıyız.

Taraftar demişken… “Salon uzak” ezberini bozan boks maçlarını geçen hafta gördük. Ben yılmadan bu konuyu gündemde tutuyorum sosyal medya aracılığıyla… Daha önce de yazmıştım: Salona gidiş değil salondan şehre dönüş büyük sıkıntı. İki haftada bir gün kullanılan bir salon için belediye günlük çözümler üretmeli. Sadece belli taraftar grupları için değil, her vatandaş/taraftar için… Ve salonun sahil yoluyla birleştiği yerde, karşı tarafa geçmek için alt/üst geçit yok! Hava kararınca, karşıdan karşıya geçmek ölümle dans etmek gibi… Artık Trabzon Belediyesi mi belde belediyesi mi yoksa Karayolları’nın mı sorumluluk alanına giriyorsa, ne yapıp edip çözüm bulunmalı!

Ve Ankara’dan 8 otobüs gelen Hacettepeli genç öğrenciler… Helal olsun hepsine. Hacettepe gibi üniversite olmak kolay değil. Üniversitenin, spora ve sosyal hayata bakış açının en güzel örneğini verdiler. Bir de salona 2–3 km. mesafedeki KTÜ var. Acaba KTÜ bünyesinde kurulan öğrenci kulüpleri arasında Spor Kulübü var mı? Varsa, ülkenin en popüler ikinci sporunun en üst düzeydeki ulusal ligindeki maçlara organizasyon düzenleyemiyorlar mı? Koca üniversitenin bu öğrencilere tahsis edebileceği, sadece maç günleri kullanılabilecek, kampus-salon arası ring servisler yok mu? Şehrin bu takıma ilgisinin olmadığı artık iyice görülüyor. İyimser hayallerden de vazgeçtim kendi adıma. Buna karşın önceden beri öne sürdüğüm projede ısrarcıyım: Hayri Gür’e çekilecek seyirci ağırlıklı olarak üniversiteden gelebilir. Açık konuşmak gerekirse, Trabzonspor Basketbol takımı ancak üniversite bünyesinden kemik bir seyirci kitlesi çıkarabilir. Çoğu kişinin bilip dile getirmediği gerçek ise şu: Takım maç kazanamadığı sürece var olan azıcık ilgi, gitgide koca bir hiçe dönecek.

Tekrar parkeye dönelim… İlk devrenin yarısını geride bıraktık. Kadro henüz yeni yeni oluşuyor. Rotasyon ve süre paylaşımları artık oturmalı. İç sahada kalan dört karşılaşmadan Bandırma Kırmızı maçını kaybetme lüksümüz yok. Tofaş, Pınar Karşıyaka ve Türk Telekom maçları için şimdiden konuşmak yanıltıcı olabilir, ancak rakiplerin bugünkü durumlarına bakınca kolay kolay pes etmeyiz. Dış sahada ise A. Efes ve Bjk Milangaz maçları açıkçası zor geçecek gibi görünmekte. Antalya BŞB ise kalan maçlar içinde en kritik olanı! Oradan kazanarak dönmek, ilk yarı sonunda Trabzonspor için hayat öpücüğü olur. Ancak Hacettepe Üni mağlubiyetinin boşluğunu ekstra galibiyetlerle doldurmak gerek. Geçen hafta Hacettepe Üni’ye kaybeden bu hafta A. Efes’i yeniyor. Aliağa Petkim deplasmanda Türk Telekom’u 19 farkla geçiyor. Bu örneklere her hafta yer vermeye çalışıyorum, çünkü Beko Basketbol Ligi gerçekten sert ve kaliteli bir lig! Trabzonspor’un bu karmaşık tabloda beklenmedik sonuçlar alması, üstelik malum koşullarda kimseyi şaşırtmamalı.

Son olarak, İstanbul ve çevre illerdeki Trabzonsporlular’a çağrıda bulunmak isterim. Bildiğiniz üzere futbolda ve basketboldaki saçma sapan deplasman takımı taraftarı yasakları yüzünden Trabzonspor’a hasret kalan renktaşlarımız, gelecek hafta sonu Sinan Erdem Spor Salonu’ndaki (Ataköy) Anadolu Efes – Trabzonspor karşılaşmasını kaçırmamalı!

TrabzonBasket.Com

 



2486 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

TRABZON’DAN BİR KUPA GEÇTİ - 28/04/2015
Trabzon’dan bir kupa ve sayısız anı geçti üç günde. En sonda söyleyeceklerimle başlayayım: Teşekkürler Trabzonspor!
KARNE ZAMANI - 12/01/2015
Trabzonspor MP için karne zamanı geldi. Karnemizin şablonu biraz farklı olacak, detaya girmeden mini SWOT şeklinde analiz etmeyi uygun gördüm. Sözü uzatmadan başlayalım:
VEDA - 25/12/2011
Sevgili basketbolseverler, Dünkü Pınar KSK maçı ile ilgili yorumlarımı yazmam gerekirdi bu satırlarda. Ancak bizler basketbol konuşmaktan çok kişileri tartıştığımız için maçtan bahsetmeyeceğim.
CUMARTESİ YAZ – PAZAR KIŞ - 19/12/2011
2010 Haziran’ından bu yana Trabzonspor Basketbol Takımı ile ilgili izlenim ve düşüncelerimi siz değerli okuyucularımla paylaştım.
SİNAN ERDEM GÜNLÜĞÜ - 10/12/2011
TBF haftanın tüm karşılaşmalarını tek güne sıkıştırınca, bize de yayın piyangosundan saat 13:00 maçı çıktı. Ataköy’deki Sinan Erdem Spor Salonu’nda o saatteki maça yetişmek için şehrin diğer ucundan sabahın erken vaktinde yola koyuldum.
SON HUCÜM TARTIŞMASI - 08/12/2011
Trabzonspor Basketbol Takımı’nın Hacettepe Üniversitesi karşısında aldığı mağlubiyet sonrası en çok konuşulan/tartışılan başlık “son hücum”du.
ABDİ İPEKÇİ’DEN… - 28/11/2011
Bir yanda anlamsız deplasman yasakları… Diğer yanda Trabzonspor’umuzu izleme ve sessiz de olsa destekleme arzusu…
HACETTEPE’YE HAZIRLIK - 22/11/2011
Banvit… Ülkemizde 2000’li yılların en önemli basketbol organizasyonlardan biri, belki de en iyisi. Altyapılardaki doğru planlamaları, şirket-takım rol paylaşımındaki isabet “Banvit modeli”nden bahsedilmesini sağlıyor.
CUMARTESİ HAYRİ GÜR’E - 17/11/2011
Trabzonspor Basketbol takımı bu hafta cumartesi günü saat 16:00’da Banvit ile zorlu bir maça çıkacak.
 Devamı