• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/TrabzonBasket
  • https://www.twitter.com/TrabzonBasket
  
Üyelik Girişi
Bölümler
Oğuz Zeytin
oguz.zeytin@gmail.com
ABDİ İPEKÇİ’DEN…
28/11/2011

Oğuz Zeytin - CV ( Yazarın Önceki Yazıları ) zeytin@trabzonbasket.com


 

ABDİ İPEKÇİ’DEN…

Bir yanda anlamsız deplasman yasakları… Diğer yanda Trabzonspor’umuzu izleme ve sessiz de olsa destekleme arzusu… İkincisi yine ağır bastı. Fotogol basketbol editörü ve Radyospor program yapımcısı Sayın Eyüp Yıldız’ın davetiyle günler öncesinden planımı yapmıştım. Bjkbasket.org’dan Sayın Hürol Yöney, Kırklareli’nden Trabzonspor Basketbol için gelen Sayın Cengiz Çubukçu, BMN’deki basketbol yorumları ilgiyle takip edilen Sayın Taner Uykuçeken, Twitter’da tanıştığımız Trabzonsporlu basketbolseverler sevgili Emre ve Çağkan ile buluşup koyu sohbetler ettik. Maçtan iki saat önce salondaki yerimizi aldık. Resmi yayıncı kuruluş Lig Tv3’ün değerli yorumcusu Sayın Yiğiter Uluğ ile Trabzonspor’u masaya yatırdık. Takımımızın maçlarının yayınlanmamasından ötürü Trabzonsporluların sitemini ilettik. Uluğ’un sözlerindeki kilit ifade şuydu: “Trabzonsporlular yeni salonu (Hayri Gür) doldurmalı ve takım galbiyet almalı ki yayın programına girebilsin.” Doğru söze ne denir!? Ardından bir başka tanıdık isim, Sayın Halil Üner’le karşılaştık. Koç, her zamanki neşesiyle maç öncesinde soğuk salonda içimizi ısıttı. İşte bu tablo, basketbolu yönetmekle görevli olup yönetemeyenlerin acizliğine ve anlamsız yasaklarına en güzel cevaptı. Trabzonspor basket atınca alkışlayan arka sıramdaki Sarı-Kırmızılılar… Galatasaray’ın doğru hücumlarını takdir eden Trabzonsporlular… Maç bitince birbirine sarılıp ayrılan insanlar… Biz, sporseverlere bu yasakları layık gören(!) zihniyeti önce vicdanımızda yargılamalıyız.

Tribünden parkeye inelim… Kimsenin inkâr edemeyeceği şekilde aralarında sıklet farkı olan iki takımı izledik. Hedefleri, bütçeleri, organizasyonları, kadro derinlikleri Trabzonspor’dan iki hatta üç gömlek üstün olan Galatasaray Medical Park karşılaşmaya hızlı başladı. Oktay Mahmuti’nin öğrencileri, hücumda yüksek yüzdeli şutlar, ribaund üstünlüğü ve rakibine aldırdığı faullerle Trabzonspor’un işinin zor olduğu sinyalini verdi (Galatasaray maç boyunca faul çizgisine 23 kez giderken Trabzonspor sadece 6 defa faul atışı kullandı). Trabzonspor hücumda adeta duvara çarpıp geri geliyordu. Zorlama şutlar ve top kayıpları ritim bulmayı engelliyordu. Trabzonspor oyun kurucusuz oynarken rakip takımda Ender Arslan, Tutku Açık, J. Gordon ve J. Lakovic gibi üst düzey oyuncular yer alıyordu. Bu isimler karşısında Kaan, tek başına bocaladı. Gibson zaten PG değil. Yeni transfer Russell Robinson en kısa sürede takımdaki yerini almalı ve gard rotasyonuna derinlik katmalı. Onun takım savunmasına ve yarı sahada takım organizasyonuna katkı vermesini umuyorum. Pota altında ise Elton Brown, Milosevic’le kıyaslanmayacak derecede faydalı oynuyor. NBA uzunlar Zaza ve Songaila’ya karşı yılmadı. Ekibimizin dünkü planlarını bozan Salyers’ın şutları girmemesi ve elinin ısınamamasıydı.

İlk yarıda farklı geriye düşmemize çok şaşırmadım. Beni hayal kırıklığına uğratan, takımımızın mücadele etmeden sinmesiydi. Bunda Galatasaray’ın payı da var elbet… Her ne olursa olsun, erken teslim olmuştuk bu sezon ilk kez!
İlk kez demişken… Bu karşılaşmayla beraber Tolga Hoca, Serhat Büker’i üç numarada kullandı ilk kez. Kısa süre parkede kalsa da, Robinson katılımı sonrası kesilecek oyuncu olmasına kesin gözüyle bakılan Randle’ın yerine yani 4 numaraya dönecektir Serhat. Ve Gibson’ın PG oynadığı dakikaları SG’de geçiren Polat da yine ağırlıklı sürelerini üç numarada alacaktır. Rotasyonun oturması, oyuncuların rollerini bilmesi açısından önemlidir. Ligin 7. haftası geride kalırken, Trabzonspor oyuncu kadrosunu henüz oturtabiliyor. Yeni oyuncuların adaptasyon süresi mümkün olduğunca kısa olmalı ki “takım” karakteri otursun.

Üçüncü çeyrek başladığında Trabzonspor savunmada dirilme sinyalleri verdi. İyi savunmasının etkisiyle iyi hücumlar izledik Bordo-Mavililer’den. Maça yeniden heyecan geliyordu ki sahneye Shipp çıktı. Faul çizgisinden bulduğu sayılarla farkın kapanmasına izin vermedi. 11 sayı civarına inen fark yeniden yükselmeye başladı. Daha önceki yazılarımda da bahsetmiştim kırılma anlarından. İşte böyle zamanlarda soğukkanlı kalabilen, frene basan, takımı yönlendiren tecrübeli oyuncuların eksikliği hissediliyor. Kerem Özkan’ı J. Lakovic savunurken, topu Kerem’e indirememek fve onun izik üstünlüğünden faydalanamamak bu savıma örnektir.

Shipp’den bahsetmişken oyuncumuz Gibson’a da değinmeliyim. Salonda etrafımdaki herkes ondan bahsediyordu. PG oynarken kontrolünü yitirse de SG’ye kaydığında gerçekten verimli oynuyor. Bazen çok zorluyor, lakin hücumda o serbestliği var Gibson’ın. Elton Brown içeriden üretkendi, kendinden daha uzun savunmacılarını gücüyle ekarte etti. Levent kenardan gelip aldığı dakikaların hakkını yine verdi. Kaan, özellikle ikinci yarıda oyuna motive olduğunda savunmasıyla, yaptığı asistlerle, doğru şutlarıyla katkıda bulundu. Bir de penetrelerini bitirme konusunda daha soğukkanlı kalabilse… Kerem ve Polat, bence takımımızın en kritik oyuncuları. Onlar savunma yapınca, şut sokunca, ribaund alınca Trabzonspor’un işi kolaylaşır.

Ve hakemler… Bu sütunda bugüne dek bırakın hakem eleştirisini, belki de hakem kelimesini bile ilk kez okuyorsunuz. Diyeceksiniz ki, “20 farkla yenildiğimiz maçta hakemler mi suçlu”? Elbette böyle bir iddiam yok. Ama hakemlerde de standart yok! Size oldukça fazla pozisyon sayabilirim. Yanlış anlaşılmasın, Galatasaray’ın galibiyetine gölge düşürmek gibi bir niyetim olamaz. Zaten rakibin üstünlüğüne yukarıda birçok defa vurgu yaptım. Tek beklentim, standart!

Son olarak Hacettepe Üniversitesi maçı… Cumartesi gecesi gördük ki Hayri Gür’e ulaşma sıkıntısından dem vuran Trabzonlular boks maçları için gecenin kör saatinde Pelitli’ye ulaşabiliyormuş. Demek ki çok daha makul saatlerde Trabzonspor Basketbol takımı için de oraya gidilebilir. Hem de biletler 1 TL iken! Hem de bu takımın adı TRABZONSPOR iken! Hem de o takımın en çok ihtiyaç duyduğu öğe TARAFTAR iken!

TrabzonBasket.Com



2300 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

TRABZON’DAN BİR KUPA GEÇTİ - 28/04/2015
Trabzon’dan bir kupa ve sayısız anı geçti üç günde. En sonda söyleyeceklerimle başlayayım: Teşekkürler Trabzonspor!
KARNE ZAMANI - 12/01/2015
Trabzonspor MP için karne zamanı geldi. Karnemizin şablonu biraz farklı olacak, detaya girmeden mini SWOT şeklinde analiz etmeyi uygun gördüm. Sözü uzatmadan başlayalım:
VEDA - 25/12/2011
Sevgili basketbolseverler, Dünkü Pınar KSK maçı ile ilgili yorumlarımı yazmam gerekirdi bu satırlarda. Ancak bizler basketbol konuşmaktan çok kişileri tartıştığımız için maçtan bahsetmeyeceğim.
CUMARTESİ YAZ – PAZAR KIŞ - 19/12/2011
2010 Haziran’ından bu yana Trabzonspor Basketbol Takımı ile ilgili izlenim ve düşüncelerimi siz değerli okuyucularımla paylaştım.
SİNAN ERDEM GÜNLÜĞÜ - 10/12/2011
TBF haftanın tüm karşılaşmalarını tek güne sıkıştırınca, bize de yayın piyangosundan saat 13:00 maçı çıktı. Ataköy’deki Sinan Erdem Spor Salonu’nda o saatteki maça yetişmek için şehrin diğer ucundan sabahın erken vaktinde yola koyuldum.
SON HUCÜM TARTIŞMASI - 08/12/2011
Trabzonspor Basketbol Takımı’nın Hacettepe Üniversitesi karşısında aldığı mağlubiyet sonrası en çok konuşulan/tartışılan başlık “son hücum”du.
DİRENİŞ VE HÜZÜN - 04/12/2011
Üç haftadan beri, Edirne’deki galibiyetten sonra Hacettepe Üniversitesi maçına odaklanmıştım. Banvit ve Galatasaray gibi zorlu dönemecin ardından yeni yabancıların takıma daha fazla uyum sağlayacağını düşünmüştüm.
HACETTEPE’YE HAZIRLIK - 22/11/2011
Banvit… Ülkemizde 2000’li yılların en önemli basketbol organizasyonlardan biri, belki de en iyisi. Altyapılardaki doğru planlamaları, şirket-takım rol paylaşımındaki isabet “Banvit modeli”nden bahsedilmesini sağlıyor.
CUMARTESİ HAYRİ GÜR’E - 17/11/2011
Trabzonspor Basketbol takımı bu hafta cumartesi günü saat 16:00’da Banvit ile zorlu bir maça çıkacak.
 Devamı