Oğuz Zeytin - CV ( Yazarın Önceki Yazıları ) zeytin@trabzonbasket.com

HACETTEPE’YE HAZIRLIK

Banvit… Ülkemizde 2000’li yılların en önemli basketbol organizasyonlardan biri, belki de en iyisi. Altyapılardaki doğru planlamaları, şirket-takım rol paylaşımındaki isabet “Banvit modeli”nden bahsedilmesini sağlıyor. Pilot takımı Genç Banvitliler (Bandırma Kırmızı)  TB2L’yi başarıyla geçerek BEKO BL’ne yükseldi geçen yıl. Yani ligde iki temsilcisi olan bir organizasyondan söz ediyoruz. Banvit kadrosunun çekirdeği yıllardır yan yana oynuyor. Orhun Ene ile istikrarı yakaladılar. Euroleague ön elemesi oynayacak kadar yükseldiler. Bajramovic gibi tecrübeli bir uzun eklediler. İki tecrübeli yerli oyuncuyu (Serkan Erdoğan, Erkan Veyseloğlu) kadrolarına kattılar. Sezona istedikleri sertlikte başlayamasalar da formları yükseliyor.

Peki ya Trabzonspor? Elton Brown maçtan iki gün önce şehre gelmiş, takımla doğru düzgün çalışamamış, jetlag etkisini üstünden atamamış (Buna rağmen 23 dakikalık istatistikleri tatmin edici. İstatistiklere yansımamış oyunu için yorum yapamam). Hala oyun kurucu sorunu çözülememiş. Uzatmaya gerek yok, kadronun ana yapısı oturmamış.

Şimdi karşınızda böyle bir fotoğraf varken; Trabzonspor’un, maçın son dakikalarına kadar taraftarına kazanma hırsı göstermesi bile alkışı hak ediyor. Salonda olanların birleştiği fikir sene başından beri paylaştıklarımızla aynı: “Müthiş mücadele ettik ancak tecrübesizliğimize yenildik.”

Yalnız görünen en önemli eksiğimiz oyun kurucu. Vakit çok geçmeden Bailey için gereken yapılmalı ve yeri doldurulmalı. Fikstür etkisiyle lig tablosu oldukça karışık. Ancak bizi ilgilendiren bölümde Bandırma Kırmızı, Antalya BŞB ve Hacettepe Üni. Öncelikli rakiplerimiz olarak ön plana çıkıyor. Hatta bunların üzerindeki Olin Edirne’yi rakip sahada yendik. İşte bu takımlardan Hecettepe’yi iki hafta sonra ağırlayacağız. Öncesinde ise İstanbul’da GS Medical Park’la oynayacağız. Her takım parkeye kazanmak için çıkıyor; ancak girişte çizdiğim tablodaki gerçekleri göz ardı etmezsek Banvit gibi GS Medical Park maçı da zor olacak bizim için. Oyun kurucu hamlesinin acilen yapılması gerekir ki hedef maç, Hacettepe’ye hazır bir kadroyla çıkalım.

Bu arada nasıl zorlu bir ligde oynadığımızı göstermek için size bazı sonuçlardan bahsetmek istiyorum. Üçüncü hafta, dış sahada son ana kadar zorladığımız Erdemir, herkesin öve öve bitiremediği Bjk Milangaz’ı yeniyor. Bence, fikstür avantajıyla şimdilik galibiyet sayısını arttıran Aliağa Petkim, ligin en zayıf takımı Bandırma Kırmızı karşısında zafere uzatmada gidebiliyor. Sezon öncesi basketbolseverlerden en büyük beğeniyi kazanan Antalya BŞB, geçen hafta deplasmanda yendiğimiz Olin Edirne’ye kendi sahasında kaybediyor.

Tüm bunlara bir ilave: 16 takımlı BEKO BL’de Trabzonspor en az sayı yiyen yedinci takım! Takımın ne denli mücadele ettiğinin göstergesidir bu veri. Marc Salyers ile Elton Brown takıma ısındıkça ve gard rotasyonunu rahatlatacak oyun kurucu dâhil olduğunda, ekibimiz hücumda da üretkenliğini arttıracaktır.

Hal böyle iken, sezon başında düşmemesi için dualar edilen Trabzonspor’un bugün geldiği nokta beni umutlu kılıyor. Hacettepe Üni., deplasmanda Antalya BŞB ve takip eden hafta Bandırma Kırmızı… Bu üç maçı kazanmamız çok çok önemli. İç sahada seyirci desteği olduğu takdirde, Tofaş ve Pınar KSK maçlarını da listemizin bir kenarına not alalım. Bakalım zaman ne gösterecek?

Ancak öncelikle, oyun kurucu karmaşası son bulmalı. Sonrasında işimiz bir nebze kolay olacaktır.

NOT: Çocukluk arkadaşım, koca yürekli dostum Emre Öztürk’ün vefat haberini üzüntüyle öğrendim. Çok değerli bir gönüldaşımı kaybetmenin acısı var içimde. Yüce Allah, mekânını cennet eylesin.

Saygılarımla…