tc_burak@hotmail.com

TAKIMIMIZDA İLKLER

     BBL’de takımımız deplasmanda Olin Edirne’yi 74-67 yenerek ilk galibiyetini aldı. İlk kez rakibimizden daha fazla ribaunt aldık  (39-34). İlk kez savunma ribandumuz rakipten üstündü (31-26). İlk kez rakip bizden daha fazla hücum rübauntu alamadı (8-8). İlk kez 3 yerli oyuncumuz(Polat,Kerem,Levent) 10 ve üzeri sayı ürettiler. İlk kez 20’ nin üzerinde faul çizgisine gittik (22/28). İlk kez özellikle pota altı ve 2 sayı bölgesini bu kadar iyi savunabildik. İlk kez 70’in üzerinde sayı üretebildik. İlk kez rakibi 70 sayının altında tutabildik. İlk kez top kaybımız 10’a düştü. İlk kez son 5 dakikada rakibe üstünlük kurabildik(16-5). İlk kez Milo 5 faulle oyun dışı kaldı. İlk kez ….  İşte bu ilkler sayesinde maçı kazanabildik.  Tabii ki Olin’in Çarşamba günü oynayıp kaybettiği Avrupa maçının fiziki ve psikolojik yorgunluğu da önemli bir etkendi.

     Koç, Olin’in en skoreri olan Stimac’ı durdurmak için maç boyunca pota altını kapatarak ağırlıklı olarak alan savunması yaptı. Bu durum rakibin bol bol üçlük atış bulmasını sağladı. Maç boyunca bu felsefesinden vazgeçmedi. Koç, pota altını kapatırsam rakip elbette dış şut istikrarının düşeceğini hesapladı. Maça Gibbson-Polat-Kerem-Randle-Milo 5’ ile çıktık. Gibbson ilk kez 1 numara oynadı.

    Maça Olin fırtına gibi başlarken TS kayıpları oynuyordu. Maçın ilk iki dakikasında Wright’ın 2 ve eski oyuncumuz Ogün’ün attığı üçlükle 9-0 lık Olin serisine yakalandık. Bu bölümde 2 top kaybı yaparken rakibe hücum ribauntları verdik. Takımımızın ilk sayısını faul çizgisinden Milo buldu (9-1). 6. dakikada Ogün’ün attığı üçlükle fark 13 sayıya çıktı (14-1). Hemen akabinde Randle’ın attığı 3 lük takımımız adına ilk saha içi isabeti oldu. Karşılıklı basketlerle ilk çeyrek 21-11 Olin lehine bitti. İlk çeyrekte Olin 6 üçlük (%75) isabeti bulurken sadece pota altından 2 sayı üretebildi. Takımımızın 11 sayısının 6’sını, attığı 2 üçlükle Randle üretti. 2. çeyrek Kerem’in basketiyle başladı (21-13). Daha arzulu, daha konsantre bir şekilde oynamaya başladık. Maçın 15. dksına 27-20 geride girdik. 3 dakikada Polat Kaya, 4’ü serbest atıştan 4’ü ikilik olmak üzere takımımız adına 8 sayı kaydetti (33-28).  Son 1 dakikaya 37-28 geride giren TS, 7-2 lik seri yakalayarak farkı 4’ indirdi (39-35). Savunmamızın oturması, hücumda oyunun sıkıştığı anlarda faul çizgisinden bulduğumuz sayılarla 24 sayı ürettik.2. Çeyrekte faul çizgisinden 9 sayı bulduk. İlk yarı 3 lükten 15 sayı bulurken rakibimiz 21 sayı buldu.

Olin(39): Wright(10), Ogün(9), Stimac(6), Wilkinson(6), Mustafa(5), Polat(3),
TS(35): Kerem(8), Polat(8),Gİbbson(7),Randle(6), Levent(5), Milo (1)

     2. yarı Stimac’ın faul çizgisinden 2 de 2 atmasıyla başladı (41-35). Stimac ilk ve son kez 2 de 2 faul sayısı attı. Ardından Mustafa Abi’nin Gibbson’a 3’lük çizgisinin gerisinde atış anında faul yapıp, kenara gelmesiyle ibre TS’ye dönmeye başladı(Abi 3. Faule ulaştı). Abi, bu ana kadar Gibbson’ı çok iyi savundu. Faul problemi nedeniyle savunmasını yumuşattı. Gibbson’ın daha serbest kalmasıyla hem daha verimli hücum yaptı hem de daha kontrollü oynamaya başladı. Maçın 23. dk.’sında Gibbson’ın attığı 3’lükle takımımız öne geçti (41-43). Ardından 4 dakikada 5 üçlük yiyerek 56-50 geriye düştük. Bunların bir kısmı 24 saniyesinin dolmasına yakın gerçekleşti. Kaan ilk sayısını 26. dk.’da faul çizgisinden 2 de 2 yaparak kaydetti.  Zaten 3. çeyrekte kalan dakikalarda sayılarımızı da faul çizgisinden bulduk (58-53). 3. çeyrekte Olin’in 2 sayı bölgesinden atışlar kullanarak sayı üretememesi ilginç bir nottu(0/6). Son periyota Serhat’ın 3’lüğü ardından bulduğu 2’likle maçın 32. dk.’sında skor 59-58 e getirdi. Olin’de yorgunluk kendini giderek belli etmeye başladı. Abi’nin 2’lik basketiyle maçın 34. dk. sında  Olin 62-58 önde idi.

     Maçın kırılma anları başlıyordu. Takımımız gene mi son 5 dakikayı kötü oynayacaktı? Psikolojik savaşı kazanabilecek miydi? 5 haftayı galibiyetsiz mi bitirecekti? Bu anlarda rakibe hücum ribauntu verecek midik? Son 5 dk. strateji şeklinde geçti. Sürekli oyuncu hamleleri yapıldı. İlk hamle skor anlamında uzun süredir sessiz kalan Polat’tan faul çizgisinden 2 de 2 atmasıyla başladı(62-60). Peşine Abi 4 faule ulaştı. Ardından Stimac faul çizgisinden boş döndü. Maçın 36. dk.sında Polat kullandığı şutun ribauntunu alarak, 2. kez hücum yapma şansını elde ettik. Kaan’ın asistiyle Levent’in bulduğu basketle skor dengelendi (62-62).  Stimac’la Olin öne geçti(64-62). Ardından Gibbson 2 de 2 faul atarak skoru tekrar eşitledi (64-64). Son 2 dk. ya Abi’nin bulduğu basketle Olin 66-64 önde girdi. Cevap Kaan’ın asistiyle Kerem’den geldi(66-66). Ardından Abi’nin kaçırdığı üçlük sonrasında Kaan’ın turnikesiyle TS, 15 dk. sonra öne geçti (66-68). Son dakikaya Stimac’ın serbest atıştan 1 sayı üretmesiyle takımımız 68-67 önde girdi. Peşine Gibbson’ın 3’lüğüyle son 45 saniyeye 71-67 önde girdik. Olin’in hücumdan boş dönüp taktik faul yapmaması maçı kaybettiklerini kabullendiklerini gösteriyordu. Üzerine Levent’in 8 saniye kala attığı 3 lükle maç sonucu resmileşti (67-74). Son 6 dakikada biz 16 sayı bulurken rakip sadece 5 sayı üretebildi.

     Bu kritik galibiyetin mimarı koçumuz Tolga Öngeren’dir. Milo haricinde süre alan herkes maçın yıldızı idi. İstatistik olarak maçın yıldızı Gibbson, 23 sayı 5 ribaunt 2 asistle oynadı. Takımımızın en fazla ribaunt alanı, 3’ü hücum olmak üzere 8 ribaunt alan Kerem Özkan’dı. Üzerine 12 sayı atarakta kupa günlerini bize hatırlattı. Polat Kaya bu takımın en önemli dış savunucusu olduğunu bize gösterdi. Levent pota altının en savaşan, en verimli oyuncusuydu. Topun el yaktığı son 5 dakikada 4 faulle oynarken 5 sayı üretti. Gelelim Kaan’a; hücumda verimsiz oynarken son 5 dakikada 2 sayı 2 asist yaparak maçın gizli kahramanı oldu.

     Olin cephesinde sahanın en iyi oyuncusu Mustafa Abi idi. Faul problemine girene kadar Gibbson’ı çok iyi savundu. Tecrübesi ile kritik anlarda takımına katkı sağladı. Eğer Caner’i kiralayamıyorsak,  Mustafa Abi kiralanabilir. Takımımıza savunma direnci ve tecrübe katar. Duyduğum kadarı ile Olin taraftarı Abi arasında problem yaşanıyor.

     5 hafta sonunda 3 hedef maçı kaybetsekte yapılacak olan transferlerle takım küme düşme potasından uzaklaşacaktır. Bu süre içersinde önemli bir yerli iskeleti oluşturduğumuzu düşünüyorum. Salyer’ın gelmesi üzerine gelecek pivot Brown ile pota altını hem savunmada hem de hücumda daha efektif hale getireceğiz. Oyun kurucu olarak düşünülen Robinson’ın kariyeri iyiye benziyor. NCAA’de 2006’da en iyi savunmacı seçildi.Geçen sene euroleague tecrübesi olan Juventut Badolona’da34 maçta 25 dakikada 9.6 sayı 2,8 asist 2,4 ribaunt 1,8 top çalma ile oynamış. Ancak Fransa’nın adı sanı duyulmayan Nanterre takımına transfer olup kısa sürede ayrılmış.  Benzer sorunu 2008’de Erdemir’de yaşadı. Ağustos’ta transferinden sonra kupada gösterdiği hayal kırıklığı yüzünden lig başlamadan takımdan gönderilmişti. Acaba psikolojik, alkolik veya başka bir problemi mi var? Erdemir’li 2008 yöneticileri ve koçu ile bu konuda danışılmalı. 2008-2009’da Erdemir’in  koçu şu an Olin Edirne’yi çalıştıran Gökhan Taştimur idi. Nanterre takımından niye ayrıldığını öğrenmemiz gerektiğini düşünüyorum.

     Banvit maçında görüşmek dileğiyle iyi günler…