Burak Yılmaz - CV

MERSİN B.Ş.B MAÇI ARDINDAN

      2. lig seviyesindeki yerli oyuncularımız ve vasatın altındaki yabancı oyuncularımızla geçen hafta lige başladık. Kadro 20 gün içersinde çok düşük bir bütçeyle acilen kurulmuştu. Keşke ilk 6 hafta Fener, Efes, Galatasaray, Beşiktaş, Telekom, Banvit maçlarıyla başlasaydık. Kaybetmemiz son derece normal olacağı; kazanmamamız halinde büyük yankı uyandıracağı maçlar olacaktı. Bu süre içersinde Hocamız takımını daha iyi görebilecek; Sadri Başkanın maddi manevi desteğiyle gerekli yerlere transfer yapabilecektik(Geçen haftaki açıklamalarını düşünerekten).

      Maçın ne kadar önemli olduğunu maç öncesi yazımda belirtmiştim. Aslında kağıt üzerinde güç olarak birbirine yakın 2 kötü takımın maçıydı. Fizik olarak 1-2-3 numaralarında bizden daha iriydiler. Bunun avantajını da maç boyunca kullandılar. Önceki maçlarımızda sayı üretimi konusunda sıkıntı çektiğimizden dolayı; rakibi 60 sayı civarlarında tutmamız gerektiğini HER BİLİNÇLİ TS BASKET TARAFTARI BİLİYORDU. Bunun için yardımlaşarak çok iyi savunma yapmamız gerekiyordu. Organize şekilde rakibin zaaf noktalarına hücum edip hem rakibin direncini kırıp hem de kolay sayı üretebilirdik. Bu felsefeyi Mersin bizden çok daha iyi anlamış; bizden daha konsantre, daha mücadeleci, daha savunmacı, daha bilinçli, daha düzenli bir oyun sergiledi.

     Maça iyi başlamıştık aslında. Maçın ilk 3 dakikasında Kaan’ın sayısı ve Milosevic’e yaptığı asist ve Levent in bulduğu sayı ile 7-2 öne geçtik. Bu durum herkeste kazanacağız beklentisini artırmıştı. Aksine bu dakikadan sonra ibre yavaş yavaş Mersin’e kaymaya başladı. Pota altının son derece yumuşak olduğunu ve mücadeleden kaçan yabancıları gören Mays; bu zaafiyetimizin üzerine giderek kolay sayılar bulmaya başladı. Üzerine Grundy’nin fizik üstünlüğünü kullanarak yaptığı post up lar eklenince fark aleyhimize açılmaya başladı. 15. Dakikada 30-19 gerideydik. Bu dakikalarda takım olarak iyi organize olup savunmada direnç gösterince; hücumda Kaan’ın önderliğinde 11-0 lık bir seri yakaladık. Mersin üzerindeki şoku atınca devreyide 38-33 geride kapadık. Takımın sayı yükünü çekmesi beklenen Gibson 2 sayıda kaldı. İlk yarıda takımımız adına ayakta kalan isim Kaan oldu.

     Maçın devre arasında 15.-18. dakikadaki oyunumuzu ikinci yarıya yansıtırsak maçı alabiliriz diye düşünüyordum. İkinci yarıya Mersin fırtına gibi başladı. TS panik havasına girip savunmada dağılınca, Mersin maçın yıldızı Mays’in önderliğinde; Grundy ve ilk yarının suskun ismi Can Mutaf üçlükleri eklenince 6 dakikada fark bir anda 15 sayıya çıktı( 6 Dakika skoru 20-10 Mersin). İkinci yarıda ilk yarının suskun ismi Gibson’ın çabalarıyla kısım kısım parlamalar yapsak da; Mersin oyunu elinde tutarak maçı kazanmasını bildi ( Aslında Fener maçında da 3. Çeyrek başında ezilmiştik). Maalesef bu mağlubiyetinin değerini ilerleyen zamanlarda çok kötü anlayacağız.

     Takımımız adına yerli ve yabancı oyuncuları farklı değerlendirmek gerekir. Yerli oyuncularımız geçen sene takımlarında sorumluluğu az olmaları ve son derece kısıtlı süreler almaları nedeniyle maç içi istikrarsızlık yaşamaları gayet normaldir.  Maç oynama kondisyonu eksik olduğundan şut istikrarsızlığı ve basit hatalar ön plana çıkıyor. Pota altında oynayan yabancılarımızın  kötü olduğu bir günde üzerlerine ağır sorumluluk binmesine rağmen ellerinden geleni yaptılar. Levent hücum özelliklerinin kısıtlı olması nedeniyle hücumda potadan uzaklaşarak sayı üretmeye çalıştı. Pota altı savunmamızda gösterdiği mücadele hocası tarafından takdir edilince 30 dakika süre aldı. Bu şekilde devam ederse iyi bir alternatif olabilir.  Bu yüzden Kaan (23 dk. 11 sayı 5 asist),  Polat(25 dk. 7 sayı 6 rib.), Levent (32 dk. 7 sayı 9 ribaunt 2 top çalma) alkışı sonuna kadar hak ettiler. Kerem ve Serhat performans sergileyemedi.

     Yabancılarımızdan Bailey sakatlıktan yeni çıktığı için henüz yorum yapmak doğru olmaz. İlerki haftalarda daha sağlıklı görüşler verebilirim.  Ancak Kaan ve Baileyli point guard rotasyonumuz savunması zayıf ve fizik olarak küçük kalıyor. Efes’in geniş kadrosunda Doğuş Balbay kısa süre alacağından bu oyuncu kiralanabilir. NCAA de geçen sene en iyi dış savunmacı seçildi. Takımımıza çok katkı sağlayacağını düşünüyorum. Gibbson(2s:1/8, 3s:3/6 1s:6/6) takımımız adına günün en skorer ismi olsa da şut performansı %33 idi. Başa baş giden oyunda sahada yoktu. Takımdan bağımsız bireysel olarak oynuyor. Nitekim ikinci yarıda takımımızın oyundan koptuğu dakikalarda; farkın açılmasıyla Mersin’in savunma direncini düşürmesiyle Gibbson 15 sayı buldu. Bu tarz oyuncular kenardan geldiklerinde daha çok verim verebilir. Oyunun sıkıştığı anlarda sayı bulamazken bireysel oyunundan faydalanabiliriz. Bu bölgeye Galatasaray’dan Hüseyin Göksenin Köksal kiralanabilir. 3 numarada Polat alternatif olabilir. Bu bölgeye acilen transfer şart. Tavsiyem Vakfıkebir doğumlu Caner Topaloğlu Galatasaray’dan kiralanabilir.  Hem savunma gücü yüksek hem de ribaunta müthiş katkı sağlar. Takıma savunma ruhu katar.

      Pota altındaki yabancılarımıza gelirsek tam bir facia idi. Pota altını resmen rakibe hediye ettiler. Randle savunması normal hücumda pota altı savunmasından kaçarak dışarıdan şut sokmaya çalışan bir oyuncu. Maçta 2 sayılık şut hiç kullanmamış; 3 lük çizgisinin gerisinden 2/7  şut oranıyla oynadı. Randle ile hücum oynayacaksan eğer pivotunun pota altını domine etmesi gerekir.  Pivotu rakip pivotla baş başa bırakıp dağıtmasını bekleyeceksin. Yoksa takıma yararından çok zararı olur. Serhat Büker’in alternatif olabileceğini düşünmüyorum. 4 numaraya alternatif Efes’ten Gökhan Osman Şirin alınabilir.  Gelelim pivotumuz Milosevic’e. 10 sayı katkı yaptı. Ama savunmada hiç yoktu. Rakibiyle boğuşmaktan kaçındı. Mays’e eskortluk yaptı. Maçı 1 faulle tamamlaması ne kadar kaçak dövüştüğünün göstergesiydi. Nümunelik olarak 1 ribaunt aldı.  Karşı pozisyonunda Asım 6, Mays 9 ribaunt aldı. Maçı kaybetmemizin en önemli nedeni idi. Yoların bir an önce ayrılması gerektiğini düşünüyorum. TS kulübü kurulduğundan beri bir düzgün pivotumuz olmadı. 2,10 m boylarında savunmada pota altını karatacak hücumda rakibin korkulu rüyası olacak bir pivot alamadık. Efes’teki Batista tarzı bir oyuncu almamız olmazsa olmazımız. Bu hafta içersinde muhakkak 2-3 adam almalıyız.

     Tolga hoca maçı çevirmek için elinden gelen hamleleri yaptı. Oyuna müdahaleler yapsa da yabancı oyuncuların performans vermeyişi yüzünden istediği sonucu alamadı. Genel olarak yabancılarımız rakip yabancılara ezildi. 4 yabancımız toplam 96 dk 22 sn. süre alırken toplam istatistikler: 10/33(%30) şut oranı ile 39 sayı, 12 ribaunt 9 asist. Rakip 4 yabancı toplam 122 dk. süre alırken toplam istatistikler: 21/37(%57) şut oranı ile 55 sayı, 23 ribaunt 10 asist. 

      Bu arada yönetimden bir ricam var. Bedava bilet verip gönderdiğiniz futbol taraftar gruplarının; takıma ve seyirciye yararı yok; zararı var. Geçen sene 19 Mayıs Spor Salonunda taraftar grubu davranışları yüzünden 100 lerce seyirciyi kaybetmemize neden oldu. Oluşabilecek basket seyircisi salonlardan kaçmasına vesile oldunuz. Üniversite şehri olduğumuzdan üniversite öğrencilerini Hayri Gür’e çekseniz fena olmaz mı?

          Erdemir maçında görüşmek dileğiyle.