Oğuz Zeytin - CV ( Yazarın Önceki Yazıları ) zeytin@trabzonbasket.com

ASIL BAŞLANGIÇ HAYRİ GÜR'DE 

BEKO Basketbol Ligi’nin ilk haftasında Trabzonspor, Abdi İpkeçi’de Fb Ülker’e 88 – 63 kaybetti. Rakip yaklaşık 15 milyon Euro bütçeli bir takım. Bizim bütçemiz ise 600 bin dolar civarında. Kıyaslama yapmak için değil, bilgi amaçlı yazıyorum bunu. Avrupa basketbolunun zirve organizasyonu Euroleague’de mücadele ediyor Fb Ülker. Bizimse ligdeki henüz ikinci sezonumuz. Yeni bir koç ve baştan aşağı yeni bir takım. Üstelik geç kurulmuş bir takım. Dar rotasyon, oturmamış parçalar…

Peki tüm bu koşullarda Trabzonspor Basketbol Başkanı, forma sponsorluk anlaşmasında neden bahsediyor biliyor musunuz? “Şampiyonluk”!

Asbaşkan, kombine bilet projesini duyururken, hedef olarak nereyi gösteriyor biliyor musunuz? “İlk 8, yani play-off”!

Olmaz diye bir şey yok elbette, inşallah oraları da görürüz. Fakat yöneticiler tabir-i caizse bu kadar yüksekten uçup gerçeklikten uzaklaşırsa, olaya uzak kalmış taraftar da her skoru başarısızlık olarak algılar. Tepki gösterir. Verilen mücadelenin zorluğundan bihaber insanlar, akıtılan terin değerini bilemez. Yani “galiptir bu yolda mağlup” diye desteklemezler sizi, aksine hesap sorarlar.

Kaldı ki, geçen sene de aynı hataları yaptı yöneticiler. Popülist söylemlerle insanları yanılttılar. Şimdi yolun başındayken altını çizmek gerekir: Bu takımın, bugünkü bütçe ve kadro yapısıyla hedefi “lige tutunmaktır”. Bunu benim iddiam değil, koçumuz Tolga Öngören söylüyor. Doğru da yapıyor. Rakipler de bellidir: Bandırma Kırmızı, Hacettepe Üniversitesi, Mersin BŞB, Antalya BŞB, Olin Edirne ve Aliağa Petkim’dir.

İşte bu nedenle, lig bizim için gelecek hafta sonu Hayri Gür Spor Salonu’nda Mersin BŞB maçıyla başlayacak. Yani Fb Ülker’e kaybettik diye karalar bağlanamaz. Dersler çıkarılır. Nedir onlar?

1) Tempolu basketbol oynayacaksınız, savunma ribaundu alacaksınız. Ancak bu şekilde rakip savunmayı dengesiz yakalayıp fast-break sayıları bulabilirsiniz.
2) “Sıfır tolerans” gibi abuk bir uygulama devreye girmişken, uzunlarınızı mümkün olduğunca potaya yakın topla buluşturmalı, post-up oynatmalısınız. Tabii buna uygun oyuncunuz varsa… Yoksa, 5 dışarıda oynayıp, seti uzunun dışarıdan yolladığı şutla bitirmek, yapacağınız en kötü tercih olacaktır. Ve biz bunu kupa maçları ile Fb Ülker karşısında çok denedik. Şutlar girmedikçe, kolay sayılar yedik.
3) Eline baktığınız bir numaralı skor opsiyonunuz, garantici olmalı, fanteziden kaçmalı.  Dahası istikrarlı olmalı. Trabzonspor için Gibson, bu görevi ne ölçüde başaracak? Buna cevap vermek için birkaç maç daha beklemeliyiz.
4) Ve tabii ki savunma… Evet, savunma bir alışkanlıktır. Oyuncular uzun süre, birlikte oynadıkça gelişecektir. Zaten kopuk kopuk da olsa, takım savunmada canlandığında direkt hücum ritmi de oturuyor. Demek ki savunma gayreti üzerinde daha çok çalışmalıyız.

*

Trabzon(spor)lu görünüp, bundan menfaat bekleyen insanlar taraftarlar tarafından hayırla (!) yâd ediliyorlar. Trabzonspor Basketbol’la olan anlaşmasını haklı veya haksız şekilde iptal edip onun Galatasaray Basketbol’a 5–6 katı değerinde anlaşma yapan “ticari” zekalara söylenecek tek şey: Trabzon(spor)’u ağzınıza almayın!