alkan@trabzonbasket.com ( Yazarın Önceki Yazıları )

Bu yazı; TrabzonBasket.Com ve TAKA Gazetesi'nde aynı anda yayınlanmaktadır

BİRAZ SEVGİ, BİRAZ SAMİMİYET

Saner bey; “Hiçbir beklentimiz olmadan; bu şehrin genç çocukları bir basketbol takımı görebilsinler, altyapıdaki oyuncuların bir hedefi olabilsin”  diyerek, yapmış olduğu yatırımları son açıklamasında bu cümlelerle özetliyor.

Oğlu Trabzonspor altyapısında olan bir anne ise tarafıma göndermiş olduğu e-posta da bakın neler söylüyor!

“Tek düşüncelerinin basketbol oynamak olması gerekirken, gerek hocaların değişmesi gerekse A takımındaki belirsizlikler nedeniyle çocuklar ne basketbola ne de okullarına konsantre olamıyorlar. Bir kuşak kaybedilmek üzere”

Sadece anneler mi? Tüm taraftarlar ve Trabzonspor camiası.

***

Trabzon basketbolunun BBL macerasına baktığımız zaman,  şaşalı bir dönemden, daha önce her platformda defalarca dile getirdiğimiz gibi, ülke basketbol camiasında taban durumuna geldik.

Bunun çeşitli nedenleri var. Şimdi geçmişe gidip “şunu demiştik, bunu demiştik” diyerek yapılan hataları sıralamanın bir anlamı yok.

Çünkü 2 yıldır feryad ediyorduk! "Bir musibet, bin nasihat'tan iyidir" sözünün gerçeklik payını şimdi daha iyi anlıyoruz.

Yaşanan bu son süreçte yapılan en olumlu hamle; Yönetim adına Zeyyat Kafkas’ın Kuzey TV’de yayınlanan Pota Arkası programında yapmış olduğu içten ve samimi açıklamaları, kısaca basketbol kulübü adına yapmış olduğu özeleştiridir.

Yapılan bu açıklamalarla aslında bir sezonun nasıl heba edildiğini, popülist yaklaşımlarla bir yere varılamayacağını ve temelsiz bir şekilde kurulmaya çalışılan sistemin çöküşü hazırladığını söylüyor haklı olarak.

Geç kalınmış olan bu açıklamalar ve kulübün yaşamış olduğu bizler açısından üzüntü verici bu durumun; tüm kamuoyu ve özellikle taraftarlar arasında tepki görmek bir yana, sahiplenildiğini görmemiz,  basketbol geleceğimiz adına oldukça önemliydi.

Bir düşünün, bu süreci sıradan bir takım yaşamış olsaydı, şu anda tarihteki tozlu raflarda çoktan yerini almıştı. Ama Trabzonspor isminin ve camiasının büyüklüğü, bu oluşumu tarihin tozlu raflarında yerini almasına müsaade etmedi.

Bizleri mutlu eden bir başka önemli nokta ise; Ülke basketbol camiasının, bizi bizden çok basketbolun içerisinde görmek istemesi ve her konuda destek olmasıydı.

Taraftarıyla, yeni ve eski yöneticileriyle, basketbolun içindeki insanlarıyla, kısaca Trabzonspor basketbolu ve camiası müthiş bir sınav verdi bu sıkıntılı süreçte. Tek destek gelmeyen kesim ise Trabzonspor olması oldukça manidar. Ama ben inanıyorum ki, yaşanan bu süreç sağlıklı bir şekilde yönetilir, kamuoyuna açıklanan samimi özeleştirilerden ders alınarak yeniden sağlıklı bir yapılanmaya gidilirse, olması gerektiği gibi, Trabzonspor’u da bu işin içinde görmememiz için bir sebep yok.

Çünkü bu oluşumdan Trabzonspor ismini çıkardığınız zaman içi boşalır, bir anlamı kalmaz.

Kısaca, Trabzonspor basketbol takımı şu anda inebileceği en alt seviyede, yani taban noktasındadır.

İşte bu nokta çok önemli olduğu için daha aşağıya inme durumumuz yok. Zaten ivmenin tekrar aşağıya hızlanması demek, iflasla eşdeğerdir. Ki, bu durumu hiçbir Trabzonsporlu kabullenemez.

Son alınan kongre kararı gibi, bundan sonra yapılacak olan her doğru hamle; tabana inen ve oldukça erezyona uğrayan Trabzon ve Trabzonspor ismini hak ettiği yere taşıyacağı gibi, zirveye doğru çıkışın da bir başlangıcı olabilir.

Yeter ki; “kendi insanımızı kucaklayıp el ele vereceğiz, katkı vermek isteyen her kesimden destek alacağız” gibi yapılan samimi açıklamaların içi sevgi ve samimiyetle doldurulsun, havada kalmasın. Çünkü her kesim bu oluşuma katkı vermeye hazır.

Her kesim geçmişe sünger çekip, biraz sevgi, biraz samimiyetle temiz bir sayfa açabilirse eğer, önümüz ve ufkumuz sonsuza kadar açıktır.

Bizim aslında dün yapamadığımızı, yani birazcık bir birimizi sevmeye, saymaya ve el ele tutuşmaya ihtiyacımız var. Çünkü biz bize yeteriz.