Oğuz Zeytin - CV ( Yazarın Önceki Yazıları ) zeytin@trabzonbasket.com

KÜLKEDİSİ MASALI

“Külkedisi Masalı”nın sonuna geldik. Olan oldu, artık son demdeyiz. Hayaller, sözler, yapılanlar, doğrular, yanlışlar, yapılamayanlar, törpülenemeyen egolar… Hepsi var bu masalda.

İlk sezonda hedef play-off(tu). Hayri Gür’ün açılışına Barcelona gelecek(ti). En geç üç yıl içinde şampiyonluğa oynayan, Avrupa Kupaları’na katılacak Trabzonspor Basketbol oluşturulacak(tı). Futbol takımın gidemediği Bandırma, Edirne, Ereğli gibi yerlerdeki Trabzonsporlular basketbol takımını izleyecek(ti). Amerikan basketbol sahaları getirilecek(ti) (Burada bir parantez açalım, saha getirildi de depoda çürümeye bırakıldı). Ve nicesi…

Dediğim gibi olan oldu, iyisiyle kötüsüyle geride kaldı her şey, tecrübe edindik farz edelim. Öyleyse önümüze bakalım.  Bakalım bakmasına da geleceğimiz yokmuş ki! Anlık bir hevesmiş bizimkisi. Yaşandı ve bitti.

Bitmemesi için uyardık zaman zaman, tedbirler alınması gerek dedik. Hadi biz yanlış söyledik. Pekiyi, ya camianın başındakiler?

Tarih 6 Aralık 2010, Sayın Sadri Şener (Trabzonspor Kulübü’nü yönetme ve temsil etmeyle sorumlu en üst düzey kişi) diyor ki: “…Bu işi lig bitince çözmek istiyorum, bünyemize alıp daha küçük bütçeyle ve disiplinle yapmak istiyoruz.”

Ve yine Sayın Şener 17 Aralık’da bir yerel televizyon kanalında şunları vurguluyor: “Bünyemizde basketbol, hentbol, atıcılık gibi branşlar var. Atıcılıkta iddialıyız. Şimdi voleybol neden yok diyorlar. Fenerbahçe'nin var, 900.000 EURO'ya transfer yapıyor ama arkasında ACIBADEM var. Benim arkamda Karadeniz Hastanesi, İmperial Hastanesi yok. 900.000 EURO bulsam futbolcu alırım”

Hangi Sadri Şener’e inansak bilemiyorum. Bir tarafta basketbol takımının başarısızlığından rahatsız olup onu düzlüğe çıkaracağını söyleyen Sadri Şener… Diğer tarafta ise bulacağı her kuruşla futbolcu alma düşleriyle yaşayan Sadri Şener…

Bu arada hemen belirtelim, Sadri Şener ve ekibi geçtiğimiz hafta futbolda müthiş(!) bir işin altına imza attılar. Daha önce altyapımızda oynayan, yeterli bulunup gönderilen ve geçtiğimiz sezonu ikinci ligde geçiren bir genç oyuncuyu 1,3 milyon TL bonservis ödeyerek takıma kattı. Hayırlı olsun.

Yıllık 1,3 milyon TL ile basketbol liginde play-off oynayan takımlar var. Onların artısı, “basketbol aklı”. Hani şu bizim kulübümüzde olmayan. Belediyemizi es geçen, üniversitede ise sorgulanmayan…

Sadri Bey’i bir kenara koyalım, Sayın Saner Ayar neler demiş ona bakalım.

Tarih 18 Mayıs, Pota Arkası programında “Biz bu güne kadar hiçbir işin arkasından öyle kolay çekilmedik, çekilmeye de hiç niyetimiz yok. Bunu da herkes böyle bilsin” demişti.

Biz sizi biliyoruz sayın başkan, sözünüzde durursunuz. Ve sizden sadece bunu bekliyoruz. Çekilmeyin haydi, arkanızdayız.

Siz ki Trabzonspor ve satılmak ifadelerinin yan yana kullanılmasına sebep oldunuz. Unutmayın, o koca Trabzonspor taraftarı, adlarınızı bu tarihi rezaletin baş sorumlusu olarak anacaktır. Daha fazla acı yaşatmayın bu güzel insanlara, dönün yolunuzdan.

Eski yöneticiler ve şehrin ileri gelenleri içerisinde ciddi şekilde destek verecek varsa, buyursun gelsin. Şahsi meseleler bir kenara bırakılmalı ve günlerdir kahrolan milyonlarca Trabzonsporlu’nun hisleri dikkate alınmalıdır.

Onlar Hayri Gür isminin yaşatılacağı spor salonunun atıl kalmasını istemiyor. Orada yaşanacak zaferlere alkış tutmak istiyor.

Göremiyor musunuz bunları, duymuyor musunuz çığlıkları?

İşte bu nedenle, bir daha düşünün!