alkan@trabzonbasket.com  ( Yazarın Önceki Yazıları )

Bu yazı; TrabzonBasket.Com ve Karadeniz Gazetesi'nde aynı anda yayınlanmaktadır

  ACI VEREN MAĞLUBİYET!

Geçtiğimiz hafta kendi evinde zar zor Erdemir engelini geçerek Lig’de kalmayı garantileyen ve rahat bir nefes alan MP Trabzonspor'la, lig’den düşme korkusunu üzerinden atabilmek için Trabzon’a mutlak galibiyet parolasıyla gelen Aliağa Petkim karşılaşması, bu sezon kendi evimizde oynadığımız son karşılaşma olduğu kadar, Bornova’nın da dikkatle takip ettiği bir karşılaşmaydı.

İlk 2 periyot Aliağa hücumlarında özellikle Hayes’in atışlarının sürekli çemberden dönmesiyle yaşadıkları şanssızlık, aslında Hayes’in maçın geneline damga vuracağının da habercisiydi.

Trabzonspor’un ilk devre %70 isabet oranıyla bulduğu üçlüklerle maçı genelde önde götürmesi, hatta farkı bir ara 18 sayıya kadar çıkarması insanları yanıltsa da, yine ilk devre rakibimizin çektiği 9 hücum ribaunt’u ve yaptığımız 12 top kaybı, mağlubiyetin “geliyorum” demesi için yeterliydi bizler açısından.

Ve tehlikenin “geliyorum” dediği son periyot. Hayes’in öncülüğünde Aliağa’nın yakaladığı 15-0’lık bir seri sonucu 18 sayılık farkı eriterek skoru 65-63’e getirmesi, aslında maçın da Aliağa lehine bittiğinin göstergesiydi. Çünkü bu kırılmadan sonra Trabzonspor’un geri dönüş yapabilmesi mümkün olmadığı gibi, tamamen bireysel panik havasına bürünen gerek oyuncular, gerekse de teknik heyet, oyunun kontrolünü de rakibe kaptırdılar.

Karşılaşmanın ilk devresinde başlayan inanılmaz hatalı top kayıpları 2. devre de devam edince, toplamda nur topu gibi 19 top kaybımız olurken, ribauntlarda ise neredeyse tek uzunlu oynayan rakibimize 15 hücum ribaunt’u çektirmişiz.
Sahadaki hakemlerin Aliağa lehine çaldıkları kritik düdüklerin de etkisiyle, son periyot takımın sahada, teknik heyetin ise kenarda dağılması, tribünlerde ise rakibe verilen anlamsız destek ve bütünleşme, bu karşılaşmayı izlemeyenlerin kafasında oldukça soru işaretleri oluşturabilir. Haklılar da!

İsmi Medical Park Trabzonspor olan bir takım; hakemlere rağmen bu anlamsızlıklara mahal vermeden, 2010-2011 sezonunun kendi evindeki bu son karşılaşmasında taraftarına ve camiasına alnının akıyla veda etmeliydi. Başaramadı.