• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/TrabzonBasket
  • https://www.twitter.com/TrabzonBasket
  
Üyelik Girişi
Bölümler
İsmail Alkan
alkan5361@hotmail.com
ATARAK DEĞİL, TUTARAK
14/10/2024
      twitter.com/ialkan 
  alkan5361@hotmail.com ( Yazarın Önceki Yazıları ) 
-----------------------------------------------------------------------------

ATARAK DEĞİL, TUTARAK 

  Geçtiğimiz hafta biri evinde Finlspor diğeri de deplasmanda Bordo Bandırma Basketbol olmak üzere iki karşılaşmaya çıktı Trabzonspor.

Aslında her iki karşılaşma da bir birinin kopyası idi ancak evimizde oynadığımız Finalspor maçının son dakikalarında kıpırdayan takım savunmasına Can Uğur Öğüt ve Okben Ulubay’ın aldığı skor inisiyatifine Gordon’un etkili oyunu da eklenince, Trabzonspor’un hanesine galibiyet yazıldı sadece.

Yani Finalspor maçında savunma ve takım oyunu anlamında alarm zilleri çalmaya başlamıştı aslında.

Ve Final spor maçından 4 gün sonra Bandırma deplasmanında ise, Finalspor maçında çalan alarm zillerine tedbir alınmıştır diye düşünürken, tam tersi bir durumla karşılaşarak resmen parkeden silindik. Üstelik Finalspor maçında sakatlığı bulunan İsmail Cem’in parkeye dönmesine rağmen.

Çok detaylı analize gerek yok aslında. Tempo yapamadığın bir maçta eğer savunma da yapamazsan bırak kazanmayı, nasıl 100 sayı yemeden maçı bitiririm diye hesap yapar duruma gelirsin.

Ayrıca Bandırma’nın kısa ve uzun rotasyonunun uyumuna baktığımız zaman, basketbolda en önemli etkenin, hatta birinci etkenin 1-5 uyumu olduğunu bir kez daha görmüş olduk.

Hep söylüyorum; son yapılan İsmail Cem ve Okben Ulubay transferleri ile Trabzonspor takımı süper lig kadrosuna evirilmiş durumda.  Ancak, eğer ki takım savunman yok, tempo yapamıyor, top paylaşımı yapmıyor ve içeriden de oynayamıyorsan kazanma şansın koca bir sıfırdır.

Bu maç özeline bakacak olursak; 13 kez içeriden top kullanmamıza rağmen 32 kez dış atışa yönelmişiz. Rakip Bandırma ise tam tersi 22 kez dış atışa yönelirken, tam 37 kez içeriden yüklenmiş. Neden? Çünkü bizim içeride Erik Buckner gibi güçlü bir oyuncuyu durduramayacağımızı bildikleri için dış atışa değil, içeriden yüklenmeyi seçmişler doğru olarak.

Rakip hücumda içeriyi zorlarken, biz ise savunma karşısında çemberi görememişiz neredeyse.

Sonuç olarak savunma kısmında yokları oynadığımız için; atmamızın bir anlamı olmuyor tutamadıktan sonra.

 

BU LİG BAŞKA BİR LİG 


Süper ligin bir altı olan TBL, isim ve kariyerlerin arka planda olup daha çok tempo, koşa koş basketbol ,  kondisyon ve savunmanın öne çıktığı bir lig.

Yani TBL’de başarının sırrı set hücumlarından çok koşmak, tempolu oynamak  ve savunma yapmaktan geçiyor. Tersi durumda ise tıpkı Trabzonspor gibi ortaya istediğin kadar bütçe koyup hangi oyuncuyu alırsan al, başarı gelmiyor koşan ve savunma yapan takım olamadıktan sonra.

 

OLMUYOR KOÇ 

En sonda söyleyeceğimi şimdi söyleyeyim.

Hedef tahtasına konan ve hatta istifası istenen Faruk Beşok’un hala daha kredisi olduğunu ve eleştirilerin “şimdilik” biraz ağır olduğunu düşünüyorum.

Ancak böyle düşünmem kendine şampiyonluk hedefi koyan ve TBL’nin en pahalı, hatta süper lig takımlarına eşdeğer  bütçesine sahip bir takımın koçuna eleştiri yapılmayacağı anlamı da taşımaz elbette.

Örneğin;  Bir takımın oyun kurucusunun görevi  topu yarı sahaya getirip potaya göndermek midir? Veya takımın toplam top sayısının yarısını iki oyuncunun tercihine bırakmak mıdır? Eğer öyleyse bu durum takım oyununuzu zedelemiş olmaz mı?

TBL’de savunma yapmadan isimlerle maç kazanılamayacağını sağır sultan bile bilirken, Beşok gibi tecrübeli bir ismin Ankaragücü maçı hariç dişe dokunur bir savunma yaptıramamasını ve sadece dış atışlarla sonuca gitmeye çalışmasını anlamış değilim açıkçası.

Bu liste uzar gider ama daha fazla detaya girmeyeceğim.

Ankaragücü maçını saymaz isek ( bu maçı da son bölümde soktuğumuz birkaç kritik topla kazandığımızı da belirteyim) bu takım savunmayı çözemez ise basketbol  ve koyulan hedef anlamında pek fazla ışık vermez belirteyim.

 

“BASKETBOLDAN BİZE NE” DEMEDİLER 

Başkan Ertuğrul Doğan’ı TS Basket  yöneticiliği döneminden beri iyi tanırım. Çok emekleri var basketbola.

Bir dönem kötü günler geçiren TS Basket’e sponsorluk, hatta ana sponsorluk bile düşünmüş ancak olgunlaşmamıştı.

Muharrem Usta sonrası yönetime geldiklerinde ise basketbolun TS bünyesinde kaldığı yerden devam ettireceklerini söylüyordu ancak bu söylemi aradan yıllar geçse de futbolun karmaşası arasında vücut bulamamıştı.

Ancak geçtiğimiz sezon Bölgesel Lig’de şampiyon olarak ikinci lige çıkan Trabzonspor’u federasyonun da daveti ile bir anda TBL’de boy gösterir hale getirme kararını verdi başkan. Bu karar gerek bütçe, gerekse de geçmiş TS Basket borçları nedeniyle olası sıkıntılara rağmen alınan kolay bir karar değildi.

İşte tüm bunlar bilinmesine rağmen takımı TBL’ye çıkarma, ortaya yüksek bütçe koyarak oradan da süper lige yükselme adımını attı Ertuğrul Doğan.

Nitekim TS Basket’ten alacağı olanlar bir anda yüzlerini  TBL’de boy gösteren Trabzonspor’a çevirdiler. Çünkü gerek yurt dışında gerekse de yurt içinde geçmiş alacaklıların tamamı Trabzonspor’a dava açmış ve tamamı da kazanmıştı.

Ve ardından gelen FİBA yasakları ve bunlarla uğraşmak zorunda kalan bir kulüp.

Bu kısa özetten sonra Başkan ve Trabzonspor’un basketbol penceresinden kurumsal duruşuna göz atmak gerekiyor.

Öncelikle Ertuğrul Doğan zor olanı seçerek “Basketboldan bana ne” demeyerek bu şehri ve bu şehrin çocuklarını, gençlerini ve ailelerini basketbol gibi güzide bir kültür ile tekrardan buluşturdu.

Ayrıca Trabzonspor Kulübü de kurumsal duruşuyla geçmiş TS Basket kaynaklı sıkıntıların aşılması ve Trabzonspor’un basketbol kamuoyundaki kötü imajının silinmesi için akıllıca ve profesyonelce  bir mücadele veriyor, kutlamak gerek.

SEMİH SOĞUKSU

Bu hafta yenildiğimiz Bandırma’nın koçu Semih Soğuksu idi.

Semih hocanın ismi sezon açılmadan önce Trabzonspor ile anılmış, hatta Trabzon’a gelerek bir kaç gün kamış ve şifahen de olsa anlaşılıp el sıkışılmıştı.

Sonra ne olduysa Trabzonspor Faruk Beşok ile anlaşırken, Semih Hoca’da Bandırma Basketbol ile anlaştı.

Ve Bandırma maçında aynı Semiha hoca, hırstan mı yoksa Trabzonspor’u iyi analiz ettiğinden mi bilinmez, Faruk Beşoklu Trabzonspor’u parkeden sildi.

KUL HAKKI


Geçtiğimiz günlerde eski TS Basket yöneticisi ve Asbaşkanı, şimdinin ise Trabzonspor Kulübü’nün Asbaşkanı Zeyyat Kafkas bir açıklama yaparak, TS Basket kaynaklı borçlar ve uğraştıkları hukuki süreçle ilgili bilgi vererek arkada ciddi borç bırakıp giden TS Basket eski yöneticilerine sitem etti.

Sanırım Muharrem USTA’yı atladı, onu da ben hatırlatayım. Çünkü Trabzonspor Başkanlık hedefi için eski TS Basket başkan ve yönetimini oluşturan sayın Usta’dır. Özetle; borçların tamamına yakını sayın Usta’nın kontrolünde olan kulüpte yaşandı.

Kafkas serzenişinde haklı bence. Kulüp kur, organizasyon yap, transfer yap bir zaman sonra borçları ödeme ve kapat git. Basketbolda bu tarz problemler her tarafta var ve doğru değil.

En basitinden evine ekmek götürmek için  sözüne güvenip gelen sporcuların, teknik insanların, kısaca emekçi insanların alın terlerine, ekmek paralarına günah.

FİBA’nin kara listesine bakın Türkiye’den nice şehir ve kulüpler var böyle.

Şehir ve camialara ciddi zararlar veriyorlar.

Ve bu bölümü geçmişten kısa bir anekdot ile bitireyim;

Sn Usta döneminde son topumuz girmediği için bir sürü maçı kaybetmiş ve sn Usta bana “İsmail bu son toplar niye girmiyor” diye sorunca ben de “Kul Hakkı Başkan” demiştim.

KAPALI KUTU OLMAYIN 

Bölgesel ligde şampiyon olup TB2L’de oynayacak diye beklediğimiz Trabzonspor’u bir anda TBL’de bulduk.

Genel Menajerliğe Cömert Küce, koçluğa Faruk Beşok ve lige bir hafta kala bir anda transferler

Neler oluyor derken  Fiba yasakları ile çalkalandık ve lig başladı.

Yani gökten iner gibi bir organizasyonun içinde bulduk kendimizi. Ve o kadar hızlı gelişti ki, çoğu insanın haberi bile yok şehirde. Çünkü arada 6-7 yıl gibi basketbolsuz bir süreç var.

Ancak aradan 6-7 hafta geçmesine rağmen organizasyonu yapan ve yöneten insanların neler yaptıklarını, neler yapacaklarını, hedeflerini, bütçelerini vs. bilgilendiren tek bir basın toplantısı yok.

Bu işe gönül verenler toplama bilgilerle kamuoyunu bilgilendirmeye çalışıyor.

Geçmişte en zor zamanlarımızda bile bu bilgilendirmeler yapılır, şehre haber verilir ve bu şehrin takımı ve basketbolu sahiplenmesi sağlanırdı.

Demem o ki kapalı kutu olmayın;  gelin anlatın ve şehrin basketbolu sahiplenmesini sağlayın.

  TAKA Link 


613 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

BASKETBOL GÜNDEMİNE BAKIŞ - 04/10/2024
ANKARAGÜCÜ MAÇ ANALİZİ TBL’de ilk iki maçını kaybeden Trabzonspor, yeni transferler İsmail Cem Ulusoy ve Okben Ulubay’ın da kadroya dahil olmasıyla konuk ettiği Ankaragücü’nü 98-92 mağlup ederek galibiyetle tanıştı.
BASKETBOL POKER MASASI! - 26/07/2018
Son yaşananlar adeta poker masasını andırıyor diyerek başlayalım…
BU CAMİA SENİ TAŞIMAZ! - 16/05/2018
Basketbol için çırpınan, fikir üreten, yöneten, çalışan, emek veren, tribünde destekleyen, eleştiren veya sahiplenen, kısaca kendisini Trabzon’da basketbolun bir parçası olarak gören kim varsa arka planda hor görüp aşağılarken,
ONUR MÜCADELESİ - 08/05/2018
Şöyle maç öncesine baktığımız zaman karşılaşmanın favorisi hiç kuşku yok ki Yeşilgiresun Belediyespor’du.
MUTLU SON’A(!) BİR ADIM DAHA! - 24/04/2018
Ligin 26. Haftasında Demir İnşaat Büyükçekmece’ye karşı geri dönen iki yabancımızla çıktığımız maçta beklediğimiz gibi mağlup olarak küme düşme hattına bir adım daha yaklaştık.
BU AYIP HEPİNİZİN - 17/04/2018
Basketbolda “Geliyorum” diyen ve sürekli uyardığım kriz sonunda patlayarak Trabzonspor markasını yerle bir etti.
ATEŞTEN GÖMLEK - 10/04/2018
Öncelikle kimsenin yanaşma cesareti gösteremediği çok zor bir dönemde ateşten gömleği giyerek Trabzonspor’a sahip çıkma cesaretini gösteren Ahmet Ağaoğlu ve ekibini kutluyorum.
GOLFU SEVEN - 03/04/2018
Kolay iş değil. Olabilecek çoğu insan uzak dururken, Ahmet Ağaoğlu ise çok zor bir dönemde Trabzonspor başkanlığına adaylığını açıklama cesaretini gösterdi.
YANLIŞTAN DÖN BE USTA? - 27/03/2018
Yazmayacağım diyorum ama yazmadan da olmuyor çünkü canım yanıyor.
 Devamı