• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/TrabzonBasket
  • https://www.twitter.com/TrabzonBasket
  
Üyelik Girişi
Bölümler
Oğuz Zeytin
oguz.zeytin@gmail.com
PİVOTSUZ TAKIM
07/03/2011

  

Oğuz Zeytin - CV ( Yazarın Önceki Yazıları ) zeytin@trabzonbasket.com


 

PİVOTSUZ TAKIM

Euroleague'de son üç maçını kaybedip Avrupa’ya veda eden Fb Ülker, ligde yedi maçtır kazanıyordu. Sakatlıklar Avrupa'da ilerlemelerini engellese de Beko Ligi standartlarının çok üzerindeki geniş kadrosunun avantajını kullanıyorlardı.

Mirsad Türkcan'ın sakatlanması sonrası oluşturdukları rotasyonda, Emir'in müthiş oyunundan dolayı M. Tomas son iki lig maçında tribündeydi. Dün ise Sean May kesik yemişti. Lige dönen Tomas ilk çeyreğe damgasını vurdu. Özellikle Fb Ülker hücumlarını o, organize etti.

Geçen hafta Gs CC'ın maçın başında yaptığı baskılı müdafaaya çok zorlanmıştı temsilcimiz. Tabii bunda iki gardımızın olmayışının da etkisi vardı. Fb Ülker de istediği zaman savunmayı çok yukarılara çekebiliyordu. İşte, böyle durumlarda, bizim savunmamız devreye girmeliydi. Çalınacak toplar, alınacak ribaundlarla hızlı hücuma çıkıp sayı bulmak gerekiyordu. Kısacası, savunmada bu sezon kopuk kopuk gördüğümüz canlılığı kırk dakikaya yaymalıydık. Fakat ilk çeyrek potamızda gördüğümüz 30 sayı, çanları Trabzonspor için çalıyordu. Özellikle içeriden Oğuz ve Kaya Trabzonspor pota altına bir boy büyük geldi. Oğuz’un savunmada yaptığı işler takdir edilmeli. Ribaundlara verdiği katkı da önemli. M. Wright (Ali Karadeniz), Fb Ülker uzunlarıyla tek başına boğuştu. Ona ilk çeyrekte Rasic eşlik etti. Snow ise yüksek yüzdeli şutlarıyla Trabzonspor’un oyundan kopmamasını sağladı.

İkinci çeyrekte Hadi-Obasohan ikilisi yine savunmaya direnç kazandırdı. Bu çeyreğin ilk altı dakikasında sadece 6 sayıya izin verdi Bordo-Mavililer. Ayrıca, Oğuz’un kenarda olduğu dakikalarda ribaund dengesini de kurduk. Ve çeyreğin son dakikasına girerken farkı bir sayıya kadar indirdi ve I. Milosevic’in basketiyle öne geçti. Ancak Ömer’in son saniyedeki isabetiyle devre Fb Ülker lehine 43–42 sonuçlandı.

İlk 20 dakika için dikkatimi çeken hususlar; Trabzonspor’un gard ikililerin savunmada kaydettikleri gelişim. Şahsi yeteneklerini, bir araya getirdiklerinde Fb Ülker oyuncularına karşı başa baş mücadele ettiklerini gördük. Hücumda ise topun doğru paylaşılmasını sağladılar. Acaba, Milosevic ve Rasic’i yan yana daha fazla oynatma imkânı olamaz mı koç Sakota’nın? Özellikle oyunun kritik dönemlerinde, tempoyu kontrol etmek gerektiğinde…

Pota altındaki sorunlar devam ediyor ve çözülecek gibi de görünmüyor. Özellikle adam adama savunmada rakip uzunları karşılamada güçlük çekiyoruz. Bu durum, ribaundları da etkiliyor. Sadece ilk yarıda 8 hücum ribaundu verdik rakibe…

Üçüncü çeyreğin hemen başında Oğuz Savaş üçüncü faulünü aldı, ardından dörtledi ve kenara geldi. Fb Ülker savunması için handikap oluşturabilirdi. Trabzonspor’un bu çeyrekteki ilk 6 sayısı M. Wright’dan geldi. Ona eşlik eden olmayınca fark açılmaya başladı. Özellikle E. Preldzic’den gelen sayılara engel olamadık. İki dakika boyunca sayı bulamadık, 48’e takıldık. Fb Ülker ise 8-0’lık seri yakaladı. Duraklamaya son veren Milosevic oldu. Sonrasında da değişen bir şey olmadı. Kısacası, bu çeyrekte iyi hücum edemedik. Skor opsiyonlarımız Rasic ve Obasohan bir türlü devreye giremedi. Top kayıpları ve ribaundlarda pasif kalışımız Fb Ülker’i rahatlattı: 56-68

Fb Ülker iki uzununun dört faullü olası nedeniyle dört kısaya döndü. Savunmaları daha hareketli oldu. Wright’ın arka arkaya bulduğu 6 sayı ile fark sekize indi. Basit top kayıplarını bir türlü engelleyemiyoruz. Son altı dakikaya girilirken Snow’un üçlüğü farkı 5’e indirdi: 67–72.

Ardışık iki hücumda önce Oğuz, sonra Lavrinovic beşinci faullerini alıp oyun dışında kaldılar. Trabzonspor’da ise Rasic yerini Milosevic’e bıraktı. Bu dakikadan sonra Fb Ülker hızlı hücumlarla sayılar buldu ve sahadan 74 – 86 galip ayrıldı.

Şu bir gerçek ki, takım her geçen gün gelişiyor. Fakat çok bariz eksiklikler de görmezden gelinemez. Daha sezonun tamamlanmasına on maç var. Rakipler eksik bölgelerini takviyelerle kapatıyor. Trabzonspor’un sezon başından beri pota altı savunmasını sertleştirecek bir uzuna ihtiyacı var. Böylesine dar bir kadroyla verilen mücadele elbette takdir edilmeli, ama biz başarıya ve daha fazlasını alışmışız. İstiyor ve diliyoruz ki, bir iki küçük hatayla yitirdiğimiz maçlar son bulsun.

Bu arada şunu da belirtmeliyim ki 12 Dev Adam kadrosundan Ömer, Kaya, Oğuz; NBA’de de oynamış Jaiskevicius, Ukic, Tomas, Kinsey ve Avrupa basketbolunun önemli oyuncuları Lavrinovic ve Preldzic’i Trabzon’da seyretmek gerçekten çok güzeldi. Hala değerlerini anlayamadığımız kendi yıldızlarımız M. Wright ve A. Rasic başta olmak üzere basketbol takımımızın Trabzon’a katkılarından biri de böylesine büyük yıldızları Trabzonlu basketbolseverlere izlettirmektir.



2592 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

TRABZON’DAN BİR KUPA GEÇTİ - 28/04/2015
Trabzon’dan bir kupa ve sayısız anı geçti üç günde. En sonda söyleyeceklerimle başlayayım: Teşekkürler Trabzonspor!
KARNE ZAMANI - 12/01/2015
Trabzonspor MP için karne zamanı geldi. Karnemizin şablonu biraz farklı olacak, detaya girmeden mini SWOT şeklinde analiz etmeyi uygun gördüm. Sözü uzatmadan başlayalım:
VEDA - 25/12/2011
Sevgili basketbolseverler, Dünkü Pınar KSK maçı ile ilgili yorumlarımı yazmam gerekirdi bu satırlarda. Ancak bizler basketbol konuşmaktan çok kişileri tartıştığımız için maçtan bahsetmeyeceğim.
CUMARTESİ YAZ – PAZAR KIŞ - 19/12/2011
2010 Haziran’ından bu yana Trabzonspor Basketbol Takımı ile ilgili izlenim ve düşüncelerimi siz değerli okuyucularımla paylaştım.
SİNAN ERDEM GÜNLÜĞÜ - 10/12/2011
TBF haftanın tüm karşılaşmalarını tek güne sıkıştırınca, bize de yayın piyangosundan saat 13:00 maçı çıktı. Ataköy’deki Sinan Erdem Spor Salonu’nda o saatteki maça yetişmek için şehrin diğer ucundan sabahın erken vaktinde yola koyuldum.
SON HUCÜM TARTIŞMASI - 08/12/2011
Trabzonspor Basketbol Takımı’nın Hacettepe Üniversitesi karşısında aldığı mağlubiyet sonrası en çok konuşulan/tartışılan başlık “son hücum”du.
DİRENİŞ VE HÜZÜN - 04/12/2011
Üç haftadan beri, Edirne’deki galibiyetten sonra Hacettepe Üniversitesi maçına odaklanmıştım. Banvit ve Galatasaray gibi zorlu dönemecin ardından yeni yabancıların takıma daha fazla uyum sağlayacağını düşünmüştüm.
ABDİ İPEKÇİ’DEN… - 28/11/2011
Bir yanda anlamsız deplasman yasakları… Diğer yanda Trabzonspor’umuzu izleme ve sessiz de olsa destekleme arzusu…
HACETTEPE’YE HAZIRLIK - 22/11/2011
Banvit… Ülkemizde 2000’li yılların en önemli basketbol organizasyonlardan biri, belki de en iyisi. Altyapılardaki doğru planlamaları, şirket-takım rol paylaşımındaki isabet “Banvit modeli”nden bahsedilmesini sağlıyor.
 Devamı