Trabzonspor-Daçka Maç AnaliziTrabzonspor-Daçka Maç Analizi 02.03.2013 23:54:31 Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener’in “BBL’ye
çıkamazlarsa kapatacağım” dediği Trabzonspor Basketbol Takımı, ilk devre
İstanbul deplasmanında 16 sayı farkla (81-65) yenildiği Darüşşafaka’yı El-Amin’in
önderliğinde 73-65 mağlup ederek adeta “Kapattırmam” dedi.
Karşılaşmaya Zuza’nın etkili oyunuyla başlayan
Trabzonspor, koç Özmeriç’in Daçka’nın beyni Hall’ı 3 numaralarla (Umutcan-Orçun)
kilitleyip kısmen oyunu yönlendirmesini engelleyince, El-Amin’in ısınma turunda
olduğu ilk periyotu yakaladığı 12-0 seriyle 20-8 önde kapattı. Bu periyot rakip Daçka’yı
ayakta tutan isim, 3 numaralarla kilit vurulmaya çalışılan Marcus Hall oldu.
Tempolu ve agresif savunma düzeniyle oynamayı seven Darüşşafaka,
ilk periyotun şokunu atlattıktan sonra kurduğu baskıyla Trabzonspor’a sadece 5
sayı üretmesine izin verirken; Cihan Amasyalı önderliğinde yakaladıkları 7-0
seriyle skoru önce 20-15’e, devamında da 25-22’ye getirmeyi başardı. Daçka, 12
sayı geriden geldiği karşılaşmada 2. periyotu 5-14 önde geçmeyi başarmasına
rağmen, ilk periyot kazanımlarını bu periyot harcayan Trabzonspor’un skor
üstünlüğüne yetişemeyince, soyunma odasına 25-22 önde giren taraf Trabzonspor oldu.
3. Periyot şok atlatma sırası Trabzonspor’da idi. El-Amin’in
liderliğini iyice hissettirip, Rasim ve Zuza’nın devreye girmesiytle farkı
açmaya başlayan Trabzonspor, Petkoviç, Gökhan ve Cihan ile cevap veren Daçka’nın
tüm çabalarına karşı final periyotuna 51-42 önde girmeyi başardı.
Tribündeki taraftarlar final periyotunda El-Amin-Yunus
Akçay ikilisinin direksiyonda olduğu Trabzonspor fırtınasını izlerken, ilk
devre deplasmanda 16 sayı farkla yenildiği rakibine karşı farkı bir ara 17
sayılara kadar çıkarmayı başardılar. Trabzonspor, yakaladığı bu farkı
koruyamayarak karşılaşmadan 73-65 galip ayrıldı.
Her ne kadar 16 sayılık rövanşı alıp olası ikili
eşleşmede rakibimizi ekarte edemesek de; ortalama 81 sayı üreten Daçka’yı
savunmayla 65 sayıda tutup, asistlerde 15/10 önde olmak önemliydi derken; aynı
rakibin 5/22 gibi kötü üçlük yüzdesinin de notunu düşelim.
Trabzonspor’da El-Amin17 sayı, 4 ribaund, 6 asist ve 4
top çalmayla oynarken, Zuza 14 sayı, 2 ribaund, Yunus Akçay ise 12 sayı, 3
ribaund, 2 asist ve 1 top çalmayla öne çıkan oyunculardı. Parkeye ısınana kadar
karavana atan Rasim Başak, ısındıktan sonra kritik 7 sayı üretirken, pota altı
yardım savunmasında da etkili olan isimlerdendi. Önder Külçebaş ise ürettiği 5
sayının yanında çektiği 7 ribaund ve boyalı alandaki savunma katkısıyla göz
doldurdu. Ayrıca El-Amin’in arkasındaki 2. guard Sercan’ın rahatlığı ise gözden
kaçmadı. Çok kritik anlarda rakip potaya gönderdiği 2 üçlük takımın diri
kalmasını sağladı diyebiliriz.
Trabzonspor’un ilk kez taraftarıyla buluşan transferi
El-Amin’e ayrı bir parantez açmak gerek. El-Amin, sahadaki duruşu, akıl dışı
asistleri, rakip kısalara ısırıcı baskısı, kritik anlarda eli titremeden rakip potaya
gönderdiği üçlükleri ve neredeyse maç boyu iki kişilik savunmaları zeki ve
kıvraklığıyla bertaraf edebilme özelliğiyle öne çıkarken; yaptığı liderlik ve
önderlikle takımına ciddi güven verip, camiasından tam not aldı. Özellikle son
periyot attığı tüm sayılarda ilk kez neredeyse tribünleri dolduran
taraftarların “Aminnnn” diye tempo tutmaları ise görülmeye değerdi.
Trabzonspor’un artık El-Amin’li ve El-Amin’siz olmak
üzere iki döneminden bahsedebiliriz. El-Amin’siz döneminde ne oynadığını bilmeyen
bir takım, yeni dönemde ise bir liderin etrafında hedefe kilitlenmiş bir
görüntü var. El-Amin’in sazı eline alıp parkede neredeyse bir koç gibi takımı
yönetmesiyle beyin kısmı tamamlanırken, dişlilerin diğer parçalarındaki eksikler
ise daha net olarak görülmeye başlandı! Salon atmosferine gelecek olursak; ilk
kez salonun ciddi olarak dolduğunu görebildik.
Taraftar tepki noktasında halen istenilen seviyede olmasa da; El-Amin transferi
ve Sadri Şener’in açıklamasının oldukça etkili olduğunu hissettik. Kısaca kapatılma endişesi taşıyan taraftar da, takım da "Kapattırmam" dedi.
Sonuç olarak ilk kez endişe duymadan rahat bir galibiyet
izledik. Tabii ki El-Amin sayesinde… Bize de, kritik bir zamanda böyle kaliteli bir transferi camiaya kazandıranlara teşekkür edip, “Çok şükür” demek kalıyor.
|