• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/TrabzonBasket
  • https://www.twitter.com/TrabzonBasket
  
Üyelik Girişi
Bölümler

Tesadüflerle gelen Vestel Galibiyeti

alkan@trabzonbasket.com


İsmail ALKAN'ın Vestel Maçı Yorumu 18 Ocak 2010 02:18:02

Tesadüflerle gelen Vestel galibiyeti


Pertevniyal yenilgisi sonrası yaşanan bu kadar stres ve sıkıntlardan sonra Vestel maçının pek kolay geçeceğini düşünmüyordum.Hatta bu moral bozukluğuyla bir yenilgi daha bekliyordum.

Ayrıca hafta için basında gündeme gelen yoğun eleştiriler ve neşter vurmalar sanırım amacına ulaşmış olmalı ki salonun yarısı boştu.Üstüne üstlük heyecanla ve Trabzonspor aşkıyla ! salonda yerlerini alan gruplar da olmayınca 19 mayıs eski havasından uzaktı.

Müsabakaya gerek teknik heyet, gerekse de basketbolcularımız oldukça gergin başladılar.Bu gerginlik sanırım pozitif yansımış olmalı ki, maçın ilk iki periyotunda takımımız mükemmel savunma yaptı.Öyle ki, rakip Vestel takımı sayı üretmekte zorluk yaşadığı gibi, özellikle Hakan Yapar ve Eddy’nin pota altında uyumlu savunması rakibin penetre çabalarını da her seferinde boşa çıkardı.

Penetrelerle potamıza inemeyen rakip, üstüne bir de yeni aldıkları Amerikalıya top indirmede acemice kayıplar yaşayıp fast break’larla da kolay sayılar yemeye başlayınca tabiri caizse resmen dağıldılar.Hatta bir ara “acaba rakip özellikle mi oynamıyor” diye şüpheye bile düştüm açıkçası.

Hucumda ise çok iyi top çevirip, doğru zamanda doğru forvet’i (Orçun) topla buluşturunca sayılar da ardı ardına gelmeye başladı.Forvetlerimizin rahat 3’lükler bulmasının bir başka sebebi de fast break’ları rakip savunma yerleşmeden çok iyi değerlendirmemiz.

İkinci devre ise takımlar sanki forma değiştirmiş gibiydi.İlk yarı oyunu forse eden Trabzonspor gitmiş, oyunu koparmak isteyen bir Vestel, skorunu koruma çabasına düşen ve hata üstüne hata yapıp panik havasına giren bir Trabzonspor vardı sahada.Final periyotunda Eddy ve Hakan’ın 5 faulle oyun dışında kalması ise işin tuzu biberi oldu.

Oyuncu rotasyonumuzda ve sürelerinde bir birine zıt terslikler var.Hocamız 40 dakikalık süreyi 10 oyuncumuza bölmeye çalışıyor ama görüldüğü gibi işlemiyor.İşlemeyince de sıkıntılar baş gösteriyor.

Eddy Fobbs’u ilk kez bu kadar istekli ve hatasız oynarken gördüm.Ama biz Eddy iyi oynuyor derken, elin Amerikalısı daha ayağının tozunu silmeden, kendi takım oyuncularının isimlerini dahi öğrenemeden potamıza 25 sayı bırakıp gitti.Üstelik attığı sayıların bir bölümünü Eddy’nin üzerinden sıçrayarak attı.Ha bu arada Eddy’den yediği NBA Top 10’a girecek güzellikte ki blokları yiyip sarsılmasa sanırım 40 sayıları bulabilirdi.

İşin özü zor ve stresli bir karşılaşmayı tesadüflerle kazandık diyebiliriz.Volkan’ın son saniye de orta sahadan öylesine sallayıp potaya giren 3’lüğü olmasa, rakibin yeni transferi olan yabancısının ilk kez bizim maçta oynamasından dolayı kendi takım arkadaşlarıyla olan uyum sorunu sonucu 5-6 kez abuk sabuk top kayıpları olmasa, rakibin son hucumunda basket faul olur düşüncesiyle potaya inme yerine elleri de sıcakken dış atışa yönelseler bu maç gidebilirdi.Gitse kaos olurdu.En azından bunu engellemiş olduk.Bu şekilde bir galibiyet kimsenin içine sinmese de kaybedip kaos yaşamaktan iyidir.

Bu galibiyetin bize tek artısı, takımın zoru gördüğü zaman ilk iki periyot oynadığı oyun gibi oynayabileceğini de görmüş olduk.Bu da iyiye işaret.

Son söz ; bir Ufuk Yanar’a bakıyorum, bir de geçen sezon bu adama verdiğimiz paraya ! Bir Cüneyt Aytemiz’e (5’te 5 yapan takımını sırtlayan bizim eski kendi öz oyuncumuz) bakıyorum, bir de Giresun’dan aldığı harçlığa ! Ve diyorum ki ; Alaeddin hocam, şu Cüneyt’i bir kez idmana çıkarıp bir baksan.


Yazarın Diğer Yazıları

1570 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın