Erdoğan Ökten ( CV )   eokten@trabzonbasket.com

Defans…Defans…

Aynı ligde olmasına rağmen ayrı kulvarlarda ve farklı amaçlar için mücadele eden iki takımın karşılaşmasında Trabzonspor güçlü rakibine farklı yenilmekten kurtulamadı. İki takım arasındaki kadro,bütçe,tecrübe,basketbol kültürü ve her şeyden önce de organizasyon farkını anlatmaya gerek yok sanırım. Avrupa da bile marka haline gelmiş Efes Pilsen basketbol organizasyonu karşısında lige yeni çıkmış ve sancılı süreci henüz geride bırakamamış Trabzonspor’dan bırakın galibiyeti maça ortak olmayı bile beklemek biraz haksızlık olur. Üstelik buna bir de sakatlıklar nedeniyle oynamayan ya da performansını tam olarak sahaya yansıtamayan oyuncular eklenince basketbolseverlerin dünkü manzara ile karşılaşması kaçınılmaz oldu.

Bu maçtan sonuç anlamında fazla bir beklentinin olmaması ve Efes Pilsen mağlubiyetinin normal karşılanması son derece doğaldır. Ancak bu durum sahada oluşan tablonun ve mücadele etmemenin bahanesi olamaz. Hem takım savunmasını hem de bireysel savunmayı bu kadar kötü yapan,inançsız,isteksiz,demotive bir takım görmek Trabzonspor seyircisini mağlubiyetin ötesinde üzmüştür sanırım. Efes Pilsen’in özellikle ilk yarıda neredeyse her hücumdan sayı çıkarması bir yana, bu sayıların çoğunun antrenmanda atılır gibi rahat olması ve boş atışlar sonucu gelmesi en dikkat çekici nokta oldu. Efes Pilsen’li oyuncular hücum sahasında yeteneklerini bile kullanmaya gerek duymadan sadece basit pas alışverişleri ile kolayca sayı buldular. Savunmada rakibi karşısında çoğu zaman ellerini dahi kaldırmayan Trabzonspor’lu oyuncular ise tuttukları oyuncuları sürekli kaçırarak ve yardım savunmasını hiç yapmayarak bizler gibi topun çemberden nasıl geçeceğini izlemekle yetindiler.

Yetenekleriniz ve kadronuz rakibe göre sınırlı olabilir ama eğer sahaya beş kişi çıkıyorsanız savunma yapmamak için geçerli bir bahaneniz olamaz.Savunma direnci inanç,istek ve motivasyonla yükselir. Nba’de seyircinin tek ortak sloganıdır “defans…defans…” şeklinde tempo tutmak. Çünkü savunma, yetenekten bağımsız olarak sadece istemekle olabilen ve hemen her basketbolcunun yapabileceği bir şeydir. Bu nedenle savunma motivasyonunu yüksek tutmak ve oyuncuyu itmek için tribünlerde üzerine düşeni yaparlar. Ancak daha salona gelirken maçı kafalarında bitirdikleri her hallerinden belli olan Trabzonspor’lu oyuncular bu basketbol gerçeğinin farkında olmamış olsalar gerek savunma yapmayı denemeyi bile akıllarından geçirmediler. Hücum opsiyonu konusunda sıkıntıları olan Trabzonspor takımı savunma sahasında da “bitse de gitsek” ruh haline bürününce skorun ve farkın nedenlerini başka yerde aramamak gerekiyor sanırım.

Trabzonspor’un, fikstüründe dezavantajıyla, üst üste aldığı kötü sonuçlar kendisiyle aynı hedefleri kovalayan rakipleriyle oynayacağı maçlar başlayınca düzelecektir şüphesiz. Ama teknik ekibin özellikle savunma konusuna çare bulmasının şart olduğunu ve savunma direnci olmadan Beko Basketbol Ligi’nde maç kazanmanın kolay olmadığını söylemeden geçmeyelim.