Bartuğ Kemal Akgül
bartugkemalakgul@gmail.com
Fenerbahçe Ülker Maç Yazısı
26/12/2013 Trabzonspor’umuz geçen
hafta iyi mücadele verilen Galatasaray Liv Hospital maçından sonra kendi evinde
özellikle Avrupa’da çok başarılı performans sergileyen Fenerbahçe Ülker önüne
çıktı. Salon dışı pek çok konunun yanında salon içinde takımın durumu göz önüne
alındığında da önemli bir maçtı. Bütün bu öneme rağmen
oyuncularımız maça o kadar konsantrasyondan uzak, rakipten çekinerek başladılar
ki daha ne olduğunu anlamadan fark bir anda açıldı ve çeyrek sonunu zor
getirebildiler. Adeta salon içinde basketbol dayağı yemiş, maça havlu atmak
üzere bir görüntüyle kenara geldiler. Hücumda yapılan yanlış tercihler, tembel
ve yanlış paslarla yapılan top kayıplarını iyi değerlendiren rakip takım topu
çok iyi dolaştırarak farkı çok kolay yakaladı. İkinci çeyrekten itibaren
özellikle savunmasında toparlanmaya başlayan takımımız farkı eritmek için
gereken hamleleri hücumda bir türlü yapamadı. Oyunda kurduğumuz dengeyi
bulduğumuz dış atışları sayıya dönüştüremeyince bir türlü skora yansıtamadık. İkinci yarıda sahaya
çıkarken, ilk yarıdaki kötü oyun pek ümit vermiyordu. Ancak basketbolda doğruları
yapmaya çalışmaktan asla vazgeçmemek gerekli. Kendi doğrularımızı yaparak
başladığımız üçüncü periyotta topu hem içeri indirerek hem Penney’e şut
yaratarak farkı yavaş yavaş azalttık. Aynı oyunu savunmaya da yansıtarak son
çeyrekte 3 dakika kala 17 sayılık farkı eritmeyi başarabilmiş ve skoru dengeye
getirebilmiştik. Ancak son bölümü o kadar
yanlış o kadar farkında olmadan oynadık ki sanki tek amaç skoru berabere
yapmakmış, maç orada bitiyormuş gibi bir görüntü oluştu. Son dakikada oyunun
içinde bile kalamadık. Hele orta sahadan Stoll’ün attığı şut neydi öyle? Çok
büyük mücadele ve efor sarf ederek getirdiğimiz maçı son 3 dakikada çok basit bir
şekilde verdik. Bu maçtan çıkarılacak
çok sonuç var: İlk yarıdaki gibi Penney’e
şut yaratma konusunda sorun yaşadığımız ve rakip takım savunmasını da
yükselttiği zaman takımımız ne yapacağını bilemiyor. Sonuç Kaya’nın dış
atışlarına kadar gidiyor ki bu durumu en iyi özetleyen görüntü. Bu konuda doğru
tercih yapacak guard’ı çok arıyoruz. İkili oyunlarda adam
değişme olduktan sonra kimin kimi savunacağı muallakta. Öyle yanlış tercihlerle
boş şutlar yedik ki akıl almaz. Özellikle Alper ikili oyunlar sonrası takımın
düşeceği durumu bir kenara bırakıp gözüne kestirdiği oyuncunun peşinden
gidiyor. İyi top dolaştıran rakip bugün bunu bize pahalıya ödetti. Savunmayı üst düzey
yaptığımız zamanlarda son saniyelerde faul yaparak rakibe yardımcı oluyoruz ve
o kadar çaba boşuna gidiyor. Aynı durum reboundlar için de geçerli. Üst düzey
savunma yapıp, atılan zorlama şutun reboundunu rakibe verirsek yaptığımız
savunmanın hiçbir değeri kalmıyor. Yardım savunmasında çok
ciddi hatalar yapabiliyoruz. Özellikle ilk yarıda tüm dikkati top elinde olan
oyuncuya verip ona doğru gömülünce, top ve alan paylaşımını iyi yapan rakip
dışardan yağmur gibi şut soktu. Yardım savunmasında ikinci yarıda olduğu gibi
konsantrasyonu yüksek tutarak doğru alan paylaşımı ve zamanlamayı iyi
yapmalıyız. Oyuncuların özelinde de
birkaç kelam etmek gerekirse, Maxim saha içi isabet bulamadan maçı bitirdi. Bu
takımda rolü ve sorumluluğu daha büyük ancak beklentilerin altında kalıyor.
Potansiyel ve yetenek sahaya yansımadıkça yarar sağlamaz. Bir an evvel
performansını yukarı çekmeli. Kaya ilk yarıda kötü
gözükse de bu sezon hiç olmadığı kadar motiveydi. Caner de geri dönüşümüzün en
kritik yerinde bulduğu sayılar, sahaya koyduğu mücadele ve arzuyla bugün ekstra
bir övgüyü hak etti. Stoll ne yazık ki attığı
sürece takımına katkı vereceğini düşünüyor. Özellikle sürekli kullanmasına
rağmen kaçırdığı faul çizgisi üzerindeki stop jump shotları(top sürerken durup
atılan şut) takıma yarardan çok zarar veriyor. Oysa takımımızdaki oyuncular
daha çok kendilerine pozisyon hazırlanmasını bekleyen tipte oyuncular. Bu sebepten
katkı vermesinin yolu Galatasaray maçında olduğu gibi topu paylaşmasından
geçiyor. Stipanoviç transferinin
şu ana dek takıma ne katkı verdiğini, transferinin amacını da sorgulamak
gerekli. Yabancı hakkını böyle bir oyuncuyla doldurmanın ne kadar doğru olduğu
enine boyuna tartışılmalı. Takımın hücum sıkıştığı
anlarda topu güvenle teslim edebileceği, maç toplarında sorumluluk alabilecek
bir oyuncuya ihtiyacı olduğunu iki maçtır çok açık bir şekilde görüyoruz. Takıma
mutlaka bu özellikte bir oyuncu kazandırılmalı. Kaybetmenin aslında
sürpriz olmadığı ancak verilen mücadeleyle kazanmaya çok yaklaştığımız iki maç
geride kaldı. Takımın hedefinden uzak kaldığı, playoffun son sırasından 4
galibiyet geride olduğu bir gerçek. Bu konuda yapılması gereken eleştiriler
yeri gelince yapılır. Ancak bu maçın ilk çeyreğini bir kenara bırakırsak, son
iki maçtır ligin en önemli takımlarından ikisine karşı gösterilen mücadeleden
dolayı takım ve Hakan Hoca’yı tebrik etmek gerek. Takımın yavaş yavaş en
azından mücadele olarak istenilen seviyeye geldiği söylenilebilir. Bu durumun
da etkisiyle seyircisiz oynanacak olan Karşıyaka maçı sezonun ilk deplasman
galibiyetini almak ve 3 maçlık zorlu fikstürden ihtiyacımız olan ekstra
galibiyeti çıkarmak için uygun gözüküyor. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
NİHAYET - 04/02/2018 |
Son 9 haftada yalnızca 1 galibiyet alabilmiş ve ligin dibine demirlemiş Trabzonspor, takımın generali Green’in yokluğunda haftalar sonra seyircisinin önüne çıktı. |
SAĞLIKSIZ ORTAM - 16/12/2017 |
Maç öncesinde haftalardır süregelen mali sıkıntılar üstüne son mağlubiyetler eklenince tablo katran karasıydı. |
MUCİZEYLE KAYBETTİK - 28/10/2017 |
Ligde ilk galibiyetini geçen hafta mükemmel bir hücum performansıyla alan Trabzonspor, Banvit deplasmanına moralli çıktı. |
NEFES BASKETBOLDAN GELDİ - 22/10/2017 |
Trabzonspor sahasında İBB’yi az sayıda taraftarı önünde ağırladı. Bu sebeple yazıya da Trabzon şehrinin spordan bu derece soğumasına sebep olan herkese sitemlerimizi ileterek başlayalım. |
KARA DÜZEN - 15/10/2017 |
Sponsor sıkıntıları, bütçede küçülmeye gidilmesi ve Avrupa’da hüsran derken lige de kötü başlayan bir Trabzonspor. Basketbol Süper Lig’e merhaba diyen Sakarya B.Ş.B deplasmanına bu görüntüde çıkıldı. |
SAKAT TAKIM - 09/04/2017 |
İkinci yarıda sakatlıklardan çok çeken Trabzonspor M.P., Caleb Green’in yanına Kadji ve Duşan’ın da yokluğu eklenince uzun oyuncusu olmadaN ligin en formda takımlarından Gaziantep Basketbol’a konuk oldu. |
SEZON BİTSİN ARTIK - 01/04/2017 |
Geçen hafta Tofaş karşısında moral kazanan Trabzonspor M.P., hafta arasında FIBA Şampiyonlar Ligi’nde son 4 takım arasına kalarak ülkeyi gururlandıran Banvit’i konuk etti. |
COACH’UN SABOTAJI - 18/03/2017 |
Geçtiğimiz hafta İBB karşısında yakışıksız bir mağlubiyet alan Trabzonspor M.P., kümede kalma umutlarını sürdürmek isteyen Best Balıkesir’i konuk etti. |
TRAJİKOMİK TERCİHLER - 13/03/2017 |
Eksiklerine bu hafta takımın saha içi organizasyonunda en önemli ismi olan Green’i de ekleyen Trabzonspor M.P., playoff yarışındaki rakibi İBB’nin konuğu oldu. |
Devamı |