twitter/ialkan       

alkan5361@hotmail.com ( Yazarın Önceki Yazıları )

TRABZONSPOR’UN İNADI İNAT 

Her iki takım açısından da oldukça kritik bir seri izliyoruz. Seri kritik, geçmişten gelen sıkıntılar da gündemde olunca karşılaşmalar hem kora kor, hem de  son topa kadar üst düzey geçiyor.

Bugünkü karşılaşmayı Giresun’da oynanan karşılaşma ile mukayese ettiğimizde çok daha vasat bir görüntü vardı parkede.  Çünkü Giresun’da çok daha üst düzey bir basketbol izlemiştik. Bugün ise parkede mücadele eden oyuncular daha çok hata yapmama bilinci ile stresli oynamaya çalışınca basketbol adına vasat bir karşılaşma izledik.

Karşılaşma Trabzonspor açısından çok daha kritikti, çünkü kaybettiği anda BBL hayali başka bir bahara kalacaktı. Bu bilinci kırmanın tek yolu, ilk maçta Trabzonspor potasına 41 sayı gönderen Alex Gordon’u durdurmaktan geçiyordu.

 Alex’i Giresun’da durduramayan Trabzonspor,  Alex’i tepede savunan kısanın yanına gönderdiği yardım uzunuyla Alex’i 17 sayıda tutmayı başardı. Ancak Yeşilgiresun bu sefer de boyalı alanda bulduğu madenle karşılaşmaya tutunmayı başardığı gibi; Yücel Platin’in maçı kazanma adına yaptığı Alex Gordon üzerine kurulu son top üçlük hücumu ile galip gelmeye de oldukça yaklaştı.

Sonuç olarak basketbol adına vasat, gerilim ve stres adına oldukça üst düzey bir karşılaşma izledik.

Zuza’nın yerine getirilen Pinkney’in oldukça kötü bir performans sergilediği karşılaşmada, üstelik takım olarak 17 top kaybı yapan Trabzonspor; Parkenin neredeyse en kısası El-Amin’in 9 ribaund çekip özellikle son 2 periyot ortaya koyduğu etkili oyunu sonucu ligin en çok üçlük kullanan takımı olan Yeşilgiresun’un  % 16 üçlük isabetinde kalması ile karşılaşmayı kazanıp, “İnadım inat” diyerek seriyi 1-1’le Giresun’a taşımayı başardı.

Kısaca parke dışına değinecek olursak; Bu sezon Trabzonspor-Yeşilgiresun serilerinde alışkanlık haline gelen, 2. Devre Giresun’da zirve yapan ve yazmaktan bıktığımız spor adına hiç de hoş olmayan görüntü ve küfürlü tezahüratlar bugün de karşımıza çıktı.

 Artık devamı Giresun’da diyelim. Nasıl olsa hem küfre alıştık, hem de tartışma ve gerilimlere.