• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/TrabzonBasket
  • https://www.twitter.com/TrabzonBasket
  
Üyelik Girişi
Bölümler
Burak Yılmaz
byilmaz@trabzonbasket.com
BÜTÜNLEŞME VE İYİ MÜCADELE
30/01/2012

 tc_burak@hotmail.com


BÜTÜNLEŞME VE İYİ MÜCADELE

     Perşembe akşamı arkadaşlarla birlikte 2. baklava seferini gerçekleştirerek salondaki yerimizi almıştık. Antrenmanda oyuncuların hırsı, kazanma isteği belli oluyordu. Başta koçumuz olmak üzere, herkes maçı kaybetme ihtimalini akıllarından geçirmiyorlardı. Koça “İnşallah maçı kazanırız” dediğimde, koç “Tabii ki kazanacağız” dediğinde, ben de “Top bu, ya girmezse” diye gülerek cevap vermiştim. Hay dilimi eşek arısı soksaydı da o cümleyi söylemeseydim.

     Maç öncesi kadrolara baktığımızda, Fenerbahçe’nin tribün hakkını Gist’ten yana kullanması, bize avantaj sağladı. Gist savunması kötü olsa da hücumlarda atletizmini kullanarak başımızı ağrıtabilirdi. Bilet satılan bölümün hemen hemen hepsi maç başlamadan dolmuştu. Üst tribün, taraftar dağınık olmasın diye bilet satışı yapılmamıştı.

     Gittiğimiz antrenmanda Halil hoca özellikle alan savunması üzerinde durmuştu. Nedeni Fener’in 3 lük yüzdelerinde ligin en kötü takımlarından biri olması, rakibin fizik üstünlüğünü ve içeriye penetrelerini durdurmak için akıllıca bir yöntemdi. Maç boyunca da alan savunması yaptık. Hava atışı ile birlikte pota arkası tribününden başlayan coşkulu tezahurat salonu sarmaya başlamıştı. Sahada da takımımız savunmada istekli, hızlı ve sert alan savunması yapıyordu. Bu mücadele taraftarın taşkınlığını önlediğini söyleyebiliriz. Taraftar ve takım birleşince Fener’in allak bullak olmasını sağladı. Taraftar gruplarının birleşip oluşturduğu pota arkası, etkili ve iyi bir manzara oluşturdu. Gayet medeni bir şekilde futbol takımımızın haklı isyanını “ŞİKE YAPANI KÜME DÜŞÜRÜN” şeklinde dile getirdiler. Bazı basket sitelerinde bizim yaptıklarımızla Fener’in sahalarında yaptıklarını benzer olduğunu yazdılar. Hâlbuki sezonun ilk maçında Fener taraftarı maç boyu kulübümüze küfür etmişlerdi. Lig Tv Fener taraftarının çirkinliğinin sesini kısarken, hakemler hiçbir anons yapılmamıştı.  Bu haberleri yazanların o maçı tekrar izleyip, tarafsız bir şekilde tekrar yorumlamaları gerektiğini düşünüyorum.  Bu oluşum rakibin 24 dakikada 27 sayı üretmesini sağladı. Biz ise 40 sayı kaydetmiştik. Bu sürede rakibin esas şutörleri suskun kalırken, Ukic ve Mirsad Fener’in oyunda kalmasını sağladı. Mirsad, oyun bilgisi ve tecrübesiyle alan savunmamızın etkinliğini azaltıyordu.  Rakip, Gibson’ın ve Robinson’ın drivelarını engelliyor, kolay şut bulmalarını zorlaştırıyorlardı. İlk yarıda Gibson’ı öyle sert ve yardım savunmasıyla tuttular ki oyuna girmesini engellediler.  Buna rağmen pota altını domine eden Brown’ı görüyorduk. Maç boyunca Brown karşısına gelen Kaya’yı, Oğuzu, Vidmar’ı ve Mirsad’ı denize döktü. Rakip uzunlukları guardlarımızın içeriye girmelerini önlemekte başarılı oldular. Robinson’ın kötü oynamasında özellikle Kaya’nın etkili olduğunu söyleyebiliriz.  Robinson’ın rakip uzunları tarafından 4 defa bloklanması 5 top kaybı yapmasına neden oldu. İlk yarıda Brown 10 sayı kaydetti. Rakipte Bogdanovic 4, Tomas 2 sayıda kalmıştı.

     İkinci yarıya takımımız sahaya gelirken Brown’un sol omzunda sargı bandı vardı. Rakip uzunlarıyla boğuşmaktan omzu incinmişti. Üçüncü çeyrekte de hocamız istediği oyunu sergileyerek oyun kontrolünün takımımızda kalmasını sağladı. Alan savunması yapmak, bire bir savunmasından daha zor, daha özverili, daha yorucu bir sistemdir. Bu yüzden ikinci yarıda savunmamız yorgunluktan dolayı savunma direnci düşmeye başladı. Benchten de hücumda katkı gelmeyince mecburen ilk 5 oyuncularımız oyunda daha fazla kalmak zorunda kaldı. Rakibin her oyuncusunun iyi pasör olması takımımız daha fazla yorulmasına ve giderek daha boş şut bulmalarına neden oluyordu. Rakip koçunda alan savunmasını sadece şutla değil forvetlerin post-up oyunlarını da ekleyerek 16 dakikada potamızda maalesef 41 sayı gördük. Halil hocamız da bu durumu engellemek için Levent’i oyuna soksa da bu seferde rakip hız faktörünü kullanarak bu hamleye karşılık verdi. Rakibin kadro derinliğinin fazla ve kaliteli olması maçın son dakikalarında daha diri kalmasını sağlıyordu. Son çeyreğe bu faktörlerin ışığında 10 sayı önde girdik.

     Rakip her maçta oyunu belli zamanlarda Euroleague seviyesine çıkarıyordu. Bu zamanlar 4. çeyrekte kendini göstermeye başladı. Robinson’ın ilk yarıda 3 te 3 attığı serbest atışı, 4. Çeyreğin başında 3 te 0 yapması, rakibin 2 dakikada 10-0 lık seri yakalamasına neden oldu.  Bu sürede rakibin 2 top çalmasıyla hızlı hücumda yemiştik. Maçı müthiş yöneten koçumuzun maçtaki tek hatası farkın beşe indiğinde mola almaması idi. 3 çeyrekte de seri yemiştik ama bence en ağırı bu oldu. Bu durum taraftarın da maçtan uzaklaşmasına neden oldu. Maçı mı kaybediyoruz hissi uyandırdı. Brown’un yorgunluğu, Robinson’ın kötü oyunu da eklenince ibre yavaş yavaş rakibe dönmeye başladı. Gibson ikinci yarı hücum olarak katkısını artırsa da son dakikalarda şut tercihleri yine kötü idi. Gibson’ın serbest atıştan ard arda attığı 4 te 4 isabetle maçı uzatmaya taşıdık. Yorgunluğumuz parkede iyice kendini gösteriyordu. Uzatmanın başında rakip özellikle alev alan Bogdanovic’in önderliğinde 7-0 lık seri yakalayarak sahadan galibiyetle ayrıldılar. 2. yarı ve uzatmada Bogdanovic’in 23 ve Tomas’ın 13 sayısı galibiyeti rakibe getirdi. Maç boyu Kaya’nın ve Mirsad’ın savunmadaki dirençleri rakibin oyunda kalmasını sağladı.  Ayrıca Mirsad’ın alan savunmasına karşı hücumları guard gibi yönetmesi rakibin sayı üretiminde önemli bir etkide bulundu.

    Her şeye rağmen başta koçumuz olmak üzere takımımıza, yönetimimize ve TARAFTARIMIZA böyle zevkli bir mücadele izlettirdikleri için teşekkür ederiz. Bu iyi mücadelemizi önümüzdeki maçlarda gösterirsek düşme potasından kurtulabileceğimizi düşünüyorum. Bu kalabalık taraftarı da önümüzdeki maçlarda sahamızda bekliyoruz. Taraftarın basketbolda ne kadar etkili olduğunu görerek, yaşayarak anladığımızı düşünüyorum.
Mersin maçı öncesi görüşmek dileğiyle …

TrabzonBasket.Com



2674 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

YENİ SEZONA MERHABA - 28/08/2012
GİBSON, ROBİNSON OUT POLAT, KEREM, BROWN IN - 13/02/2012
Geçen hafta sonu önce futbolda Antalya’ya sonra da basketbolda Mersin’e kaybedince bunalım kaçınılmaz oldu. Üzerine iş yoğunluğum, bilgisayar ve internet sıkıntıları da eklenince sizlerden kısa süre ayrı kaldım.
Grundy’ye ve Scales’e DİKKAT ! - 03/02/2012
Cumartesi günü 15:00’de deplasmanda Mersin BŞB. ile son derece kritik bir maça çıkacağız. Mersin ilk 4 haftada 3 galibiyet aldılar. Sonraki 10 haftada 1 galibiyet alınca koç değişikliğine gidildi.
Bir Avuç Yürek Ve Baklavanın Kerameti - 15/01/2012
Hafta içi sanal âlemdeki sohbetlerimizde Utku Hançer’in ortaya attığı fikirle beraber takımımıza baklava ikram ederek moral kazandırmayı düşünüyorduk. Bir avuç yürek; Serkan Günaydın, İsmail Alkan, Mehmet Dinç, Emre Ergenç, Tahsin Aydın,
YETER ARTIK! SAVUNMA YAPIN - 12/01/2012
Bandırma ve BJk maçlarında guard-pivot oyunlarını görünce 20 yıl öncesine döndüm. Okul takımı antrenmanlarında çalışırken, guard olarak faul çizgisine doğru ilerlerken pivot üzerime doğru gelince,
BU DA MI OFSAYT? - 07/01/2012
Bugün İstanbul’da Akatlar’da saat 15:00 ‘de BJK ile karşılaşacağız. Futbol maçımızın da İstanbul Olimpiyat Stadında saat 16:00’da başlayacağından dolayı ayda yılda bir yayınlanan basket maçımızın çoğunluğumuz maalesef ilk yarısını izleyebileceğiz.
İKİSİ BİR ARADA - 02/01/2012
Cumartesi günü deplasmanda çok kritik maçta Antalya’ya karşı 98-77 mağlup olduk. Aslında iki kötü takımın maçıydı. Dış şuta bağlı bir sistem iki takımın oyun felsefesiydi. Bu sistemin ne kadar yanlış olduğunu ligdeki konumlarına bakıp görebiliriz.
AYRILIK, BAŞLANGIÇ VE DEPLASMAN - 29/12/2011
Kapanma eşiğinden gelip çok düşük bütçeyle acele kurulmuş bir kurumun, ekibin, takımın başarısızlığının bedelini Tolga Öngeren ödemiştir.
HAREKETLİ OYNA, SAVUN VE KAZAN - 23/12/2011
Cumartesi saat 16.00’da Trabzon’da 19 Mayıs Spor Salonunda Karşıyaka ile karşılaşacağız. Ligde % 50 galibiyet yüzdesi ile oynuyorlar.
 Devamı