• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/TrabzonBasket
  • https://www.twitter.com/TrabzonBasket
  
Üyelik Girişi
Bölümler
Burak Yılmaz
byilmaz@trabzonbasket.com
EFES MAÇ YORUMU
11/12/2011

 tc_burak@hotmail.com


EFES MAÇ ANALİZİ 

Efes Avrupa maçının yorgunluğu nedeniyle maçı ilk çeyrekte olmadı ikinci çeyrekte bitirmeyi planlıyordu. Robinson’ın sakatlığı nedeniyle oynayamayacak olması 1 numara pozisyonunda sıkıntı çekeceğimizi gösteriyordu. Klasik maça kötü başlama alışkanlığımız bu maçta da kendisini gösterdi.. İlk 4 dakika içersinde top kayıpları, isabetsiz şutlar yüzünden sayı üretemedik. Efes ise hem alan savunmasına hem de 1-1 savunmaya tecrübeli, akıllı hücumlar yaparak, 10-0 lık seri yakaladı. Kerem’in liderliğinde Vujacic ve Savanovic in üçlükleri bu sekansta canımızı yaktı. Özellikle maçın 1. ve 2. Dakikası 2 hücum ribauntu almamıza rağmen toplam 3 hücumdan boş döndük. Nihayet ilk sayımız Gibson’dan geldi(10-2). Maçın 5. Dakikasında Salyers ilk sayısını attı(13-6). Acaba Salyers beklenilen patlamayı yapacak mı diye düşündüm? Kariyeri boyunca ilk sayısını attıktan sonra seri üretime geçerdi. Ama şutların girmemesi ve ilk çeyreğin sonlarına doğru 2 faulle kenara gelmesi, ilk yarıda 2 sayıda kalması, yine mi olmadı dedirtti. Gibson bu maça kendini çok iyi hazırlamıştı. Gibson’ı durdurmak için farklı farklı oyuncular deneniyor hiç biri sonuç vermiyordu. Sinan’ın skor üretmesi ile beraber en etkili savunmayı bay kelepçe yaptı. Takımımız ilk çeyrekte hücumlarda da farklı oyunculardan sayı bulmaya başlayınca fark erimeye başladı. Çeyreğin son saniyesinde Kerem’in bulduğu 3’lükle ilk periyodu 24-18 geride kapattık. İlk çeyrekte 5 oyuncumuzun sayı üretimi yapması takımımız adına olumlu bir gelişmeydi. İlk çeyrekte Gibson 7, Brown 4 sayı kaydetti. Rakip Efes’te Vujacic ve Savanovic 8 er sayı üretti.

 2. çeyreğe Randle’ın 3 lük isabetiyle başladık(24-21). Koçumuzun oyun sisteminde hücum setleri ağırlık 2 ve 4 numara üzerine kuruludur. Gibson ve Polat şu ana kadar gösterdikleri performansla 2 numara pozisyonunu başarıyla gerçekleştirdiler. Koçun düşündüğü dışarıdan oynayan 4 numara profilinden henüz istediği verimi alamadı.   4 numarada hem hücumda hem de savunmada kötüyüz. Randle bu 3 lüğü ile bu misyonu taşıyacak mı derken, maçtaki ilk ve son sayısı oldu. 12. dakika Sinan’ın üçlüğü ile geçildi(29-21). Sonraki 3 dakika Efes sayı üretemezken, Gibson’ın önderliğinde 5-0 lık bir seri yakaladık(29-26). Polat’ın 2 faulle kenara gelip yerini Kaan’a bırakmıştı. Kaan kısa ve ince kaldığından savunmada takımımız adına önemli bir zaaf oluyor. Kaan’ın karşısındaki oyuncu hem kolay pas dağıtıyor hem de kolay sayı üretiyordu. İşte bu anlarda serimize İlievski 5 sayıyla cevap verince azalan fark yeniden açıldı(34-26). Kalan 4 dakika karşılıklı basketlerle geçilerek Efes ilk yarıyı 43-34 önde kapadı. Bu farkın oluşmasının nedeni;  biz 3 lükten 9 sayı üretirken rakibimiz 21 sayı üretti. 2 çeyrekte sadece 3 asist yapmamız kötü idi. İlk yarıda Polat’ın 3, Gibson’ın 2, Salyers’ın 2, Levent’in 2 faul alması rotasyonumuzda dar olmasından dolayı 2. yarıda faul problemine gireceğimizi de gösteriyordu.

EFES (43): Savanovic 11 ( 2 rib-1 as-1 tç-1 bl), Vujacic 10( 4 rib-1 as-1 tç), Sinan 5 (3 as-2 rib-1 bl), Ilievski 5 (1 rib), Kerem 4 (3 as-1 rib), Barac 4(1 rib-1 bl), Ermal 2(2 rib-1 as), Batistia 2, Cenk (2 rib), Osman (1 rib-1 as)
Rib: 12 Sav+5 Hüc=17 2S: % 42 (5/12) 3S: % 47 (7/15) 1S: % 86 (12/14) Asist: 10 Blok: 3 TÇ: 2 TK: 3

TS (28): Gibbson 15(1 as.-1 rib-2 faul), Kerem 3(1 as-1 rib-1 tk), Brown 7( 5 rib-1 tç-1 bl-1 tk), Salyers 2(1 rib-1 tk-2 faul),  Polat (2 rib- 3 faul), Levent 2(2 rib-2 faul), Kaan 2(2 rib-1 as-2 faul), Randle 3, Serhat
Rib: 10 Sav+6 Hücum =16 2S: %47 (9/19)  3S: % 33 (3/9)  1S: %70 (7/10)  Asist: 3  Blok: 2  : 1  TK: 4

İkinci yarıya Efes savunmasını sertleştirerek başladı. Bu durum ilk yarıda 4 olan top kaybımızı giderek artırdı.  Bu çeyrekte pota altında Barac etkinliğini göstermeye başladı. Barac ve Kerem’in basketlerine cevap 3 lükle Gibson’dan geldi(47-37). Ardından Efes’in 4 sayılık serisine biz 5 sayıyla cevap verdik (51-42). Maçın 24. dakikasında hücumda sayılar üretemeyip , 1 dakikada rakibin 6 sayı üretmesini engelleyemedik(57-42). Faul hakkımızın dolmasıyla rakip tecrübesiyle faul kazanarak serbest atış çizgisine gelmeye başladı. Polat ilk sayısını 26. dakikada üretti. Maçın 28. dakikasına Gibson’ın basketiyle girdik (62-51).

Efes’in sertliğine rağmen Gibbson u ana kadar 23 sayı üretmişti. Efes bir türlü Gibbson’ı durduramıyordu. Sinan Güler Türkiye’nin en iyi dış savunucularından biridir. Bu maçta 9 sayı da üretince hem oyunda daha fazla süre aldı hem de yükselen moraliyle savunmasını daha da sertleştirmişti. Sinan tuttuğu Gibbson’ı yavaşlatamadı ama bezdirmeye başlamıştı. Sinan tuttuğu oyuncularla maç içersinde sürekli olarak küçük harflerle tartışır. Sinan NCAA’de 4 sene kaldığından Amerikan kültürünü ve oyuncuların yapısını iyi biliyordu. Savunmasıyla durduramayınca psikolojik olarak Gibson’ı oyundan düşürmeye çalışıyordu. Bence maçın en kritik anı bu andı. Hücumda top kaybımız ardından Gibson ile Sinan tartışmaya başladı, hakem uyardı. Ardından Efes hücum yaparken bu ikili arasındaki tartışma devam edince hakem karşılıklı olarak teknik faul çaldı. Sinan en sonunda Gibson’ın kafasına girmeye başarmıştı. Gibson maçın 33. dakikasında oyun dışı kalmış olsa da aslında 28. dakikada oyundan kopmuştu. Kaldığı bu 5 dakikada kafasını toplayamadığından ne savunmada ne de hücumda varlık gösterebildi. Sinir harbinin sonucu 2 faul daha alarak oyun dışı kaldı. 3. çeyrek Efes’in 66-54 üstünlüğüyle sona erdi.

     4. çeyreğe 4 faulle giren Levent’in attığı 2 üçlükle farkı altıya indirdik(66-60). Hemen ardından Efes hücumunda Levent’e basit faul çalınarak 5 faulle oyun dışı kaldı. Hakemler ivme kazanmamızı engellemek için ilk darbesini vurdu. Yerine giren Salyers da istikrarsızlığını devam ettirince Efes’in ekmeğine yağ sürdük. Maçın 32. Dakikasında kelepçe Sinan  5 faulle oyun dışı kalınca Gibson’ın rahatlayacağını düşünmüştük. Sinan görevini çok iyi şekle uygulayıp maçı kendi adına bitirmişti. Efes’in rotasyonu kalabalık olduğundan Sinan’ın çıkması takımı etkilemedi. Maçın 33. dakikasında Savanovic’in basketiyle geçildi (74-62). Topu oyuna kenardan sokacaktık. 4 faullü Gibson’a pas atıp hücuma çıkacaktık. Cenk’in Gibson’ı çekmesine görmeyip, Gibson’ın nizami dirseğini Cenk artistik olarak kendini geri atınca hakemde hücum faul çalarak Gibson’ın fişini çektiler. Gibson 33 Dakikada sadece 2 dakika benchte oturmuştu. Gibson haricinde bu ana kadar çift hanelere ulaşan başka oyuncumuz yoktu. Gibson hücumumuzu en önemli oyuncusudur. Pas trafiğini sağlamaya çalışan, penetreleriyle ya kendini şut hazırlayan ya da takım arkadaşlarının boş şut bulması sağlayan takımımız için lider bir oyuncudur. Hakemlerin maçı bitiren hareketleri Gibson’ı oyun dışı bırakmalarıdır. Fark giderek açıldı ve maçı 91-72 kaybettik.

EFES (24-19-23-25) 91: Savanovic 19 ( 7 rib-1 as-1 tç-1 bl), Vujacic 16( 5 rib-4as-2 tç), Sinan 9 (4 as-2 rib-1 bl), Ilievski 10 (2 rib-1 asist), Kerem 6 (3 as-1 rib), Barac 10 (2 rib-2 tç-2 bl), Ermal 5(3 rib-1 as), Batistia 2(1 bl), Cenk 9 (6 rib-2 as-1 tç), Osman 5 (2 rib-2 as), Doğuş (2 as)
Rib: 23 Sav+7 Hüc=30  2S: % 56 (19/34) 3S: % 42 (10/24) 1S: % 86 (12/14) Asist: 20 Blok: 5 : 10 TK: 8

TS (18-16-20-18) 72: Gibbson 23 (4 as.-1 rib-2 tk), Kerem 8 (3 as-2 rib-3 tk-1 tç-1 bl), Brown 12( 11 rib-1 tç-1 bl-3 tk), Salyers 6 (4 rib-1 as-1 bl-1 tk),  Polat 6 (3 rib- 2 tk), Levent 8 (2 rib), Kaan 6 (4 rib-3 as-2 tk), Randle 3, Serhat , Can Nurkan (2 rib)
Rib: 23 Sav+10 Hücum =33 2S: %47 (16/34)  3S: % 40 (8/20)  1S: %73 (16/22)  Asist: 12  Blok: 3  : 2  TK: 17

    Maçı yine 4 numara pozisyonundan hem savunmada hem de hücumda etkisizliğinden kaybettik. Halbuki hafta içi Efes’ten Ersan ayrıldığı için genç Osman’ı saymazsak sadece ellerinde Savanovic kalmıştı. Savanovic, Caja Laboral’da gösterdiği performansla Avrupa’nın  en iyi 10 oyuncusundan biri olarak  gösteriliyor. Çok iyi bir şutör, kendine çok iyi şut hazırlıyor ama savunmada vasat bir oyuncudur. Biz ise ısrarla 4 numara oynayan oyuncularımız dışarıdan şut attı. Savanovic savunmada 4 numaralarımıza el göstermesi onun işine geldi. Çok nadir bire bir oynayarak üzerine gittik. Böyle yapsak  faul problemine sokup oyun dışı kalmasını sağlayabilirdik.  Savanovic’in istediği bu durumu biz uygulayınca hiç faul yapmadan 19 sayı atmasına izin vererek maçın yıldızı olmasını da sağladık. İkinci yarı 13 top kaybımızda farkın açılmasını sağladı.

     8 hafta boyunca hakemlerin lehimizden çok aleyhimize düdükleri vardı. Saha avantajımız olduğu maçlarda bile bu durum değişmiyordu. Tribünlerin boş ve etkisiz olması, büyük takımlar haricinde maçlarımız TV’den yayınlanmaması gibi etkenler hakemlerin aleyhimize kolay düdük çalmasını sağlıyordu. Üzerine geçen seneden kalan kötü imajımızın da payı vardı. Zaten Sadri başkan baskete az önem verdiğinden kulübümüzün ligde bir ağırlığı yoktu. Sıfır tolerans yüzünden de koçumuz hakeme itiraz etse, hemen hakemler teknik faul çalacaklardı. Peki bu kritik kararlar da Doğan Hakyemez gibi basketbol camiasında ağırlığı olan bir menajer takımın başında olması gerekmiyor mu?

     Federasyon niye 8 maçı aynı güne koydu merak ediyorum? Hâlbuki bizim maçımızı Pazar günü saat 1’e çok rahat koyabilirdi. Efes, Avrupa kupası maçını Perşembe günü oynayacaktı ki bunun problem olacağını düşünmüyorum. Problem olsa bile o zaman Fener’in de Avrupa maçı sahasında Perşembe günü oynanacaktı. Bizim maçı 3 alıp Fener’in Aliağa maçını Pazar gününe kaydırabilirdi. Ama federasyon böyle bir şeyi yapmadı. Efes, hafta içi maç saatinin değişmesi için federasyona başvurmuştu. Federasyon da Efes’in kolay bir maç oynayacağını düşündüğünden maç saati ve gününü değiştirmedi. Geçen hafta yenilen Efes’in, bu hafta kaybetmesi halinde Efes ile Federasyon arasında önemli bir tartışma çıkabilirdi. Atanacak hakemlerin de kritik anlarda Efes’i kollaması gerekiyordu. Maç başından itibaren hakemler inceden inceden bizi budamaya başladı. Nasılsa TS basket takımını sahipsiz görüyorlardı. Savunmamızı ne zaman sertleştirmeye çalışsak veya farkı azaltsak hakemler oyuna etki ediyordu. Bütün çeyreklerde faul hakkımız çok erken dakikalarda doldu. Efes’in özellikle Vujacic ve Savanovic acemiliklerimizi de kullanarak kendilerine kolay faul düdükleri aldılar. Böyle bir durum olunca takımımızın önemli oyuncuları ya oyun dışı kaldı ya da maçı 4 faulle bitirdiler. Önce Levent ile sonra da Gibson’ı oyundan atarak fişimizi çektiler. Efes’in buna ihtiyacı mı vardı? TV’den canlı olarak yayınlanan maçta, izleyenler 30 dakika dişe diş mücadelenin keyfini tadarken maçı böyle baltalamanın ne anlamı vardı? 

TrabzonBasket.Com



2387 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

YENİ SEZONA MERHABA - 28/08/2012
GİBSON, ROBİNSON OUT POLAT, KEREM, BROWN IN - 13/02/2012
Geçen hafta sonu önce futbolda Antalya’ya sonra da basketbolda Mersin’e kaybedince bunalım kaçınılmaz oldu. Üzerine iş yoğunluğum, bilgisayar ve internet sıkıntıları da eklenince sizlerden kısa süre ayrı kaldım.
Grundy’ye ve Scales’e DİKKAT ! - 03/02/2012
Cumartesi günü 15:00’de deplasmanda Mersin BŞB. ile son derece kritik bir maça çıkacağız. Mersin ilk 4 haftada 3 galibiyet aldılar. Sonraki 10 haftada 1 galibiyet alınca koç değişikliğine gidildi.
BÜTÜNLEŞME VE İYİ MÜCADELE - 30/01/2012
Perşembe akşamı arkadaşlarla birlikte 2. baklava seferini gerçekleştirerek salondaki yerimizi almıştık. Antrenmanda oyuncuların hırsı, kazanma isteği belli oluyordu.
Bir Avuç Yürek Ve Baklavanın Kerameti - 15/01/2012
Hafta içi sanal âlemdeki sohbetlerimizde Utku Hançer’in ortaya attığı fikirle beraber takımımıza baklava ikram ederek moral kazandırmayı düşünüyorduk. Bir avuç yürek; Serkan Günaydın, İsmail Alkan, Mehmet Dinç, Emre Ergenç, Tahsin Aydın,
YETER ARTIK! SAVUNMA YAPIN - 12/01/2012
Bandırma ve BJk maçlarında guard-pivot oyunlarını görünce 20 yıl öncesine döndüm. Okul takımı antrenmanlarında çalışırken, guard olarak faul çizgisine doğru ilerlerken pivot üzerime doğru gelince,
BU DA MI OFSAYT? - 07/01/2012
Bugün İstanbul’da Akatlar’da saat 15:00 ‘de BJK ile karşılaşacağız. Futbol maçımızın da İstanbul Olimpiyat Stadında saat 16:00’da başlayacağından dolayı ayda yılda bir yayınlanan basket maçımızın çoğunluğumuz maalesef ilk yarısını izleyebileceğiz.
İKİSİ BİR ARADA - 02/01/2012
Cumartesi günü deplasmanda çok kritik maçta Antalya’ya karşı 98-77 mağlup olduk. Aslında iki kötü takımın maçıydı. Dış şuta bağlı bir sistem iki takımın oyun felsefesiydi. Bu sistemin ne kadar yanlış olduğunu ligdeki konumlarına bakıp görebiliriz.
AYRILIK, BAŞLANGIÇ VE DEPLASMAN - 29/12/2011
Kapanma eşiğinden gelip çok düşük bütçeyle acele kurulmuş bir kurumun, ekibin, takımın başarısızlığının bedelini Tolga Öngeren ödemiştir.
 Devamı