twitter.com/ialkan   alkan5361@hotmail.com ( Yazarın Önceki Yazıları ) 

BU CAMİA SENİ TAŞIMAZ! 

Basketbol için çırpınan, fikir üreten, yöneten, çalışan, emek veren, tribünde destekleyen, eleştiren veya sahiplenen, kısaca kendisini Trabzon’da basketbolun bir parçası olarak gören kim varsa arka planda hor görüp aşağılarken, ön yüzde ise sahte tavırlar sergileyen bir insanı sütunlarıma taşımak bana zul geliyor ama yazmadan da olmuyor.

Misal takım Markovski döneminde seri mağlubiyetler aldığında gelen eleştiriler üzerine sayın Mala arka planda “İşte kurdukları takım bu. Bu takımı kim kurduysa hesabını da o versin” diye bir anlamda başkana yaptığı göndermeler hala daha kulaklarımızda çınlarken, geçtiğimiz günlerde ise aynı başkana çarşaf çarşaf methiyeler diziyordu.

Çünkü sezon öncesi kendisini devre dışı bırakıp ligin en ekonomik kadrosunu oluşturan isim Başkan Abiş Hopikoğlu’nun ta kendisiydi ve bunu sanırım hazmedememişti.

Sayın Nihat Mala’ya ait bir başka örnek ise geçtiğimiz hafta kendisini sıkça eleştiren TSBaskeTaraftar adlı sosyal medya hesabının yaptığı ve içerisinde mizah barındıran bazı eleştirisel paylaşımları hakkında suç duyurusunda bulunması.

Bu haberi ilk gördüğümde şaka sanmıştım ama devamında ayrıntıları okuyunca gerçek olduğunu görerek, Mala’nın aslında Trabzonspor camiasına karşı olan gerçek bakışını bir kez daha teyit etmiş oldum.

Özellikle bu sezon yaşanan onca olumsuzluk ve sıkıntılara karşın camiada yaşanan kenetlenmeleri fırsata çevirip taraftarın ve belki de camianın gönlünü kazanmak varken, kendisi tam tersini yapmakta ısrar ediyor.

Sayın Mala geldiğinde bile tartışmalı iken, icraatları ile de sürekli tartışılan bir isim oldu.  Ve artık bu saatten sonra yapılan kamuoyuna şirin gösterme çabaları da tutmaz.

Kısaca bu camia artık kendisini daha fazla taşıyamaz.

TEK TESELLİ GENÇLERİN TECRÜBESİ 

Trabzonspor Basketbol, Ligin son hafta maçında küme düşmesi haftalar önce kesinleşen Muratbey Uşak’a 76-91 mağlup olarak 2017-2018 sezonunu oldukça buruk bir şekilde tamamladı.

Ligin son maçı olması, Uşak’ın haftalar önce küme düşüp Trabzonspor’un da geçtiğimiz hafta ligde kalmayı garantilemesi ile karşılaşma motivasyon ve mücadeleden oldukça uzak bir şekilde oynandı.

Trabzonspor tek yabancı ve genç ağırlıklı yerli kadrosu ile oynarken, Muratbey Uşak ise iki yabancı ile mücadele ederek Trabzonspor’a üstünlüğünü kabul ettirdi.

Trabzonspor’un boyalı alan zaafını iyi bilen Muratbey Uşak, bu bölgeye tecrübeli ve oldukça etkili uzunu Carmıchael üzerinden yüklenirken, Trabzonspor ise Yeşilgiresun maçında gördüğümüz ve galibiyeti getiren yardım savunmasına da pek önem vermeyince rakibine boyun eğmek zorunda kaldı.

Sadece sezon bitsin diye parkeye çıkılan müsabakanın genel görüntüsü bu ayrıntıdan ibaretken, Trabzonspor adına tek olumlu tarafı ise altyapıdan gelen Yiğit Özkan, Yusuf Necip Seçen, Kaan Konak, Batuhan Emre Kaplan, Berkhan Yiğit Büke gibi genç oyuncularımızın aldıkları sürelerle tecrübe kazanmaları oldu.

SEZONA BEDEL 

Yaşanan maddi kriz sonrası yabancı oyuncular takımdan ayrıldığında sezonun bitmesine 6 maç, düşme potasından kurtulmaya çalışan Gaziantep’le de sadece 2 galibiyet fark vardı.

Son maçta küme düşmesi kesinleşen Muratbey Uşak takımını yenip kümede kalırız yorumları yapılırken, ben ise ısrarla tersini ifade ederek önlem alınması için mesajlar vermeye çalıştım.

Antep tam da beklediğim gibi 3 galibiyet çıkarmayı başarıp Trabzonspor’u ateşe atarken, Trabzonspor ise 40 yılda bir olabilecek bir mucize ile içeride Yeşilgiresun’u mağlup ederek küme düşme savaşını Gaziantep-Trabzonspor yerine Gaziantep-Yeşilgiresun tarafına kaydırdı.

Ve son hafta “yeneriz” denilen maçta Muratbey Uşak takımı sadece 4 ve 5 numaradan 50 sayı 23 ribaund çıkararak bizi farklı mağlup etmeyi başardı.  

Zaten sezon bitmiş, istesek yenebilirdik diyenler olabilir ama kazın ayağı öyle değil, sen vidaları sıksan rakipte sıkacaktı. Yani yenemezdik.

Sonuç olarak Yeşilgiresun’u mağlup edememiş olsak şu anda küme düşen takım biz olacakken, sezona bedel bir galibiyetle lige tutunmayı başardık.

BAŞKANIN HEYECANI 

Başkan Abiş Hopikoğlu sezon biter bitmez yaptığı açıklama ile sporculara, teknik heyete, idari personele ve taraftarlara teşekkür etti.

Teşekkür açıklamasının içeriğinde de sporcu, teknik heyet ve idari kadro dahil tamamına yeni kontratlar önereceğini belirtti.

Başkanı iyi tanırım. Kendisi oldukça duygusal bir insan olduğu için sıkıntılı süreçlerin sonunda gelen her ferahlığın akabinde oldukça cömert davranır.

Ve bu son açıklamasını da Yeşilgiresun galibiyeti ile gelen kümede kalma ferahlığı ile yaptığını düşünüyorum.

Çünkü kontrat önerilecekler olduğu kadar, elbette ki verdikleri emekler için teşekkür edilecekler de olacaktır.

Bu pencereden baktığımızda sayın başkanın önümüzdeki günlerde daha sağlıklı değerlendirmeler yapacağını düşünüyorum.

GEÇMİŞE Mİ DÖNÜYORUZ?

Hafta başı ulusal bir basketbol haber sitesinde çıkan “Hopikoğlu'ndan övgü, üst yönetimden aracı verin” haberiyle şaşkına uğradık.

Çünkü geçmişte Futbol ve Basketbol kulüpleri arasında yaşanan ve hatta o dönemde yazmış olduğum “Seçmece basketbol okulları” başlıklı yazımdan da anlaşılacağı üzere bu problemler düşmanlık seviyesine kadar çıkmıştı.

Bu haber üzerine de haklı olarak acaba tekrar aynı problemler mi nüksediyor diye endişeye kapılmadık değil yani.

Çünkü haberin içeriğinde futbol tarafının basketbol tarafına yaptırım uyguluyor gibi bir hava vardı.

Ancak durumu araştırdığımızda hiç de öyle olmadığı anlaşıldı.

İşin aslı, yaşanan ekonomik kriz nedeniyle futbol tarafının uyguladığı tasarruf tedbirleri kapsamında biri basketbol kulübünde olmak üzere Trabzonspor Kulübü bünyesinde bulunan ve sözleşmeleri dolan toplam 22 aracın ilgili firmaya iade edilmesi konusuydu.

Hal böyle iken sayın Mala’nın “Aracı alırsanız sizi haber yaptırırım” şeklindeki tehditlerini eyleme dönüştürmesi kabul edilebilir bir durum değil.

Çünkü zor bir süreçten geçen ve gelecek sezon futbol kulübünün şemsiyesine ihtiyacı olan basketbol kulübü, Mala’nın bu tarz çıkışı sonucu zaten zemini hazır olan fitilin ateşlenmesi ile tıpkı geçmişte yaşadığı sıkıntılarla karşı karşıya kalabilir.

Geçmişte yaşananları çok iyi bilen birisi olarak kaygan zeminin de hazır olduğunu bildiğim için  “aman sakin” diyorum.

PES ETME YEŞİLGİRESUN 

Basketbol Süper Ligi son haftasında yaşanan küme düşme savaşını kendi evinde Tofaş’a mağlup olan Yeşilgiresun kaybederek Uşak’tan sonra TBL’ye düşen ikinci takım oldu.

Birebir yaşadığımız için iyi biliriz. Travmasının uzun süre atılamadığı çok zor ve oldukça kötü bir duygu.

Basketbolun Anadolu’ya ve hatta Karadeniz’e yayılması penceresinden baktığımızda Giresun ve Trabzon kentleri oldukça önemliydi ve şimdi bunun bir ayağını kaybettik.

Evet belki Giresun küme düştü ama düşmenin devamında tekrar ayağa kalkmasını bilmeliler. Çünkü asıl tehlike pes ettiklerinde ortaya çıkar.

Giresun kenti ve çoğunu tanıdığım kulüp yöneticileri sakın ola pes ederek Giresun’da yeşeren basketbolun solmasına izin vermesinler.