Final Four 1. Gün değerlendirmemizdeki Hacettepe karşılaşmasıyla ilgili yorumumuzu yukarıya alıntı yaparak başlayalım.
Hacettepe karşılaşması, Trabzonspor açısından beklediğimiz gibi Olin karşılaşmasından çok daha rahat geçti.Trabzonspor’un sert ve akıllı savunmasına Hacettepe aynı sertlikte yanıt veremeyince Trabzonspor’un işi kolaylaştı.Ksaca, Olin karşılaşmasındaki kora kor mücadele yerine, estetik olarak göze daha hoş gelen bir basketbol izledik bugün.
Hacettepe takımı, dün Selçuk’a karşı uyguladığı dış atışlara yönelik hucum setlerini Trabzonspor’a karşı uygulamaya çalıştı ama istediği boş adamları topla buluşturamadığı gibi, genelde zorlama atışlara yönelmek zorunda kaldılar.Tabii ki bunda Trabzonspor’un son derece istekli, dirençli ve kolay pes etmeyen savunma anlayışının büyük önemi var.
Hacettepe’de en skorer oyuncuların başında göze çarpan Ali Berent Kavaklıoğlu, bulduğu 13 sayının yarısından bir fazlasını serbest atışlardan bulurken, penetrelerle bir çok takımın canını yakmasına rağmen Trabzonspor’un pota altına rahat inerek tek bir sayısının olmaması, Trabzonspor’un savunmasının ne derece sert ve doğru orantıda olduğunun bir göstergesidir.
Buna karşın Trabzonspor’da yine 1. Gün değerlendirmemizde Caner’den bu tarz maçlarda çok daha etkili bir oyun beklediğimizi belirmiştik, Caner’de sağolsun bugün bizi yanıltmadı.Potaya inerken dönüp adam eksilterek bulduğu sayılar, her basketbolcunun çok rahatlıkla yapabileceği estetik hareketler ve bulabileceği sayılar değil.
Olin ve Hacettepe maçının kilit adamı Jamison’un 12 sayı, 13 ribaunt ve 3 asistiyle double double yaptığı karşılaşmada; Caner müthiş oyunu ve skora katkısı, Fırat, gözyaşı damlası diye tabir ettiğimiz estetik sayıları ve pentereleri, İlker, Oyunun başlarındaki müthiş dirençli ve istekli oyunu, Umut’un ise özellikle 3. ve 4. Periyotlarda sazı eline almasıyla Hacettepe galibiyetinin baş rol oyuncuları da belirlenmiş oldu.
Karşılaşmanın en güzel görüntüsü kuşku yok ki müthiş smaçla tamamlanan Umut Serhat ikilisinin Alley Oup organizasyonu ve Fırat’ın devreye girilirken son saniyede uzun mesafeden düşe kalka bulduğu 3 sayılık basketti.
Selçuk Üniversitei-Olin Gençlik karşılaşmasına değinecek olursak ;
Selçuk takımı 2 karşılaşmada da aynı tempoda ve disiplinli oynuyor ama kadro yapıları oyunu domine etmeye yetmiyor.Yetmediği halde hiçbir zaman oyundan da kopmuyorlar.Nitekim dün oynadıkalrı Hacettepe karşılaşmasında bunu gösterdiler.
Selçuk takımı, Amerikalıları Antonio Demond’un 26 sayı 10 ribauntluk müthiş istatistikle double double yaptığı Olin karşılaşmasında, Cemal Bayraktar’ın Demond’a 11 sayıyla destek vermesine rağmen kadro yapıları nedeniyle Olin’i geçemediler, geçmeleride sürpriz olurdu zaten.
Olin takımı ise dün Trabzonspor’a karşı sarfettiği müthiş efor nedeniyle bugün oldukça yorgundu.Selçuk akrşısında kendilerini pek zorlamadılar.Selçuk takımı her oyuna ortak olmaya çalıştıpında Olin tempoyu arttırarak yanaşmasına izin vermedi.Olin takımının guardı Derya Yannıer tam bir maestro, takımını mükemmel yönetiyor.Selçuk potasına her ne kadar 13 sayı bıraksada skor olarak pek öne çıkmamasına rağmen müthiş bir oyun kurucu.
Final Four Yozgat ayağının 3. gününe değinecek olursak;
Bugün (Pazar) oynanacak olan Trabzonspor-Selçuk karşılaşmasının Hacettepe karşılaşmasından daha zorlu geçeceğini düşünüyorum.Nedeni ise, Trabzonsporla oynayacağı karşılaşma Selçuk takımı için neredeyse “ya tamam, ya devam” karşılaşması olacak, yani Selçuk kolay pes etmeyecektir.Olin ve Hacettepe galibiyetleri Trabzonspor’u rehavete sokar, Selçuk takımı da can havliyle direnirse eğer, Trabzonspor için düşünmek istemediğimiz sürpriz bir mağlubiyet çıkabilir, aman dikkat.
Kıran kırana geçecek olan ve belki de BBL’nin 2. Adayını belirlememize ışık tutacak olan asıl karşılaşma Hacettepe ve Olin arasında oynanacak.Eğer Olin takımı, Trabzonspor’a karşı oynadığı sertlikte oynarsa Hacettepe’nin işi zor diye düşünüyorum.Her iki takım da galibiyete yakın dururken, pota altına hakim olan ve savunmasını daha akıllı yapan bir adım öne çıkacaktır.
