Birden fazla insanın yer aldığı tüm sosyal gruplarda hedeflere ulaşmak için, grubun her bir parçası üzerine düşen görevi sorumluluk bilinciyle yerine getirmelidir. Ama bunun öncesinde grubun parçaları doğru tespit edilmeli, tam uyumla bir araya getirilmelidir. “Mükemmele yakın bütün” bu yolla oluşur.

Trabzonspor Basketbol takımı, kurulduktan sonra kısa vadeli hedefine (TBL’ye çıkmak) ulaşmak için mevcut koşullar doğrultusunda en doğru kararları uygulamıştı. Yönetim, teknik kadro ve oyuncular ilk seneki eksikliklerini ikinci yıl azaltıp başarıya ulaşmıştı. Hatta ikinci yıl içerisinde de hem Doğan Hakyemez  (idareci) hem de Harold Jamison (oyuncu) takviyeleri yapılmıştı.

Şimdi TBL’deki ilk sezonumuz arifesinde, mayıs ayındaki rüzgârla “bütünün” oyuncu ayağı sağlamlaştırıldı. Haziran ayında ise yönetim parçasındaki güçlendirmeyi/desteği beklerken aksine orta çaplı krizler yaşandığı basına yansıdı. Şimdilik durulmuş gibi görünüyor ve üstelik Trabzonspor Yönetimi’nin olumlu açıklamalarını (salon, tesis …) okuduk; mutlu olduk.

Belki de üzerinde pek durulmayan ancak basketbolda fark yaratan en önemli unsurlardan biri ise takımın teknik kadrosudur (coaching staff). Basketbolun şovla buluşup tüm dünyaya yayıldığı NBA’de de, Avrupa basketbolunun kalbinin attığı Euroleague’de de, ülkemiz basketbolunda da koçların ve yardımcılarının katkısı tartışılamayacak ölçüdedir.

Bugün LA Lakers şampiyonluk kutlamalarında Phil Jackson’a ayrı bir yer açıyor. Euroleague’de beklenmedik şekilde dörtlü finale kalıp herkesin takdiri kazanan Partizan’ın hocası Dusko Vujosevic’in başarıdaki payı her şeyin önünde anılıyor. Ülkemizde de rahmetli Aydan Siyavuş’u, Aydın Örs’ü ve günümüzde faal olan birçok koçun başarısını nasıl yok sayabiliriz? İşte, en son örnek; küçük bir takımı (Cholet) Fransa ligi şampiyonu yapan Erman Kunter.

Buradan yola çıkarak Alaeddin Yakan’a gelelim. Senelerce Ülkerspor altyapısında birçok oyuncu yetiştiren hocamız milli takımlarımızın çeşitli yaş gruplarında da görev almaktadır. Oynattığı çağdaş basketbola hepimiz destek veriyoruz. Trabzonspor gibi taze bir takımın baş antrenörlük görevi için en uygun isim Alaeddin Hoca’mızdır. Geçtiğimiz iki yılda yaptıkları da bunu desteklemekte…

Burada gözden kaçırmamamız gereken bir nokta da asistan koçlar. Basketbolda, despot baş antrenöre molalarda taktik tahtası verecek, sandalyesini getirecek asistanlardan ziyade oyunu en az baş antrenör kadar iyi okuyan, sorumluluk alabilen, oyuncularla iletişimi kuvvetli kişiler tercih sebebi olmalı. Hatta savunma ve/veya hücumda kendine has artıları olan asistan koçlar çok daha verimli oluyorlar. Yeri geldiğinde rakip takımları analiz etme, oyuncu takibi, video analizleri gibi görevler de üstlenen asistan koçların sorumluluğu en az baş antrenör kadardır.

Taner Günay Hocamız, iki sezondur Alaeddin Hoca’mıza bu konularda büyük destek vermiştir. Kendisi de özellikle alt yaş gruplarında çok başarılı çalışmalar yapmıştır. Yine milli takımlarda da görev almıştır.

Bu sene, onun yükünü hafifletecek, kendisine destek olacak Doruk Güneş de kadroya eklenmiş. Ülkemizin önemli koçlarından Çetin Yılmaz ile birlikte Beykoz’da TBL tecrübesi yaşamıştı Doruk Hoca. Artık deneyimlerini Trabzonspor Basketbol için paylaşacak. Kendisine camiamız adına “hoş geldiniz” diyor ve başarılar diliyorum.

Yazımın başında “mükemmele yakın bütün” kavramından bahsetmiştim. İşte; o bütünün parçalarından olan teknik kadronun da kendi içerisinde parçalardan oluştuğunu görüyoruz. Ve takımımızın bu parçası çok değerli elemanlardan oluşuyor. Bizler “futboldaki her şeyi bilen” tavrımızı basketbolda sergilemezsek ve onlara destek olursak Trabzonspor adının yanında “başarı” kavramı artarak sürer.

Saygılarımla