Hayaller ve Gerçekler-2 04 Haziran 2010 10:24:27

Yazımızın 1. bölümünde ilk hedef olan hayallerin gerçeğe dönüşmesinden bahsederken, tapu gibi önümüzde duran çözülmesi gereken problemlere ise bu yazımızda değineceğimizi belirtmiştik.

BBL Hedefi şampiyonlukla gerçekleşince, kurumsal anlamda çözülmesi gereken bi dolu sorunlarımızı haliyle kısa süreliğine unutuverdik.Artık balayı bitti.

-Öncelikle kurumsallaşma.Benim kurumsallaşmadan birincil öncelikle anladığım, basketbolun uzun soluklu olabilmesi için 2 kulüp arasında çok ciddi anlamda işbirliğine gidilmesidir ki, bu bölüm kurumsallaşmanın en önemli ayağıdır.

Kurumsallaşmanın bir başka önemli ayağı ise tesisleşmedir.Bu konuda şu ana kadar bir gelişme maalesef yok.Sezon başlarken bir çok kez yazdık, tekrarlayalım.Yapılan ciddi, nokta ve yerinde transferlerin ve BBL’de boy gösterecek kadronun ve teknik heyetin kendine ait ne bir yeri var, ne de çalışma alanı.Emanet bir yerde ve paslı aletlerle ağırlık çalışıp güç toplamaya çalışırlarken, dinlenip nefes alabilecekleri bir mekanları bile yok.

Gerçi yeni yapılacak olan salonda bir sürü problemler çözülecek ama asıl basketbola ait olması gereken mekanlara ihtiyacımız var.Karadenizspor’un kullandığı tesisler gibi.

-Bir başka önemli nokta ise altyapı ki, yaklaşık 5 ay önce hemen kollarımızı sıvayacakken bir anda arka planda kalıverdi.Altyapıda ciddi anlamda bir organizasyona girişebilmek için kurumsallaşmayla paralel problemlerin çözülmesi gerekir.

Öncelik Trabzon ve civar iller olmak üzere tüm okulları tarayıp yetenekleri ortaya çıkaracaksınız.Bu çocukların düzenli şekilde adaptasyonunu, antrenman sorununu, taşınmasını vs çözeceksiniz.Bir ileri aşaması ise ülkemiz genelinde genç yetenekleri bulacaksınız ve şehrimize getireceksiniz.Bunların okul, kalacak yer, gerekirse aile transferleri vs gibi problemlerini çözeceksiniz.Bu çocukları elinizde tutabilmeniz için ise üniversite problemini de çözmeniz gerekiyor.Biraz daha profesyonel baktığımız zaman Gürcistan gibi civar ülkelere yöneleceksiniz.

Bunları görebilmek için uzman olmaya gerek yok.

Yani işin özü devasa bir organizasyondan bahsediyoruz.Sanırım Aydın Örs ismi organizasyonun büyüklüğü ve ayakta kalabilmesi için telafuz ediliyor, haklılar da.Haklılar ama maalesef Aydın Örs’ü getirdiğimizde masasını koyacak yerimiz bile yok !

Bunları hayata geçirebilmenin en önemli ayağı dönüp dolaşıp yazımızın başına, kurumsallaşmaya dayanıyor.Bu devasa organizasyonu belki kendi bireysel gücünüzle yapabilir ve bir süre devamını getirebilirsiniz.Ama nereye kadar.Burada asıl devreye girmesi gereken kurum Trabzonspor’dur.

Trabzonspor kulübü “futbol” kulübünden ibaret değildir, olmamalıdır da.Trabzon’da çok ciddi anlamda basketbol sevgisi ve ilgisi mevcuttur.Bunu rahatlıkla görebiliyoruz.

Sırf birilerine inat bu branşa el atılmaz, yatırım yapılmaz, destek olunmazsa, o birileri de size inat bu yatırımlarına devam edip hayallerini gerçeğe dönüştürürse haliyle bugün isimleri Trabzonspor başkanlığıyla, asbaşkanlığıyla anılır.Engelleyemezsiniz.

Trabzonspor devasa bir KİT’e dönüşürken para var, basketbola, hentbola, bayan voleyboluna ve amatör branşlara sıra gelince paramız yok ! Bizlerde inandık.

Unutmayalım ki, bugün BBL’de boy gösterecek olan basketbol kulübümüzün bütçesi ve maliyeti, belki de bir Gökhan Ünal’dan yediğimiz kazık kadar bile değildir !