Bu yazı; Karadeniz Gazetesi ve BMN Yazı kurulu medya bölümünde aynı anda yayınlanmaktadır.
Basketbol yazısında futboldan bahsetmek garip olsa da, Urfa’da Fener’i eze eze yenip 27 yıllık kupa hasretini kursağında bırakarak kupayı Trabzon’a getiren futbol takımımız, aslında basketbol takımımıza da adresi göstermiştir, şampiyonluk.
Şimdi basketbolcularımızın hedefi, İstanbul’da da 3’te 3 yapıp şampiyonluk kupasını Trabzon’a getirerek bu camiaya iki sevinci beraber yaşatmaktır.
Bunu yapabilecek güçleri ve teknik donanımları varmıdır dersek, fazlasıyla mevcut.Yeterki 3 maçlık galibiyet rehaveti üzerimize çökmesin.Soğukkanlı ve sabırlı olunsun.
Yozgat’ta gördük ki; basketbol artık görsellikten uzaklaşıp, güce, sertliğe ve savunma ağırlıklı bir görünüme bürünmüş.Gerçi basketbol otoriteleri gelinen bu noktayı eleştirseler de, koçlar takımlarının oyun setlerini ve savunma düzenlerini sayı üretmekten çok sayı yememek üzerine kurmuşlar.Final Four Yozgat ayağında baskılı savunma sertliğini başarıyla uygulayan en iyi takım Trabzonspor ve Olin oldu.Hatta Trabzonspor’un bu sert savunma düzenini ; yeni takım kurulduğunda daha sezon başlamadan önce “güce ve serliğe dayalı basketbol” adlı yazımda kaleme alarak dikkat çekmiştim.
Alaeddin hoca sezon öncesi oturtmaya çalıştığı sisteminin semeresini topluyor bugün.
Final Four öncesi tahminlerimde Trabzonspor ve Olin’i şanslı görürken, bu tahminimin dayanağı yukarıda bahsettiğim sert savunma düzeni ve bu sertliği en iyi uygulayan takımların Trabzonspor ve Olin olduğu kanaatimdendi.
Ayrıca Olin takımının, belki de turnuvanın en iyi guard’ı seçilecek olan Derya Yannier gibi bir oyun kurucusu var.Ben Hacettepe takımına Final Four İstanbul ayağında da şans vermiyorum ama Dixon’un sakatlığı Hacettepe’ye vaha gibi de gelebilir, tabii ki Engin Algın bu boşluğu dolduramazsa.
Trabzonspor tarafından baktığımız zaman ilk maçımız olan Olin karşılaşmasının bizim açımızdan yine en zor karşılaşma olacağını düşünüyorum.Üstelik bu sefer Olin’in salonda bizim gibi çok ciddi taraftar desteği de olacaktır.Onun için Trabzonspor’un bu ilk maçı çok önemli.Özellikle İstanbul’da bulunan tüm Trabzonspor taraftarlarının kupanın da verdiği coşkuyla salonu doldurması gerekir.
Hacettepe ve Selçuk karşılaşmaları ise bizim açımızdan nispeten daha kolay geçecek diye düşünüyorum.Çünkü Hacettepe takımı daha önce yazdığım gibi Trabzonspor’un baskılı ve sert savunmasına cevap verebilecek kapasitede değil.Trabzonspor’un kadro derinliği ve Jamison gibi pota altındaki silahı en büyük artısı.
Trabzonspor’un en çok eleştiri alan hucüm organizasyonlarındaki ve özellikle alan savunmalarına karşı olan sıkıntısının, bu tarz telafisi olmayan karşılaşmalarda başarıyı yakalarsanız eğer çok bir önemi kalmıyor.Çünkü koca bir sezonun emeği bu kritik maçlara bağlı.Haliyle öncelikle sayı yememeyi, yani savunma yapmayı öne çıkarmanız gerekir ki bunu en iyi uygulayan takım Trabzonspor olduğuna ve hedefe adım adım yürüdüğüne göre eleştiriden ziyade başarısını ön plana çıkarmamız gerekiyor.
Çünkü şu anda telafisi olmayan bir yolda takımımız.Eleştiri zamanı eleştiri de yaparız, malzememiz ise bol ama şu anda basketbolumuzun geleceği açısından tüm camia olarak takımımıza destek olmamız gerekiyor.
Sezonun ilk kupası tüm anadolunun gönlünü fethederek Şanlıurfa’dan Trabzon’a ulaştı.Sırada basketbol takımımız için şampiyonluk, Trabzonspor için ise 2. kupa zamanı.Kupaya kupa yakıştığı gibi, Trabzonspor’un şampiyonluğu; Trabzon’da basketbolun kurumsallaşması ve Anadoluya yayılması açısından da önemlidir.