alkan@trabzonbasket.com
Beykoz Maç Analizi 03 Şubat 2010 12:37:47
Hacettepe, gelişim ve son Pertevniyal mağlubiyeti nedeniyle oluşan sisli hava, Doğan Hakyemez’in Genel Direktör olarak takımın başına getirilmesiyle dağıtılmış, gözlerinde bir anda Beykoz maçına çevrilmesine sebep olmuştu.
Gerek tribünde olan Dodo, gerekse de son mağlubiyetler nedeniyle basketbolcularımızın maçın başlarında oldukça heyecanlı ve tedirgin oldukları her hallerinden belliydi.Rakip her ne kadar dişli olsa da kadro yapımıza baktığımız zaman oyunu ilk periyot domine etmeleri gerekirken, bütün sezon boyu yaşanan kontrolsüz ve takım oyununun dışına çıkan hatalar zinciri nedeniyle başaramadık.
Ancak 2’nci periyot çok farklı bir takım vardı karşımızda.Rakibin alan savunmasına karşı oynanan hücum setlerinde çok hızlı ve rakibi hataya zorlayan top çevirmeler sonucu çok kolay sayılar bulduk.Fırat’ın agresif oyunu, penetreleriyle sayı olarak takıma pozitif yansıması ve başarılı savunma anlayışı rakibi oyundan düşürmeye yetti ve bir anda 17 sayı farkı getirdi.Özellikle bu periyotta Eddy’nin, rakibin Amerikalısını oyundan düşürecek tarzdaki blok’u görsel olarak çok güzeldi.
İşte ne oluyorsa bize geçen sezondan beri 3’ncü periyot oluyor.Bu periyotta takım anlaşılmaz bir şekilde hatalar zinciriyle sayı üretemezken, potasında da çok rahat sayılar görüyor.Rakibe yapılan alan savunması sadece “alanı savunmak ve boyalı alana adam sokmamak” gibi algılanıyor sanırım.Bir takıma alan savunması uygularken haliyle rakip dış atışlara yönelecektir.Dış atışlara yöneldiğinde de rakibi rahatsız ederek zorlama atışlara yönlendirmelisin ki kolay sayılar bulamasınlar.Biz ise sadece alanımızı savunup, dış atışlarda rakibin potaya gönderdiği 3’lükleri “acaba girecek mi” diye seyrettik.Ayrıca hücumlarda yaşadığımız şanssızlıklar nedeniyle top çemberde dolanıp sayı olmayınca basketbolcularımız oyundan düştüler ve çok kolay fast break’larla sayılar yiyerek 17 sayılık farkı eritip rakibin öne geçmesini de sağladık.Enteresandır, alınan molalar da çare olmadı.
Final periyotunda ise takımımız, alınacak olası bir mağlubiyetin çok ciddi sonuçlar doğurabileceğini anlamış olacak ki savunmasını sertleştirip hücum setlerini daha akıllı oynamaya başladı.3’ncü periyot yapılamayan savunma final periyotuna saklanmış olacak ki, rakip bırakın penetrelerle pota altımıza inmeyi, top çevirip şut atacak doğru adamı bile bulmakta zorlandı.Yukarıda bahsettiğimiz gibi, alan savunmasını gerektiği gibi yaptığınız zaman rakip mecburen zorlama atışlara yönelecekti, dediğimiz gibi de oldu.Bu periyot farkın tekrar 13 sayılara çıkmasının ana sebebi bizim rahat sayılar bulmamız değil, rakibe yapılan akıllı ve sert savunma sayesinde olmuştur.
Bir başka konuda Eddy’nin durumu.Anlaşılıyor ki Eddy’den beklentimiz olan yüksek düzeyde performans alamayacağız.5 numara pozisyonuna Hakan Yapar’ın yanına Hadi’yi monte edip sezonu bu şekilde götürmek daha mantıklı geliyor.Sayı/süre/ribaunt ortalamalarına baktığımız zaman Hadi’nin özellikle süre/sayı olarak Eddy’den daha katkılı olduğunu görebiliyoruz.
Bir çift söz de skor yükü olarak takımı sırtlayan Fırat Aydemir’e.Geçen sezon Umut Tınay’ın aşırı agresifliğinin takıma verdiği zararları gayet iyi biliyoruz.Fırat’ın agresifliği, Umut Tınay’ın aksine takıma skor olarak pozitif yansırken, aşırıya kaçıp kendini kontrol edemezse eğer takıma zarar verici noktaya gelecektir.Önlem alınmalı.
Günün en güzel enstantanesi ise maçın son 15 saniyesinde Beykoz takımının topu orta göbeğe koyarak maçı bırakmasıydı ki, ufakta gözükse bu jest, sahalarda gittikçe tırmanan şiddete inat güzel bir görüntüydü.Beykoz takımını bu jest’ten dolayı da ayrıca kutluyorum.
Yazarın Diğer Yazıları