Tam sakin bir hafta geçiyor derken Nur Gencer'in Galatasaray Cafe Crown'dan
ayrılması haftanın olayı oldu.
Eurolig'de Santiago'nun biraz kıpırdanması ve Ergin Ataman'ın maç sonu doğru
hamleleri ile Efes Pilsen istediği farkı elde ederken;sanki Euroligi
bırakmış ve Beko Basketbol ligine yönelmiş görüntüdeki Fenerbahçe Ülker
beklemediği bir farkla karşılaştı.
1.ve2.ligde normal sezonun 1/4 lük bölümü tamamlandı.Son yıllarda her sezon
başı olduğu gibi bu yılda sürpriz sonuçların alındığı maçlar oynandı.Buda
bize şunu gösteriyor: Maçlar sezon öncesi kağıt üzerinde değil sezon
başladıktan sonra sahada oynanır.Sezon içindeki bu sürpriz sonuçlar
basketbol'a ilgiyi arttırıp, güzelleştirirken takımların sezon sonu
hedeflerine göre yavaş yavaş sıralamadaki yerlerini aldıklarını
görebiliriz.2.ligde tek namağlup takım Trabzon'la beraber hedefi Beko
Basketbol ligi olan takımlardan Beykoz,İTÜ,Selçuk Üniversitesi,Optimum
TED,Olin,Hacettepe beklemedikleri mağlubiyetlerle karşılaşırken
Yeşilyurt,Genç Türk Telekom,Uşak,Gelişim,Vestel,Pertevniyal,Finalspor lige
renk katan takımlar olarak gözüktüler.Burada bilinmesi gereken birbirine
yakın puanlarda olan takımların liginde iki hafta arka arkaya kazananlar
veya kaybedenler çok basamak inerler veya çıkarlar.Çok sevinmeyip, panikte
yapmamak gerekir.Teşhis ve tedaviye dikkat.
Beko Basketbol liginde ligin son iki sırasında bulunan iki İstanbul
takımından (tahmin değil varsayım)birinin veya ikisinin 2.lige düşmesi
halinde İstanbul'da salonlardaki seyirci sayısı ile birlikte Beko basketbol
ligindeki İstanbul merkezli takımların sayısındada azalma olacak gibi
gözüküyor.Efes Pilsen bir şekilde seyircisini salona getiriyor.Galatasaray
Cafe Crown'nın forma olayından sonra seyirci kaybı yaşaması normal.Beşiktaş
Cola Turka oynadığı basketbol ile seyircisinin büyük bölümünü salona
döndürdü.Fenerbahçe Ülker önemli maçlar kazanıp,sahada iyi mücadele edene
kadar seyircisi ile barışamayacak gibi.Birkaç sene önceye kadar 8-9 takımlı
İstanbul ağırlıklı ligimizin yerini salonların dolduğu anadolu'ya yayılmış
bir lig alıyor.Salon ve seyirci demişken Pınar Karşıyaka'nın geçen hafta
evinde oynadığı Galatasaray Cafe Crown maçındaki seyirci görüntüleri
muhteşemdi.Ancak maç sonunda yaşananlar olmasa kaybetmelerine rağmen
mükemmeli yakalayacaklardı.Artık şunu öğrenmeliyiz ki ''vur kır parçala bu
maçı kazan''la maçlar kazanılmıyor.
İSTATİSTİKLER
Son yıllarda 1.ve2.liglerde her maçın istatiğinin tutulması çok güzel bir
uygulama.Ancak bazı değerlendirmeler yanlış ve eksik yapılıyor.Bu işi yapan
ekiplerin bir standart'ının olması gerekir.Basketbol teknik bilgilerinin
eşit veya birbirlerine yakın olması lazım.İyi bilgisayarcı olmak
değil;ikisini de bilmek önemli.
Birkaç haftadır bazı kısa oyuncuların yüksek adet de rebound sayısına
ulaştığını görmekteyim.Maçları dikkatle izlediğimde bu rebound'ların havada
alınan değil yere yakın ''havuz'' denilen bölgeye düşen toplar olduğunu
görüyorum.Bunlar rebound değilde top kapma (TK) olarak istatistiğe
girmeli.Rebound bilindiği gibi hava topu demektir.Sıçramadan alınan top
rebound değildir.Maçtan sonra bu istatistikleri eline alanlar kısa
oyuncularında uzunlar kadar rebound aldıklarını zannediyorlar.Top,yere yakın
veya yere çarpmış halde iken topa sahip olma:top kapma(TK)dır.Hücum
oyuncusunun elindeki topu almak: top çalma(TÇ)dır.Aynı şekilde bir çok
maçtaki asist pozisyonlarıda yanlış değerlendiriliyor.Set amaçlı sağa sola
yapılan paslaşmalar esnasında atılan ve giren şutada asist yazılıyor.Asist
toplu hücum oyuncusunun sayı amaçlı çembere doğru yaptığı
dalış(penetre)hareketi esnasında diğer savunma oyuncularından biri veya bir
kaçının ona doğru yaptığı savunma yardımları neticesinde o oyuncunun topu
sayı atmak için müsait durumdaki arkadaşı ile buluşturması veya çembere cut
etmekte olan(set düzeninde veya hızlı hücumda)arkadaşına verdiği pas
neticesinde sayı yapılmasıdır.
NOT:Geçen haftaki yazımdan sonra Genç milli takım coach'u Mustafa Derin
arayıp bilgilendirme yaptı.Kendisine teşekkür ederim.
Hakan YAVUZ