Taraftar Etkisi 15 Kasım 2009 14:51:46
“Trabzonspor” isminin ve marka değerinin ne denli önemli olduğunun bir gözlemiydi Selçuk maçı.
Futbol takımımız da yıllardır yaşadığımız acıların dışa vuruşu.
Başarıya aç olan Trabzonspor taraftarlarının; BBL hedefine kilitlenen takımlarını sahiplenen heyecanlı, umutlu ve geleceği parlak olan “basketbol” ismini verdiğimiz kendi evladını bağrına basan sıcaklığıyla “kusura bakmayın bu maç benim, kimseye vermem” diyerek rakip üzerinde müthiş baskı kurarak büyüklüğünü ve markasına olan sevgisinin tescili gibiydi Selçuk maçı.
Ne mutlu sana Fırat Aydemir. Ne mutlu ki, BBL de oynayabilecekken, BBL’yi elinin tersiyle itip aynı paraya “ben taraftarın coşkusunu bildiğimden Trabzonspor’u tercih ediyorum” diyebilecek kadar “bizden biri” olabildiğin için.
Gerçi dün salonun dolmasında her ne kadar Ümit Milli maçın ve maçtan sonra görüştüğüm gurup liderlerinin “abi artık bizler de salondayız” diyecek kadar taraftar guruplarının gelmesine vesile olan sabah kahvaltısının etkisi olsa da, bu şehir basketbolu sahiplenmiştir.
Selçuk maçında ilkleri de yaşamaya başladık. Işık sisteminden, görsel şovlara kadar yapılan her çalışmanın arkasında ciddi bir emek olduğu anlaşılıyor.Eksikler yok mu, tabii ki var.Örneğin, lacivert beyaz formalara yapılan “çakma” bordo şeritler, mikrofon elinde sahada dolaşıp antipati toplayan sunucu gibi.Ama güzellikler fazla olunca eksiklikler arka planda kalmaya devam edecektir.
Dünkü maçın bir önemli noktası da bence şeref tribününde ki ciddi kalabalıkdı.Özellikle Mehmet Atalay’ın Trabzonda ki basketbol sevgisini yerinde tespit edebilmesi önemli idi.Ayrıca Hayrettin beyin de protokolde yerini alması, Futbol ve Basketbol kulübü adına önemli bir gelişme.Celil Bey’in hafta içinde basına “biz bu takımı BBL’ye çıkarıp, isterlerse kulübe devredebiliriz” açıklaması çok yerinde ve isabetli bir açıklama olduğu görülmüştür.
Maça gelecek olursak.İtiraf etmeliyim ki, en çok çekindiğim takımdı Selçuk Üniversitesi.Oynadığı oyun ve mücadele azimleriyle beni yanıltmadılar.Trabzonspor’dan sonra ki en güçlü BBL adayından birisidir Selçuk Üniversitesi.
İlk periyod Trabzonspor takımının yeni oyuncuları, salonlarda hiç te alışkın olmadığı bir atmosferle karşılaşınca haliyle ilk 5 dakikayı 5 sayı gibi çok düşük bir oranla geçti.Tabii ki bunda Selçuk Üniversitesinin sert ve akıllı savunmasının ve özellikle durdurmakta zorlandığımız yabancılarının da etkisi oldu.Bu bölümde Kerem’in kendisinden hiç de beklemediğimiz tarzda skora katkısı gelince denge kuruldu.
Volkan’ın ilk periyod bir numara pozisyonunda ki etkili oyunu ve özellikle çok zor bir pozisyonda el üstünden attığı üçlük maçtan kopmamızı engelledi.İlk şoku atlatan takımımız bu periyod’u 16-17 lik skorla geçerek 2 n ci periyod’a daha sert bir savunma düzeniyle geçse de, tecrübeli bir ekip olan Selçuk takımı maçı istediği şekilde yönlendirerek devreye 30-30 gibi bir sonuçla girildi.
Bence maçın Selçuk lehine kopabileceği bir periyod idi üçüncü periyod.Bu zaman diliminde çok akıllı bir oyun sergileyip, istediği oyun setlerini takımımıza kabul ettirince bocaladık ve bu periyod da 46-46 beraberlikle geçti.
Final periyoduna yine Selçuk üniversitesi etkili başladı.Peş peşe buldukları rahat dış atışlarla sarsıldık.Biz de bu atışlara Hakan ve Fırat’ın penetreleriyle cevap versek te Selçuk Üniversitesi istediği şekilde oyunu yönlendirmeye başlamış, son 4 dakikaya girerken oyun disiplininden de uzaklaşmaya başlamışken İlker’in etkisiz olduğu bir numara pozisyonuna güçlü fiziği ile Caner Öneri’i çeken hoca bence akıllılık yaparak gidişatı tersine çevirdi.
İşte tam da sıkıntı yaşıyoruz diyebileceğimiz finalin son 3 dakikasında sahneye Trabzonspor Taraftarı çıktı ve “bu maç benim” diyerek ağırlığını koydu.Taraftarın müthiş baskısı karşısında coşan ve oyun düzenini daha da sertleştiren takımımız rakibe nefes bile aldırmadı.Artık bu baskı karşısında Selçuk Üniversitesinin yapabileceği bir şey yoktu ki sanırım son 3 dakikada sayı bile üretemediler.
Maçtan akılda kalan birkaç anekdot ise ; Eddy’nin 2 müthiş smacı ve smaca giden rakibin Amerikalısını topuyla beraber potanın dibine sokan müthiş bloku.Kerem’in zorlandığımız ilk periyod da ürettiği kritik sayılar.Volkan’ın kendisini geliştirmeye yönelik adımları olan “kendine güveni”.Serhat’ın, maçın en kritik anında gönderdiği zor üçlük.Yöneticilerin maçtan sonraki taraftara çektirdikleri “üçlü” ve hakemlerin maçın atmosferini kaldıramıyacak tarzda “egolu” yönetimleri oldu diyebiliriz.
Bir önemli anektod ise, finalin periyodunun son 5 dakikasını oyun kurucu pozisyonunda Caner Öner tercihi olmuştur.Hocanın buradaki tespiti çok doğru.İlker ve Volkan ile Selçuk Üniversitesinin sert savunmasını yaramıyan Trabzonspor, Caner’in oyun kurucu pozisyonuna geçmesi ile rakibin düzenini bozduk.Dikkat edilirse tüm fast break larda Caner’i faul ile ancak durdurabildiler.
Sonuç itibariyle , “Bu takım namağlup BBL’ye çıkacak” İddiamız devam ediyor.
İsmail ALKAN